ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Deniz Kabuklarının Yolculuğu Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Deniz Kabuklarının Yolculuğu

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Deniz Kabuklarının Yolculuğu Empty
MesajKonu: Deniz Kabuklarının Yolculuğu   Deniz Kabuklarının Yolculuğu EmptyPtsi Ara. 31 2012, 22:49

Deniz Kabuklarının Yolculuğu

Gerçekten doğruya, denizkabuklarının yolculuğu uzun uzun yıllar evveldi. Uzak sahillerin, nemi yaprağı üzerinde, yemyeşil ormanlarında güzeller güzeli bir kız yaşarmış. Adı yokmuş bir isme de, ihtiyacı yokmuş zaten. Duyamaz ve konuşamazmış, o tüm gün topladığı deniz kabuklarıyla uğraşırmış sadece.
Her sabah uyandığında, “acaba bugün, hangi deniz kabukları bulma şansına sahibim” diye merak duyarmış. Kime sor sanız, tüm deniz kabuklarının birbirine benzediği o uzun sahillerde, o aylardır yıllardır hep mutlu ve her günü ayrı bir umut ve güzellik içinde, heyecanla yaşamaktaymış.....

Çünkü o zamanın, sevenler için sonsuz olduğuna inanırmış. Çünkü o, zamanın, sevinenler için kısa üzülenler için çok uzun, korkanlar için çok hızlı ,
bekleyenler içinse çok yavaş olduğunu, bilirmiş. O, sonsuzu seçen, seven , ama çok seven bir yüreğe sahipmiş. Topladığı ve dokunduğu her deniz kabuğu ile, yüreğine bir parça daha sevgi biriktirmekteymiş. O, deniz kabuklarında, kulaklarıyla duyamadığı, bilinmez nice sesleri dinlemekteymiş aslında. Yüreğinin kumsalları ve suları, ona hiç gitmediği, hiç görmediği kıyıların, nice hikayelerini anlatır durularmış......

Dünya, onun yüreğinde atarmış. Dünya, onun yüreğinde ses verirmiş evrene. O, dünyayı yüreğinden işitir, bilir ve yaşarmış. Bazen işittiklerimiz, yeter sanırız bildiklerimiz gerçek sanırız ve bunlar mutlu etmez bizi. Çünkü mutluluk; duyamadıklarımızda, gidemediklerimizde, fark edemediklerimizdedir. Oysa, görebildiklerimizden, daha fazlasıdır gerçekler. Günlük döngüler içinde, Sevdiklerimizle ve kendimizle paylaşabileceğimiz şeylerden uzak kalarak yaşıyoruz hayatlarımızı maalesef. Hayat bu olmamalı. İşler hiç bir zaman durulmayacaktır ki, hep yoğun, hep çok olacaktır......

Ama sular bile durulur. Durulur ve durulanır o zaman su; sedeflenir, sakinliğin, dinginliğin tatlı huzuru , derinliği aks olur kumsallarda. Bu hayattır işte. Hayat oradadır. Dinerken, beklerken, izlerken, durulanırken. Hayat orada yaşanır gerçek anlamda.Oysa bizler mekanik ve elektronik bir dünyaya hapis vaziyette şuursuz yaşıyoruz, “hayat, bu” diye. Yaşamımızı, hayata ve kendimize endeksleyebilmeliyiz gerçekle, doğru arasındaki farkı görebilmeliyiz. Hepimizg erçekten mutlu olmak, sadece yüreğin işidir. Yüreklerimize fırsat vermeliyiz. Her yeni güne başlarken, hangi deniz kabuğuna dokunarak, bilinmedik hangi yaşama katılacağımız şansına gülümseyerek, umutla uyanmalıyız......

Var olmanın güzelliği bu olsa gerek acaba, bugüne kadar, yüreğinizde kaç deniz kabuğu biriktirmişsinizdir ? Sen bugün hangi deniz kabuğunu dinledin,
ve bugün kaç deniz kabuğu topladın? İnsanın yüreği, belki de, deniz kabuklarından örülü olmalı. Her yürek, bir . kumsal olmalı belki de. Kumsal gibi sonsuz olmalı. Kum tanelerinin kristallerinde, nice deniz çiçekleri, sedefleri açtırmalı her gün için. Ve, her mevsimde ebruli olmalı o kumsal, her koşulda kumsalda
olmalı varlığımız. Mesela, yazı, kumsal mevsimi biliriz sadece. Fakat, kışın da, oradayızdır. İnsanlar nedense, kumsalları, sadece yazın fark ederler. Ne talihsizlik.! Tıpkı, yüreklerimizi de, aynı talihsizliklerle fark edemediğimiz gibi. Belki de, maviyi görmek değildir önemli olan. Belki, bakışlarımız gökyüzüne yöneldiğinde, önce, uçurtmayı görebilmeli gözlerimiz. Önce uçurtmayı görebilirsek, mavileri de yakalarız zaten. Uçurtma, mavidedir nihayetinde. Eğer her gün, yeni bir var olma çiçeği açıyorsa gözlerimizde ve yüreğimizin ebruli kumsallarından, yepyeni deniz kabukları, sedefler toplayabiliyorsak, yokluk yok demektir, değil mi...?

Ve her sabah ya da akşam üstleri, sulanmalı mutlak o var oluş çiçeklerimiz. Güne ya da akşama başlarken yürek su ister, çiy ister, şebnem ister. İnsanın en yalnız olduğu zaman dilimleridir, sabahın eri ve akşamüstleri. İnsanın en çok kendi olduğu, kendinde ve kendiyle olduğu vakitlerdir onlar. Doğrularımızdan, gerçeğe yönelik yolculuğun başladığı vakitlerdir. Sonsuza uzanan, uzanması gereken yürekler yollarını çiçeklendirme ve deniz kabuklarını sevgilendirme vakitleridir. Doğrularınıza sahip çıkın. Kendinizi yakalayın. Sonsuzluğu, kendinizden esirgemeyin. Bakın, dinleyin, dokunun, deniz kabuklarının size
söyleyecekleri var. Yüreğinizin, ebruli kumsalından ayrılmayın....

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Deniz Kabuklarının Yolculuğu Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kabuklarının Yolculuğu   Deniz Kabuklarının Yolculuğu EmptyPtsi Ara. 31 2012, 23:25

çiçek6 Allah razı olsun çiçek6
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Deniz Kabuklarının Yolculuğu Empty
MesajKonu: Geri: Deniz Kabuklarının Yolculuğu   Deniz Kabuklarının Yolculuğu EmptySalı Ocak 01 2013, 01:15

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Deniz Kabuklarının Yolculuğu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gülün Yolculuğu
» Gülün Yolculuğu...
» Hüzün Yolculuğu...
» Bir Otobüs Yolculuğu
» Ölü Deniz Efsanesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Hikayeler-
Buraya geçin: