Bir Gurbet Sabahı
Ey Nebi! Bu sabah da sana hasret açtık gözlerimizi. Ashabın Seni her görmek istediğinde göremezse canı çıkacak gibi olurken; biz istesek de göremeyeceğimiz günlere uyanıyoruz. Hani hz. Enese demişsin ya: "Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim." diye, bizde Seni görmeyi çok isterdik Ey Sevgili.
Bazen Hz. Haticeye özendik; en sevdiğin. Adı bir ömür dilinden düşmeyen vefakâr eş. Bazen Hz. Ebu Bekir özendirdi bizi kendine; hep yanındaki sadık dost. Bazen Hz. Ömere bezen de Hz. Ayşeye gıptayla baktık. Derin bir "ah" çekip: "Ben de onlardan biri olsaydım keşke." dedik. Her Asrı Saadet yâdedilişin de, yanındakilerden birinin yerine koyduk kendimizi. Bazen Taifte Hz. Zeyd olduk, bazen hicrette Hz. Ali, bazen de Medinede, Ebu Eyüp. Ama en çok Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer olmayı sevdik çünkü; hemen hemen her anında onlar vardı yanında. Ama anlatılanlar bitip de gözlerimizi açtığımızda baktık ki; buradayız yine, oturduğumuz yerde. Şimdi biz "ah" mı çekelim yoksa gözyaşımı dökelim Ey Nebi sen söyle. Hem hangisi değiştirir ki gerçeği?
Şimdi Sen yoksun, Bilal yok, Cafer ve Ebu Talha yok. Ne yalan söyleyelim senin zamanındaki kardeşlikte yok. Muhacir ve Ensar kapılarını kapattı birbirine. Sen gayri müslim komşularına bile ikram ederken, biz kapı komşumuzu tanımaz olduk. Senin zamanın Asrı Saadetken bizim zamanımız Asrı Rezalet oldu Ey Nebi. Tıpkı cahiliye gibi.
Eğer sen şimdi de gelseydin, bu kez bizi yardımcıların bulurdun. Kimimiz Ömer, kimimiz Hamza, kimimiz de Ammar ve Sümeyye olurduk.
Ey ALLAHın Resulü! Sana dilimizin döndüğünce değil; layık olduğun kadar salât ve selam gönderiyoruz. Yanına da hasret gözyaşlarımız ve sevgimizi ekliyoruz.
Seni çok seviyor ve özlüyoruz Efendim. Hasretin sinelerimizi yakarken; Seni göremeyeceğimizi bilsek de Yeşil Kubbenle teskin olmak istiyoruz. Sana gelmek istiyoruz Efendim. Kilometrelerce uzakta olsak da ve evde bulamayacağımızı bilsek de; Veysel gibi yanına gelmek istiyoruz. Hiç değilse ayak bastığın topraklar, mescidin tesellimiz olsun istiyoruz.
Sonra da inşALLAH buluşacağımız yeri zaten Sen haber veriyorsun bize. "Havzı Kevser"
Mademki sonunda kavuşma var Ey Nebi, o zaman; hasret çekmeye de, gözyaşı dökmeye de, ah demeye de, hepsine değer. Biz yine sensiz günlere uyanalım bu fani dünyada yeter ki, ebediyette beraber olalım.
Ne yapalım, bizim imtihanımız da "hasret" olsun.
Alıntı