ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Sevmek Zamanı  Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Sevmek Zamanı

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Sevmek Zamanı  Empty
MesajKonu: Sevmek Zamanı    Sevmek Zamanı  EmptySalı Haz. 04 2013, 19:51

Sevmek Zamanı

Size söylüyorum evet size sesleniyorum. İçinizdeki, aranızdaki size; o hep içinizde gezinen ilham kaynağına; gücünü kendinden alan, paylaşıldıkça artan iksire; girmedik gönül, almadık ödül bırakmayan şampiyona. Evet bir limandır o, onsuzluğa demirlemişlere. Sahilinden kovulmak yoktur onun; ana gibi basar bağrına bütün dertlileri, talihine karalar yazılmışları...

Aşk da diyebilirsiniz ona, derinlemesine olanına, insan gerçekten sevince yaşar; diğer türlüsüne yaşamak mı denir. Ayrıca, sevmeden, O'nu içimizde nasıl duyacağız ki, aslında O her an yanımızda, içimizde; O'nun sevgisi merhamet çağlayanları halinde kainatın her bir zerresinde gürül gürül akıyor. Baksanıza şu sabahlara kadar öten börtü-böceğe, kıyıdaki kumları dövüp duran dalgalara, uğuldayıp duran rüzgara her biri ne kadar da O'nun sevdalısı. İşleri hep aynı, rutin belki, ama ya Rab bu ne baş döndürücü senfoni...

Hiç, birine olan sevginizden dolayı kendinizi tutamadığınız, daha ne yapsam, ne desem dediğiniz oldu mu. Olduysa işte bu gerçek bir sevgidir; aşktır yani. Bazen gözünüzde o kadar büyür ki sevdiğiniz; içiniz içinize sığmaz olur, o an hiç bitmesin istersiniz. Ve sevgi öyle bir şeydir ki kesinlikle zorlamaya, yapmacıklığa gelmez; muhakkak gönlünüzün ve vicdanınızın sesi olmalıdır dilinizle söyledikleriniz. Zaten samimiyetten uzak olarak söylenen sözler ve yapılan hareketler karşınızdaki tarafından bir şekilde farkedilecektir. İnsan en fazla, kendini kandırır derler ki çok doğrudur. Şairin dediği gibi "aldanan yok, nafile"...

Sevmek zamanı hiç bitmemeli insan yüreğinde; yaşamalı her türlü zorluğa rağmen. Aslında bizleri diri tutan da budur. Sonra, imanlı sinenin sevgisi çok engindir, sadece kendini düşünemez o; en başta Rabbini ve sonra yaratılmışları düşünür. Dolayısıyla da baktığı her şeyde O'nu görür. Hele hele asla bir mahlukun canına kıyamaz. Zira O'ndan gelen her şey hoştur, şirindir, muhteremdir. Sultanlar Sultanı'ndan gelenler aziz tutulmalıdır. İçimizi dinleyebilsek bir, neler duyacağız neler. İnsan bir kitapsa eğer, bu kitabı içerden okuyabiliriz ancak...

Biraz da madalyonun öbür yüzüne bakalım mı, ne dersiniz. Katili olduğumuz sevgileri, öldürdüğümüz sevgileri düşünsek mi acaba. Sevgilerin günümüzde ne kadar da soğuk düşmeye başladığını, yapmacıklaştığını, kısacası çoğu şeyde olduğu üzre "miş" gibi yaptığımızı söylesem yalan olur mu. Evet, koflaşan günümüz ortamından bahsediyorum. Yukarıda sözünü ettiğimiz şeyleri bu ortamın neresine yerleştirebiliriz; düşündürücü gerçekten. Hayatın gerçekleri dediğimiz şeyleri bahane ederek samimiyetlerin, aşkların üzerini örttük maalesef. Çıkar dünyasında yaşadığımızı söyleyenler az değil. Haklı da olabilirler. Ne var ki böylelikle, sahih bir sevgiden söz edemez hale geldik...

Aşk veya sevgi öldü mü o halde, sanırım buna ancak ölü vicdanlar evet diyebilir. İnsan varsa hisler de vardır, hasretler de aşklar da. Zorlayalım mı kendimizi sevmeye. Belki bu şekilde bir yere varamayız ama kötü bir şey yaptığımız da söylenemez. Zira pratikle ancak, ikinci tabiat denen özelliği kazanabiliyoruz. Bir şeyi yapagelmek, ardından içlerde bir aşinalık doğuruyor. Fakat ne kadar da dara düştüğünüzü görmüşsünüzdür, hiç denemediğiniz veya düşünmediğiniz bir alanla birden tanışmak durumunda kaldığınızda...

Sevginin insan ruhunda hasıl ettiği gücü tarife hacet yok aslında. Bazen bir hasta yüreğe üflendiğinde, onun nasıl da kuvvetli bir doping tesiri yaptığı çok görülen vakalardandır. İnsanın sık sık, yeniden, bir çocuk gibi kendini saflığın koyuna salıvermesini bir düşünün. Bu tarz bir pratik, bizlere pörsüyen vicdanlarımızın sesini daha sık dinlememiz gerektiğini fısıldayıverir...

Sevmek zamanı o halde. Evet yeniden sevmeyi bir denesek ne kaybederiz ki. Sevginin türlerinden bahsetmedik ama bir şekilde yapabiliriz bunu. Bazen uzaktan, bazen mesafe koyarak, bazen de yüz ifademizdeki hafif bir değişiklikle bile olabilir bu. Ruhun sesine kulak vermek bu konuda pek çok kapıyı aralayacaktır sanıyorum. Ve bu sese aşina olanların da duygularını bir şekilde ifade zeminine dökmeleri arzu edilir. Çünkü bazen küçük bir çay güçlü bir kolun iltihakıyla yatağına sığmaz olur. Tabii, ne var ki bu da gönül enginliklerinde çıkılacak seferlere bağlı...

Zübeyir Şafak

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Sevmek Zamanı  Empty
MesajKonu: Geri: Sevmek Zamanı    Sevmek Zamanı  EmptyÇarş. Haz. 05 2013, 01:58

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sevmek Zamanı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Arz-ı Hâl - Dua Zamanı
» Göç Zamanı
» Şimdi Lal Zamanı
» Kalleşlik Zamanı...
» Şimdi Lal Zamanı...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: