mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Sevgiyi Yaktım... Cuma Ara. 28 2012, 20:23 | |
| Sevgiyi Yaktım...
"El yazını yaktım dürüsttü ve aşınmamış Sevgi sözlerini yaktım hoyrattır onlar Sıcaklığı saklı akarsuyu anlamazlar Sorular kurutur incitir sorarlar El yazını yaktım.."
Yarın gideceğini bildiğim için bugünden yaptım. Seni anımsatacak şeyleri hayatımdan çıkardım. Mektuplardan başladım elbette. Sık sık dönüp baktığım mektuplarından. Yazdıklarını sözlerini unutacağımdan değil. Ancak yazını olsun görmeyeyim. Nedenleri soran gizli saklı sevgini hatırlatan sözlerini sildim.. Silindiler...
Dışarı çıktım.. Yürüdüm sonrasında. İnsanların koşuşturmalarınıtelaşlarını izledim pastane camından. Yağmurun çiseleyişini. Dilenen çocukları. Farların karanlığı aydınlatan ışıklarını. Evlerine giden insanları gözledim. Yarın yine yola çıkacaklarını düşündüm...
"Adresini yaktım Yakmak gibiydi biraz da dünyayı herşeyi Bastığımız düşümüzde gördüğümüz Özlediğimiz yaklaştığımız Hayatım özlemdi ansımaydı düştü Yaktım adresini şimdi özlem oldu hayatım.."
Nerede oturduğunu unuttum. Olur mu? Senin yaşadığın yerlere hiç gitmeyecek miyim? Beraber dolaştıklarımıza? Senin planlarını bilemem bizim planlarımızı unuttum. Bekleyeceğim gün yok artık. Özleyeceklerim var elbet. En çok. Kaygılarımı meraklarımı özleyeceğim. Senin hakkında..
Koştum.. Soluğum kesildiğinde tahta bir banka oturdum. Islanmış giysilerim saçlarımdan sular damlıyor. İnsanlar yanımdan geçiyor. Yüzüme bakmıyorlar. Onlara "durun bakın ne anlatacağım demek" isterdim. Ancak durmayacaklarını biliyorum. Biliyorum 'kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya..'
"Resimlerini yaktım birini saklasam dedim En çok onu yaktım onu yaktım Kış göğünü yaktım bir kavak büyüttüm balkonumdan Akşam desem değil yangım desem değil Dışarda apansız bir kıyameti yaktım"
Yüzünü unuttum. Hatırladığımda yaşadıklarımız gelsin yalnız. Kiminle yaşandığı belli olmasın. Silinsin. Gece olsun sonra yeniden gündüz. Yeniden gece yeniden gündüz. Ürettiklerim olsun seyahatlerim. Başka ülkeler başka şehirler. Çiçekler açsın. Dondurmalar yensin. Sarı kuru yapraklar düşsün. Kar yağsın sonrasında.
Kaç yaşamdır böyle yaşanan? Yaşanacak olan. Hangi hoyratlıklara; anlatamadıklarına ve anlaşılamayanlara sıkışmıştır söylenecekler. Kente tepeden baktım sonrasında. En tepeden. Evleri çocukları ve hatta mezarları gördüm. Bir rüzgar sesiydi kulağımı dolduran ve şu sözleri fısıldayan:" Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı Bakıp kapatıyorlar. Geceye giriyor türküler ve ince şeyler." İnsanların bitmez tükenmez koşuşturması bu.."
"Sevgidir kendimi bildiğim onunla başladım El yazın mı adresin mi resimlerin mi Sen mi ömrüm mü Çıkardım onları şimdi sakladığım yerden Kıyameti göğü kışı akşam sözlerini Sevgiyi yaktım.."
Mektupların. Yaşadığın yerler. Yüzün. Hepsini siliyorum hayatımdan. Sevgini siliyorum. Biliyorum daha az yüreğim acıyacak daha az ruhum üşüyecek. Çünkü daha az insanım artık. Daha az çocuk. Gülüşümün ağlayışımın üstüne gölgeler düşecek. Sevginin güneşi alçalırken. Daha az insanlığımın gölgesi düşecek. Sokağa.
Sevgiyi yaktım..
Yalnız izi kaldı...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Geri: Sevgiyi Yaktım... Cuma Ara. 28 2012, 21:05 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Sevgiyi Yaktım... C.tesi Ara. 29 2012, 01:33 | |
| | |
|