ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi... Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi... Empty
MesajKonu: Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi...   Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi... EmptyÇarş. Ekim 10 2012, 19:29

Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi...

İnanmadığım tek şeydir senin yokluğun
Bir matem sevişmesi şimdi yüreğimdeki.
Geceler turkuvaz melankolik bir şarkı sanki
Tenim mağrur yüreğine ağlıyor kıyamet gibi…


Hayat sahnesinde ne kadar ağlarsan ağla bir gün gülmeyi de oynayacaksın. Sevginin acıtan dikenleri ellerini kanatsa da kutsaldır küçüğüm. Yaşamın getirileri aynı oyundan sıkılıp bir gün sana da açacaktır kollarını. İşte o gün beni hatırlayıp hafifçe gülümseyecek yaşamın tutkulu sarılışlarında benliğine kavuşacaksın.

Kimliğini zedeleyen üzünçlerinden yansımanı atamadıkça hayata olan nefretin her gün çoğalır. Kaktüsler gibi kendi dikenlerini üzerinde taşırsan mağrur yüreğin her zaman acır. Günler serseri bir duruştur ömür sokağında perdeleri kirlidir. Yaşam her gün çıkarıp yenilerken yıpranan urbalarını bütün sabahlar aynı bakar güneşin ardından. Yüreğini onarıp bakarsan her gün şafağa göreceksin sen de ruhunun yaşama sarılan yemyeşil bahçelerini çünkü kelebekler özgürdür.

Kendimle baş başa kalınca sık sık yıldız tepesine çıkıp gözlerini öpüyor ellerini tutuyor ve dudaklarını öpüyorum aşkın. Dizlerine yatıp şefkate beleniyorum mağrur bir sevdanın etkileşimiyle. Belki sen arzularını yitirdin yüreğinin pusulasını kaybettin uzaklara giderek. Ama ben yüreğinin nefretinden de sevgiler kazandım hasrete sarılarak. Gecelere uzatırken bedenini bunları düşün. Tüm rüyalarında göreceklerin aslında gerçek bir düştür seni özlemek gibi kelebek.
Bazen bir yankı beklersin gönlünün duvarına çarpıp geri dönecek. Kimi tırmanır bedenine arsız bir sarmaşık. Yaşadıklarının karelerinden durduracak anıların olur. Uzaklara bakarak aşkı gözlersin bazen yıldızlar sırdaşın olur. Ay kıskanç ışıklarını hep dolunaya saklar ve gecelere tutkuludur. Acılar masum bekleyiştir goncası hiç açmayacak yabani serseri bir güldür.

Bir gün yüreğinle birlikte bedenini de getireceksin geriye. Adımlarını gölgenin önüne atıp rüzgarla yarışacaksın ülkeme gelmek için. Bir tahta kapı birkaç kitap biraz hüzün o kadar da özlemle uzun uzadıya bakacaksın seni unutmaya başlayan gözlerime. Ortaya koyduğun ne varsa ne varsa söylemeyi beceremediği dökülecek dilinden. Mevsim kim bilir sonbahar belki de ilkbahar olacak ama sen mevsimsiz açan çiçeklerle gönlümün kapısını çalacaksın.
Sen belki de kızgın demirler sokmuşsun yüreğine. Tomurcuk bir sevdanın gözelerini açmışsın hoyrat ellerinle. Ardında binlerce harami kaçıyorsun uzak diyarlara. Sevmiyorsan sevgiyi ıskalamadan bulmak istiyorsan sal yelelerini bindiğin yılkı atlarının. Aşk gönlüne düşünce nalı düşer sevdanın. Dolanır Fırat’ı kürek kürek çeker bu aşkın çilelerini yürek yürek.

Kimi üzerinde yorgun ve ağır bir havadır sevda. Bulutlar gözlerine döner rüzgar keskin eser bazı. Tenin tuzlanır dudaklarında kimi ayrılık kelimeleri ve bir fısıltı gibi içine işler geceleri. Bir yıldız yağmurunda ıslanıp oturup bir köşe başında ıslanmak istersin. Aşk ki çağlar geçip imparatorluklar yıkar o aşk ki her merhamette yüreğinde kırgın sevgileri besler.

Sessizliğinin büyük boşluğundan günler gelip geçti. Uzaklarda belki de bir yıldız kümesinin altında saçlarının bağlarını çözüp ruhunu dinliyorsun şimdi. Kucağında minik bir kedi parmaklarını okşuyorsun sevdayla. Yılmadan yıkılmadan yürüdüğün uçurumlardır belki de düşlerindeki. Açıp ellerini gökyüzüne yüreğine yalnızlık istiyorsun.

Sen ve ben bu yüce evrenin kelimelerinden bir ev yapıp kendimize ayrı kutuplarda aradık birbirimizi. Sevgi kimi hiç dokunamadığımız bir büyü kimi bir imbata koşmak değil miydi? .. Kimi ikimiz de kederli kimi yanlış bir iklimde değil miydik? . Seninle hiç bitirilemeyecek hiç unutulmayacak bir öykü yaşadık günlerce. Ellerimiz birbirini bulmadan kalplerimiz dileklerimizi yaşayamadan ayrılığa koşar adım gitmedik mi? .

Selahattin Yetgin

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi... Empty
MesajKonu: Geri: Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi...   Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi... EmptyPerş. Ekim 11 2012, 01:08

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Adın Dokunaklı Bir Öykü Şimdi...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
»  Sen Şimdi Yârim oldun Ya Ben Şimdi Seni Hiç Özlemeyecek miyim...?
» Acı Bir Öykü...
» Acı Bir Öykü
» Öykü...
»  Kalbim Adın ile Yanar..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: