ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Sarıldığımda Ağlayacağım Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Sarıldığımda Ağlayacağım

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Menekşe
Özel Üye
Özel Üye



Mesaj Sayısı : 2555
Kayıt tarihi : 30/08/10

Sarıldığımda Ağlayacağım Empty
MesajKonu: Sarıldığımda Ağlayacağım   Sarıldığımda Ağlayacağım EmptyCuma Şub. 07 2014, 22:50

Sarıldığımda Ağlayacağım


Her şeyde onun iyiliği ve güzelliği için çırpınır durursun. Öyle bir savaşa girersin ki onun için.
Tek istediğin odur, ama bunu asla kendin için istemezsin; Onun için istersin. Ve senin uğruna ölebileceğin o insan farkına bile varmaz senin. Sense görmezsin bunu. Aldırmazsın ona. Elinden geldiği kadar yaşamaya çalışırsın o insanı. O insan görmez seni. Göremez...
Öyle çok görmez ki seni bırakıp gitmek zorunda kalır bir gün.
Farkına varmadığı gibi, senin etrafında olmanı da garipser, senin onu yaşamana engeller koyar. Seni kendisini terk etmeye zorlar her haliyle.
Sen ölürsün. Ölüp ölüp dirilirsin o zaman. Kendinle savaşım içindesindir.
Hala ona en iyisini veremediğin için gücenirsin kendine, Tanrı'ya yalvarırsın hak etmeyen o insan için.
Acılarını yüklenirsin. Ama o acılarını yüklendiğini bilmez, kendi acılarında boğulup daha çok acı verir sana. Ve o kadar çok kapar ki kapılarını sana, sen onu bırakmak zorunda kalırsın en nihayetinde...
O insana veremeyişinde boğulup kahrolurken, o belki de sana dönmeye başlamıştır.

Senin onu görmemen onun için ne acıdır. Ve seni ardında bıraktığı için nasıl acı çeker bilmezsin. Evet, yalnız terk edilenler değil terk edenler de acı duyarlar... Hatta belki daha çok acı duyarlar.

Öyle çok yorgun düştüm ki seni ararken...
Evet, hayatımı ve canımı koymuştum senin yoluna. Sense dönüp gittin. Sustun. Benim senin için gönderildiğimi görmedin bile. Ben seni her halinle, her şeyinle sevmiştim.
Dört duvar arasına saklamalıyım ki günahlarımızı kimseler duymasın. Sonra etrafta profesyonel bir oyuncu gibi yürümeliyiz.
Gecenin kan kızılı karanlığı çöktüğünde, yalanlarımızı saklar, sabahın o alaca karanlığına kadar mahkûm ederiz.
Sonra ahkâm kesmeye başlarsın, onurunu kendinden daha aşağı gördüğün insanlara.

Sanırım beni aşk diye kandıran, karanlığıma mavileri sokan sendin. O kadar güzeldi ki, bir bebeğin masum ahı var içinde, kandırılmış bir adamın hiç dinmeyen sızısı.

Bırakmadım ara verdim yalnızca.
Acı duyuyorum... Çünkü ben senin ikinci senin olamadım. Ben senden bir parça olamadım. Seninle olmayı beceremedim. Sendin bana kendini yasaklayan...

Odamda hala sıcaklığın duruyor ve kimi zaman aldığın polar henüz senin kokunu atmamışken elime geliveriyor. İşte o an deliriyorum. Panik içinde kendimi dipsiz bir kuyunun içinde çırpınırken buluyorum. Duvarlar üzerime geliyor, oturduğum her zaman ki koltuk, beni içine çekiyor ve tişört boğazıma düğüm üstüne düğüm atıyor.
Kara kaplı, beyaz sayfalı bir defterde kâğıt ile kalemin arasına giren yalnızlık şiiri gibiydik seninle.
Şimdi sen yokken, benim önümde kaçak, yaşanmamış bir bahar duruyor. Ve yazın en uzun günleri.
Biz olmasak da, şimdilik ‘zaman’ benimle idare ediyor.
Geceleri uyumuyorum artık.
Senin dahil olmadığın bir hayatı yaşamak, artık oldukça ağır geliyor..
Ben yalnız başıma yetmiyormuşum meğerse bana.
Her şeyi duyuyorum ve görüyorum. Seni bana anlatırlarken sanki başka bir insandan bahsediyorlar.
Ben mi büyük anlamlar yükleyerek tamamlamıştım seni yoksa?
Bana pişman olacak kadar bile zaman tanımadın. Oysa her insan geriye dönüp baktığında ‘acaba?’ sorusunu sormak ister.
Tartışmak gereğini hisseder… İçinden çıkamayacağı durumlarda, bir
virgül aralığında ‘kaçma hakkını’ kullanabilmek için.
Bir olamayacağız biliyorum... Çünkü bunu istemiyorsun...
Giderken beni de beraberinde götürdün..
Öyleyse gidiyorum ben de..
Sesini duymak istemiyorum. Bir daha telefon etmeyeceğim. Yüzünü zaten görmüyorum, görmeyeceğim.
Şimdi sensiz ne mi yapacağım?
Seni var olduğundan daha çok seveceğim. Evet. Vazgeçmeyeceğim sevdamdan... Terkedilmiş olsam bile vazgeçmeyeceğim...

Her ayrılık unutmak anlamına gelmiyor. Gözlerim hala gözlerine değiyor, ellerim havada boşluğa uzanan umutları yakalamaya çabalıyor. Mutlu değildim, mutlu değilim, belki de hiç olmadım, olmayacağım..
Bu arada, sen mutluysan tebrik ederim.
Bir gün uykularımda rastlarsam sana, düşlerimde kendimi tutmayacağım.

Seni o kadar çok özledim ki...
Sarıldığımda ağlayacağım...
Senin o güzel kalbini okşayacağım.

ALINTI

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Sarıldığımda Ağlayacağım Empty
MesajKonu: Geri: Sarıldığımda Ağlayacağım   Sarıldığımda Ağlayacağım EmptyC.tesi Şub. 08 2014, 01:55

çiçek5 Allah razı olsun çiçek5 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sarıldığımda Ağlayacağım
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dokunsalar Ağlayacağım...
» Bugün Ağlayacağım...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Denemeler-
Buraya geçin: