mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Ey Yüreğim... Paz Ara. 23 2012, 22:14 | |
| Ey Yüreğim...
Yaşam yanıbaşımdan akıp gidiyor ve ben bir türlü yetişemiyorum Yüreğimde buruk bir acıyla bakakalıyorum ardından. Anılardan kırıntılar var hatırımda anlamsız ucuz zamanlara dair. Oysa anlamı olan bir şeyler arıyorum geçmişimde anlamı olan bir şeyler girsin istiyorum hayatıma. Hayatın bir yerinde bir fotoğrafa girmeye zorluyorum kendimi ama hep kenarda kalıyorum. Ben mi seçiyorum orayı hep? Yoksa onlar mı bana uygun görüyor kestiremiyorum? Hep orada yalanın üçkağıdın ikiyüzlülüğün yalakacılığın olmadığı yerde kalıyorum. Hep kenarı uygun görüyorlar bana ortaları yalancılar yağcılar onursuzlar üçkağıtçılar kapıyor Gözlerime bakıpta asıl utanması gerekenler utanmıyor ey hayat ben utanıyorum onların yerine utanmazlıklarından ruhum daralıyor yüreğim inciniyor. Bazen çevremden her şeyden kaçıp kurtulmak istiyorum. Hayatın bu kirli sahnesinde insanın iğrençliği tiksindiriyor beni. Biliyorum ben iyi bir oyuncu değilim kıvıramıyorum kavrayamıyorum senaryoyu hayat yalancıyı onursuzu kıvıranı seviyor neylersin. Oyunun içinde aşağılık rolünü iyi oynayanı seviyor yüreğiyle değil beyniyle oynayanı seviyor. Aldatmanın aldatılmaktan daha makbule geçtiği bir zamandayız ey hayat bu yüzden hep aldatıldım. Oyunun adını bulmaya çalışıyorum anlamaya çabalıyorum senaryosunu. Sevdiklerimin gözlerine bakıyorum sevmediklerimin beni seviyor görünenlerin gözlerine bakıyorum sevmeyenlerin (Keşfettiklerim) bulduklarım anladıklarım ürkütüyor beni. Ürküyorum hayattan ve hayatın rolünü iyi oynayan utanmaz haytalardan. Çevremdekilere bakıyorum mertlik dürüstlük denen kavramlar çoğuna yakışmıyor. Küçücük çıkarlar uğruna böyle ucuz duygusuz yaşayabiliyorlar. Olsun ilk kez yaşamıyorum hayal kırıklığını ilk kez yaşamıyorum ihaneti Çocukluğumda duydum ki uzak dağbaşlarında yaralara merhem yerine tütün basarak ayakta durabiliyormuş çobanlar. Ey yüksek uçurumlardan atamadığım kalbim kanayan ve hiç kapanmayan bir yaraydı bıraktığın ömrüme bu yüzden acıyıp duruyor yüreğim şimdi. Anılar üşüşüyor belleğime hüzünleniyorum efkarlanıyorum üzülüyorum. Ne çok kırıldım ne çok şey yaşadım hayatın bu kirli sahnesinde. Sancılarla örülmüş bir ömürden geliyorum ey hayat acılarla örülmüş bir ömürden. Kırgınlıklar kolay iyileşmeyen yaralardır biliyorum. Kalbime batan hançerin sapını tutan el önemli değil artık! Nasılsa en büyük darbeyi insan yakınlarından yer. Bir gün akşam olur elbet biter ömür sızılar kalır geride. Bir de yüreğimde şiir kırıkları anladım ki iki kere iki dört etmiyor her zaman. Ah kalbim ortak oynanan bir oyun mu hayat herkesin kendisini oynadığı yalnız bir trajedeyim ben maskesiz seyircisiz. Her gece uykuya yatmış bir dağ gibi kederli. Kirpiklerini sulara dökmüş bir çiçeğim silahsızım. Kuşları vurulmuş bir gökyüzünde bir kar çölü ıssızlığıyım, durgun bir gölün sessisliği. Her gece bir ateş dağına tırmanıyorum, bir kahır dağına hiç bir yol çıkmıyor. Umuda kalbimi iki buzdağının arasına koyup uyuyorum bir başka bahara açmak için çiçeklerimi...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Geri: Ey Yüreğim... Ptsi Ara. 24 2012, 00:46 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Ey Yüreğim... Ptsi Ara. 24 2012, 01:26 | |
| | |
|