Sukût-u Hayal
Hicran demirden bir ok, deldi geçti bağrımı,
Sukût-u hayalimi, hüznüm aştı bu gece! ..
Duvarlar örülürken, dînle gönül çağrımı!
Ayrılık kelimesi, kalbe düştü bu gece! ..
Gönlü yakar kül eder, bu zamansız ayrılık,
Bak yüreğim, kan revân, kanıyor ılık ılık,
Gözlerimde bin perde, aylardan ah aralık,
Ölmeden gör kabrimi, tutkum eşti bu gece! ..
Aşkın giz koylarında, ince bir ney kamıştım,
Bu yükün vebalini, çekemezsin demiştim!
Aşk yolları çileli, yâr sana söylemiştim,
Sevgimin ateşinde, yürek pişti bu gece! .
Ümît ışıklarıyla, habersiz gönle akan,
Bir kıvılcım içinden, çıkıp şimşekler çakan.
Ah bu sevdâ degil mi? beni yürekten yakan! .
Bir elâ göz, bir bakış, çatık kaştı bu gece! ..
Kırk yıllık bir dost gibi, kalbim sana barıştı,
Matemim son deminde, sonsuz sevgim yarıştı.
Gecem gündüz olurken, aşk hüznüme karıştı,
Bu olup biten işe, gönlüm şaştı bu gece! ..
Terazim ümît ile, gül sevgisi tartarken,
Yüregimde kıpırtı, günden güne artarken!
Ayrılık kelimesi, kalbimizde bir korken,
Bu mudur ahde vefâ? nasıl işti bu gece! ..
Aşkın giz koylarında, bir müebbet, esirim! .
Hemen unutulur mu? geçer mi ki tesirim?
Aşk gemisi ufukta, dolar mı? benim yerim..
Vefasız bir sevgili, aşka koştu bu gece! ..
Sensiz her yer, karanlık, kalbim adını anar..
Suskun sabahlarıma, açılırken bir gülnar,
Mor bir sızı ruhumda, ayazın vurur, yanar,
Sevdâ yolları buzul, mevsim kıştı bu gece! ..
Sende bilirsin, ey yâr! bir tek bekleyenin var.
Sevgi kelebekleri, uçuşurken gönlüm dar,
Lacivert bir gecede, suskun gözlerimde ar!
Lutf edipte girmedin, kalbim boştu bu gece! ..
Ümît çiçeklerimden, gönlüme bir halat ör!
Toynaklardan kan sızan, atı ateşine sür! .
Sensiz ne hallerdeyim? Ne haldeyim, gel bir gör! .
Gülüşün, bir gonca gül, inci dişti bu gece! ..
Ölüm geldi mi başa, bakmaz kalpteki yasa,
İnsan ömrü nedir ki? hayatımız çok kısa! .
Yalpalarken yaşlılar, ellerinde bir asa.
Ömrümüzün yarısı, otuz beşti bu gece! ..
Var mı? sevgisiz bir aşk, sevgisiz dünya donar!
Gönül sırca bir saray, her dem aşkını anar,
Sevgi beyaz güvercin, gelir omzuna konar
Gönül hümâ, uçarken, garip kuştu bu gece! ..
Mevlâmın yazğısı bu, benim kaderim böyle,
Boynum kıldan ince yâr, aşkım hederim böyle,
Sabır sebat yolunda, gönül kederim böyle.
Başa gelen çekilir, gözüm yaştı bu gece! ..
Neyleyim sensiz gecen, ne baharı ne yazı,
Yüreğime dolarken, ince bir ney bu sızı,
Vuslata doğan güneş, götürür Hakka bizi
Aşkla gözüm kamaştı, kalbim ıştı bu gece! ..
Yüreğimde bin sızı, aşkın nûruyla yanar,
Bir gümüş tas içinde, aşk iksirini sunar.
Bir an önce çıkta gel, yıktığın kalbi onar!
Sevgi ırmağında yâr, gönlüm coştu bu gece! ..
Fatımâ Hümeyrâ Kavak
...