Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Kime Dayanıp Güveniyorsunuz? Perş. Ağus. 30 2012, 20:24 | |
| Kime Dayanıp Güveniyorsunuz?
Tevekkülde önemli sırlar ve büyük nimetler var. Yüce ALLAH, insanları ve canlı cansız tüm varlıkları bir kaderle yaratmış. Örneğin evrendeki 300 yaklaşık milyar galaksinin ve her birindeki 300 milyar yıldızın, güneşin, dünyanın, denizlerin, ağaçtan düşen tek bir yaprağın, ailenizin, okul arkadaşlarınızın, sizin, kısacası her şeyin ALLAH Katında, milyonlarca yıl önce belirlenmiş bir kaderi var. Ve her varlığın kaderi, ALLAH Katında Levh-i Mahfuz isimli bir Kitapta yazılıdır. Kimin ne zaman öleceği, hangi yaprağın hangi saniyede yere düşeceği, şu anki yaşınıza gelinceye kadar geçireceğiniz aşamalar, kısacası küçük büyük her olay bu Kitapta kayıtlıdır.
Tevekkül, yani vekil edinmek, bir işin yapılmasının tümüyle ALLAHa bırakılması. Ancak olayı tamamen ALLAHa bırakmak, insanın kendisini olayın dışında tutması anlamında değildir. Aksine, olayın içindedir, dini ilgilendiren sorumlulukları üzerine almıştır. Zaten tevekkülün gerçek anlamı da burada ortaya çıkar. Mümin, kendi yaptığı eylemleri de gerçekte ALLAHın dilemesiyle yaptığını bilmekte ve Onu vekil edinerek bir işe girişmektedir. Çünkü her şeyin ve herkesin olduğu gibi kendi varlığının kontrolü de Yüce ALLAHın elindedir. Sonsuz güç sahibi ALLAHa teslim olan bir insan için hastalık da, kaza da, musibet gibi görünen olaylar da sonu hayırla bitecek olan geçici imtihanlardır. Önemli olan, Rabbimizin yaratmış olduğu kadere teslim olan insanların bu tür zorluk ve hastalık zamanlarında gösterecekleri güzel davranışlardır.
Kuranda aktarılan bazı Peygamber kıssaları bu konuya açıklık getirir. Neml Suresinin 19. ayetinde, Hz. Süleymanın, "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat" şeklinde dua ettiği bildirilir. Bu dua, Hz. Süleymanın da ALLAHın rızasına uygun işler yapabilmeyi yine Ondan istediğini gösterir.
Tüm varlıkların ALLAHın kontrolünde olduğunu bilen mümin ise hem dış dünyayı hem de kendi bedenini, ruhunu ALLAHa emanet eder. Her şeyin denetimi için ALLAHı vekil tutarak tevekkülü yaşamak, hem tüm dünyaya meydan okuyabilecek kadar cesaret, hem de huzur kazandırır.
Müminler, ALLAHın yarattığı kadere iman ederler ve onlar için en hayırlı ve en güzel olanı yarattığını bilirler. Bu nedenle hayatlarının her anında tevekküllüdürler. Her olayı ALLAHın bir hikmet üzere yarattığını ve ALLAHın bunda bir hayır dilediğini bilirler. Örneğin, ölümcül bir hastalığa yakalanmak, bir savaş çıkması durumu, masum olmasına rağmen iftiralara uğramak veya akla gelebilecek en ürkütücü olaylar dahi, müminleri telaşlandırıp korkuya kaptırmaz. Onlar ALLAHın kendileri için yarattığı olaya batınından bakar, sonucundaki hayrı görmeye çalışırlar. İnsana tevekkülsüzlük yakışmaz, ALLAHa tam teslim olup rızkının ALLAHtan olduğunu bilerek endişeyi, korkuyu ve tedirginliği tamamen içinden atması gerekir.
İman etmeyen bir insanın ümitsizliğe kapılacağı olaylar karşısında inananlar güzel bir sabırla sabreder, bundan zevk alırlar. Çünkü hepsi, ALLAH Katında insanın imtihanı için yaratılmıştır. Sabır ve tevekkül gösterenler, ALLAHa ve Onun yarattığı kadere iman edenler ALLAHın hoşnutluğunu kazanacaklar, karşılığında da sonsuz cennet yurduna yerleşeceklerdir.
İnanan insanlar hayatları boyunca tevekkülün konforunu ve huzurunu yaşarlar. Bu, ALLAHın müminlere verdiği bir sırdır ve
Şüphesiz ALLAH, tevekkül edenleri sever. (Al-i İmran Suresi, 159)
Bazen bir insan, ölümcül bir hastalığa yakalanmışken, güç ve irade göstererek hastalığını yenmiş olabilir. Ancak bu yaşadığı da, kendi kaderinde olan olaydır. Bu tür olayların, bazı kişiler tarafından "kaderini yendi", "kaderini değiştirdi" gibi son derece yanlış ve cahilce yorumlandığını duyarız, bu büyük yanılgıdır. Bütün varlıklar, ALLAHın karşısında acizdirler ve hepsi kaderlerine boyun eğmişlerdir. Kaderin varlığını inkar eden kişiler de kaderlerinde olan inkarı yaşamaktadırlar. Dolayısıyla, hayatının akışı tamamen değişen insanların yaşadıkları da kaderlerinde belirlenmiş olanlardır:
Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, ALLAHa göre pek kolaydır. Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (ALLAHın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. ALLAH, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez. (Hadid Suresi, 22-23)
Tevekkül, dünyada ve ahirette büyük bir kazanç ve kolaylıktır. Her türlü tehlikeden kullarını selamete çıkaran Rabbimiz, tevekkülle ilgili sırları müminlere vererek, onlar için dünya hayatındaki imtihanı kolay hale getirir.
Alıntı
| |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Kime Dayanıp Güveniyorsunuz? Cuma Ağus. 31 2012, 00:43 | |
| | |
|