ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Yüz Yıllık Uyku Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Yüz Yıllık Uyku

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yüz Yıllık Uyku Empty
MesajKonu: Yüz Yıllık Uyku   Yüz Yıllık Uyku EmptyPaz Mart 04 2012, 18:46

Yüz Yıllık Uyku

Osman Bey dünyaya geldiğinde, babası Ertuğrul Gazi ile annesi Hayme Ana bir toy tertip etmişler.Ak tolgalı beyler, alperenler,ak sakallı bilgeler sıra ile hediyelerini vermişler; BârekALLAH! demişler.

Kırklar ve Yediler de teşrif etmişler.
ALLAHtan dileğim güzellik, demiş Birinci Eren.

Ben ise güzel ahlâk
diliyorum; ALLAH sûretini güzel yarattığı gibi sîretini de güzel eyleye! demiş İkici Eren.
Ben de dilerim ALLAHtan, fevkalâde âkil olsun! demiş Üçüncü Eren.

Dördüncü Eren hikmet ve cesaret dilemiş ALLAHtan; Erkeğin güzelliği bunlardır; soyu dahî böyle olsun! demiş.

Adâlet ve zafer dilemiş Beşinci Eren de; Dilerim ALLAHtan, kılıcın keskin olsun; hikmet, şecaat ve adalet ile dünyaya hükmetsin soyun! demiş.

Doğumu mübarek ola; dünya ve ahiret saadetine nâil ola! demiş Altıncı Eren.

Fakir fukara ve gurebâ, çoluk çocuk ve kundaktaki bebeler, beyler, alperenler, ak sakallı bilgeler ve bütün misafirler, Kırklar, Yediler ve Melekler cümleten âmin demişler...

Vazife cümleden âlâ, nefs cümleden ednâ; haydi iş başına, düşülmesin nefsin pususuna! demiş Yedinci Eren.

Herkes işine bakmak üzere doğrulurken tam, bir ses duyulmuş durun diye.

Yaşlı mı yaşlı, çirkin mi çirkin bir kadın imiş kapıdan seslenen.Beni davet etmediniz tabiî! demiş. Ama ben geldim yine de, çünkü ifsad etmek isterim bütün hayırlı işleri; hayırların şer olmasını dilerim; neslinize dahî ortak olmak isterim. Eûzü-Besmele;siz her yere girerim. Toyunuza giremedim, ama olsun, böyle kapılarda da beklerim. Mü;min kâlplere şüphe ve endişe üflemektir görevim. Kapıdan da olsa diyeceğimi der, üzerinize üflerim. Erenlerin dileğine yetmez elbet nefesim. Lâkin benim de dileğim: Bütün bu dilekler gerçek olduktan sonra, denizler ve dağlar aştıktan sonra Osmanoğlu, nice muazzam ordular karşısında inanılmaz kazandıktan sonra; üç kıtaya ***ürdükten sonra ALLAH;ın ismini, nam saldıktan sonra bütün dünyaya; bir iğ batmasıyla eline, ölüp gitsin dilerim Devlet-i Âliye-i Ebet Müddet!

Defol ey kovulmuş lâin!; diye doğrulmuş Şeyh Edebali; Ben demedim daha Cenâb-ı ALLAH;tan dileğimi ve Osmancık;a vasiyetimi!

Ey Oğul! Kişinin gücü günün birinde tükenir, ama hikmet yaşar. Hikmetin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür, eseri kalır. Savaşı sevme! Kan akıtmaktan hoşlanma! Ama kalkıp insin hep kılıcın! Durmaya, dinlenmeye hakkın yok. Çünkü zaman dar, vakit az! Ey Oğul! Geçmişini bilmeyen, geleceğini bilemez. Geçmişini iyi bil, ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma, ki nereye gideceğini unutmayasın. Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün bir kıla bağlı. ALLAH Teâlâ yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Yükünü taşıyacak güç, akıl ve kâlp versin. Uykuda bile edebi terk etmeyesin. Uyuyasın, ama ölmesin kâlbin!

Mosmor olmuş suratı, kapıdaki Lâin;in. Parmağına iğ battığında ölmese de, yüz yıl uyusun o vakit; ve Millet-i İslâm uyusun, tarih dursun bâri bir asır; bu kadarına da razıyım! demiş.

Dilemmâ: Hangi gerçek benzemez ki bir yerden masala?!

Prenses büyümüş; sağlıklı, güzel ve akıllı bir genç kız olmuş. Kral ile Kraliçe cadının büyüsünü unutmuşlar bile. Zaten ülkede ne kadar iğ varsa yok etmişler imiş tedbir olarak. Fakat ayın on dördü hâline geldiği, tamamen serpilip geliştiği günlerden bir gün, daha önce hiç ilgisini çekmeyen yarı aralık bir kapıya takılmış gözü prensesin. Kapıyı açmış, kıvrımlı bir yolu takip etmiş. Nihâyeti yolun, üzerinde altın bir anahtar bulunan bir başka kapıya varmış. Açmış. İçerdeki küçük ve dağınık bir odada çarklı bir şeyler çalıştıran yaşlı mı yaşlı, çirkin mi çirkin bir kadın varmış. Ne yapıyorsunuz öyle? diye sormuş. Yaşlı ve çirkin kadın gülümsemiş, yanındaki domuz yavrusunun sırtını sıvazlamış, İplikçiyim, eğiriyorum, şapka/eşarp dikiyorum!; Orada öyle bakıp durma, gel sen de dene, hadi! demiş. İği uzatmış ve sivri ucunu batırıvermiş prensesin parmağına. Yağmur taneleri havada donmuş sanki; eller semâya açık, ama icâbetsiz duâlar; bir uyuşukluk, bir uyku...

Çok zaman sonra, Çileli bir genç farketmiş milletin uyumakta / uyutulmakta olduğunu; dikenli çalılarla kaplandığını yolların; ülkesinin başsız başsız adamlarla, sahte kahramanlarla... Sakın zaman büsbütün tükenmiş, mekân dürülmüş olmasın! diye hayret etmiş. Tırnağı en yırtıcı hayvanın pençesinden daha keskin eliyle, başını ensesinden ayırıp o genç adam, uzanmış yatağına. Yerleştirmiş başını, iki diz kapağına. Soruvermiş: Ben neyim ve bu hâl neyin nesi? Yetiş, yetiş hey sonsuz varlık muhasebesi! Ölülere görünmeyen bir Pîr tutmuş elinden; Manzûr-u Nazar-ı Pîrân-ı Kirâm... 500 yıl yaşamış, 50 yılda. Varlık muhâsebesi, beş asırlık tarih ve hâl muhâsebesi, bu milleti ve durdurulmuş olan tarihi yüz yıllık ölüm uykusundan uyandıracak bir Mîr dilemiş ALLAHtan.


Mustafa Saka

Selam Sevgi ve Dua ile....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yüz Yıllık Uyku Empty
MesajKonu: Geri: Yüz Yıllık Uyku   Yüz Yıllık Uyku EmptyPtsi Mart 05 2012, 00:01

çiçek5 Allah razı olsun çiçek5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yüz Yıllık Uyku
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Uyku tutmayanın...
» Bin Yıllık Hüzün
» Uyku Üç Nevidir.
» Leyla'dan Sonraki İlk Uyku...
» Kütahya'da 4 Bin Yıllık İnsan Beyni

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: