mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Uzun Bir Yürüyüşe Giriş Paz Şub. 03 2013, 18:06 | |
| Uzun Bir Yürüyüşe Giriş
Yorgun bir duayla başlarız. Sureti eylül kokan bir dua bu...
Firarı verilmiş aşktı; emzirdi büyüttü ve terk etti bizi. Sözlerimize söz geçiremez olduk harf harf vurgun yedik. Göz bebeklerimize dokunmuş puslu bir bakıştı; ihbar etti bizi. Evvel zamana düşülmüş nahif bir şerhe değiştik ne zamandır beklediğimiz kuşluk vaktini. İflah olmaz gerekçeler uzadıkça uzayan gece. Oysa kimi sevdiysek suskunluğumuzun uzak ülkesiydi her biri yüzümüzde derin ve anlamsız bir çizgi. Göklerden çağırdığımız her işaret yüreğimize yaralı bir dünya olup düştü. Düştü kir ve ağu gerisi hain pusu. Şehri son terk eden adamlardık saçlarımızda yağmur buseleri. İçimizde kudurgan deniz kangren sevdamız düşlerimiz genç kızların gülüşünde tescilli. Yıkıldı yaslandığımız duvarlar; duvar ötesi kavruk kalpler çöplüğü. Yalnızca dua ve alnımızda domurlanan sonbahar sessiz sedasız yola koyuldu.
Bulutta toplandığında yağmur alçaldığında gökler ve kapısı çalındığında yeryüzünün...
Ellerimiz son fırtınanın koynunda karantina. Acı hoyrattır bu dem bir o kadar da pervasız. Yırtarak boğazımızı genzimizde birikti talan edilmiş yaslı devrim. Takatsiz kaldığımız bundandır; bundandır savrukluğumuz ve neden aşk ürpertisi dokunmaz tenimize bundandır. Alnımıza dizilen ince sızı akar gözlerimizden; salkım saçak ışık huzmesi. Orada soylu bir güzelliğin altında yatan dingin ruhumuzdur öylesine asil ve vakur; sonsuzluğa serpilen yoldaşlık. Sil baştan yeni sevdalar harcımız değil içimizde yaralı yürek karşımızda ifrit cila. Kanımıza tutunmuş çığlıktır yalnızlık. Ayaklanıyorken ete kemiğe bürünen bir hayat biz yine yenilgiye koştuk. Serinliğini çağırdığımız her ırmak boynumuza borç olarak bırakıyor bereketini ve kabarıyor hesap defterimiz. Oysa bilen değildik böylesi karşılıksız tevili. Arsız bir gece bu ay yangından çıkmış şüphelidir kim varsa. Kim varsa şüphenin koynunda ve kim/se damarlarına doğru yola koyulmuş yeri var demektir yaktığımız ateşin bir ucunda. Ve sonunda beş duyumuza eklenecektir.
Hiçbirimiz hiçbir yerde değildik yalnızca yürüdük sessiz bir duanın yeryüzüne inişiydi...
Belki varamadık içli bir ıhlamur mevsimine. Kurşun bakışlı bir şiire değiştik incirin ve zeytinin künhünü. Eşkâlimiz çakıldı umutla korku arasına. Çözülmedi belki dilimizdeki naçar mühür. Ama bildik bakışı gölgemize değen büyülü sfenks elimizdeki asanın merhametiyle sırıtkan. Bir öfke ayeti kadar dingin gerilla tebessümü gibi içten geçtik kekik kokulu vadilerden. Şimdi sustuksa ulu bir sözü terk ettiğimizden değil. Fırtınalı denizlerle oynaşan fanus kimin ulağıdır ve neyin haberini taşır kumsalımıza bilmediğimizden değil. Fiyakalı aşka mecnun olmanın kadridir bu zamanın heyulasından yeni bir vakti dermek. Hayatı uzun bir şiiri belleğimize kazır gibi geçmek.
Ve öğretildi bize noktadan sonra başlıyor her şey...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Geri: Uzun Bir Yürüyüşe Giriş Paz Şub. 03 2013, 20:15 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Uzun Bir Yürüyüşe Giriş Ptsi Şub. 04 2013, 01:24 | |
| | |
|