ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Nar-ı Hicran...  Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Nar-ı Hicran...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Nar-ı Hicran...  Empty
MesajKonu: Nar-ı Hicran...    Nar-ı Hicran...  EmptyC.tesi Eyl. 14 2013, 00:19

Nar-ı Hicran

Senin düşlerine hiç kar yağdı mı sevgili, benim tüm şehirlerim ölüme uyuyan morg soğukluğunda buz tutuyor şimdi. Sözlerim tüm vakitlerde isyanlara gebe, kanata kanata tüketiyorum gecenin sessizliğini. İhtilaller koparıyorum içimin ayrılığa sürgün gittin taraflarında ve tüm militanlığıyla acuze bir yalnızlık tırmanıyor izbe sokaklardan şakaklarıma. Tam şah damarından kesiyorum geceyi; ki simsiyah karanlığa boyanıyor gözlerimin hicran zifiriliği...

Ne vakit sana revan olsam yüreğimin aşk çukurlarından, uçurum kesiliyorsun yollarıma. Aralıksız zulmünü kusuyorsun yorgun ayaklarımın altına ah ü firaz ediyor çocukluğum. Ve kâbuslara bulanmış zamanlara gömüyorsun düşlerimi; bî-dâr kalıyorum olmadığın soysuz sabahlara. İz düşürdüğün tüm sokaklar metruk çıkmazlara açıyor gözlerini, de hele. Adının hangi harfinden yol tutsam ucu ikimizliğe çıkar şimdi...

Yoksun, yokluğuna uzanan yolların her durağında durmaksızın kanatıyorum gözlerimi. Ve isli tren garlarında benliğimi ararken buluyorum kendimi yokum, Viyana kapılarında Süleyman gibi eli boş dönüyorum şehirlerinden. Ecelim oluyorsun sen uçurumlarımdan düşüyorum kan çukurlarına, ben ölüyorum; sen gülüyorsun...

Sonra kule oluyorsun; şehrime düşüyorsun sevda taraflarıma, kıyılarına geliyorum bir zaman. Fethedilmez gibi duruşun takılıyor bakışlarıma, kimler yitip gitmedi ki vurgun düştüğüm gözlerinin efsunkar rengine. Muradların muradıydın ezelden; kaç sevdalını boğdun sularında, ben elimi uzatsam Ulubatlı gibi vurulup kalırım surlarında. Bilirim sen Fatih'ini arıyorsun ve belki de Fatih olmak düşüyor bana, senden çok uzakta, bozkır ayazında esir olmak…

Ah dört mevsim kışa çalan ömrümün yitik uykularında adı bekleyişlerim olan sevdam. Bil ki ben hala kendi kalabalığıma karışıp ayaklarımı eskitiyorum şehrin en tozlu sokaklarında. Hercai kuşların kanatlarında arıyorum saçlarının kokusunu ve ıssız günbatımlarını sarıyorum yaralarıma…

Gelseydin ya da hiç gitmeseydin belki o dem bir yağmur geliverirdi şehre güvercinlerin koynunda. Belki aşk olur düşerdin karanfil kokulu düş kırıklarıma, el ele soluklanırdık dilimizde puslu bir suskunlukla gözlerinde yitmiş sarhoş gündoğumlarını. Belki de yan yana uzanırdık şehrimin tepelerinden mavinin uçukluğuna, oysa yoksun...

Ve azar azar tükeniyorum yokluğunun dikiş tutmaz yokuşlarında, gelmiyorsun…

Selam Sevgi ve Dua ile...  


En son mustafa43 tarafından C.tesi Eyl. 14 2013, 09:42 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Nar-ı Hicran...  Empty
MesajKonu: Geri: Nar-ı Hicran...    Nar-ı Hicran...  EmptyC.tesi Eyl. 14 2013, 01:46

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nar-ı Hicran...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hicran
» Hicran...
» Hicrân Rüzgârı
» Hicran Sekmesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Denemeler-
Buraya geçin: