mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Bir Yüreğin Anatomisi Paz Ocak 29 2012, 20:40 | |
| Bir Yüreğin Anatomisi
Ve Gittin.. Sanki hep gitmek için gelmiştin bana.. Salkım salkım dökülürken ellerinden bakışımdaki masumiyetim, ardınsıra kaldım işte.. Dönüp bakmak anını bile bağışlamadın içimde boğulmuş Hüzne.. Damıtılmış sözlerinden başka hiç bir şeyi fedakarlık etmedin.. Hep sustun.. Susmaktan gelmiştin Sanki..Oysaki susmak en çok bana yakışırdı..Ben susardım sen Dinlerdin satır satır döşediğim, İlmek ilmek dokuduğum şiirlerimden dinlerdin yüreğimi. İntihar süslerdi efkarımı ve ben her gece ölümü giyerdim Sensizliği yakıştırdığın günden beri..
Oysaki ne kadar da masumdu içimizdeki Hüzün bile..Ayrı bir efkarla çalardı Hüzzam bir şarkı.Ve melodisini dokundururdu gözlerimize, Ayrı bir söylerdik içimizdeki masu vedaların şarkısını.Giderdin ve ben hep bakardım ardından. Gitme demek isterdim ve susardım.. Biliyordun işte Gitme dediğim anlardaki hırçın yanımı..Bir dalga olurdum yıkardım yüzünün öfkesini..Siyah olurdun gözlerimde Ve matemi giyerdim yüreğinde..
Susardım işte.. Seni ilk gördüğüm anlara iltifat gibiydi suskunluğum ve gözlerine baktığım anlara fedakarlıktı anlamsız boş boş bakışlarım.. Dilim sus pus olurdu.. Susardım işte. Nasılda pervasızdım değil mi ? Gözlerimin önünde her belirişinde; elim ayağıma dolaşırdı, Dilimde yuvarlanırdı kelimeler.. Şiirlere kelimeleri katık yapmış ben; nasılda sus pus olurdum karşında.. Güzelliğine sıfatlar arar susardım işte.. Utangaçtı hep bir yanım ve kimliksiz kalırdım Sen karşısında.. Kanayacaktı işte baksada gözlerim gözlerine; bir gün imkansızlıkları devirip üzerime gideceğini bile bile kanatacaktım sözlerimi..
Hiç bir şehri sevmedim senin şehrini sevdiğim kadar.. İçimde bir sürü şehir büyütmüştüm adsız korkuları koyup yalnızlığımı demlediğim bir sürü Şehir İşte.. Ama hiç bir şehri sevmedim Senin Şehrin kadar.. Karanlığı bile bir başkaydı..Adam akıllı özlem tadıyordum işte ışıklarını odama yansıttığında.. Issız bir sokak bile olsa geçtiğim korkularım hep sensizliğe yakışmaktan dı sadece.. Ya benin Yanında sen olmazsaydı korkularım.. İstanbul gibiydin yar.. Fethin zordu..Yok yok İstanbuldan da başkaydın..Ne bizanstı seni savunan ne de ben Fatih'tim seni fethe zorlayan.. Yüreğinin önüne çekmiştin çelikten surlar ve ben yüreğine her hamlemde mağluptum.. Kalbinin fethini adıma yakıştırmadın yar.. Adıma layık olamamaktı Hüznüm, yok yok..Seni kaybetmekti tek hüznüm..
Bu şehirde en çok seni sevdim yar.. Kelimeler boğazımda düğüm düğüm anları sensizliğe kök salarken,sensizliğe büründüm yine.. Gözlerine bakmamak için kaç defa yumdum gözlerimi bilmedin.. Hadi en hüzzam notaya dokunalım bu gece.. Bu gece efkar dağladığım sözlerimden bir şarkıdaha yakalı müşüdüğüm;yokluğuna.. Bir cümleye döküp içimi ,sırlara kadem basalım..
Ben seni Kahramanın olabilmek İçin sevdim hep.. İçimdeki bütün şehirleri bağışladığım ömrümden ömür katıp canımda canan olan, seni öyle sevdim ben.. Hep bu yüzdendi şiirlerimdeki seni hiç bir kelimeye bezenemeyişim, sıfatları yetersiz bulup ,kelimeleri gömüşüm hep bu yüzdendi.. Ve hep bu yüzdendi acıtmadan gözlerine dokunabilmekti tek derdim..
Ömrümün son anına denk gelsede sana bakmak, izbelerinde kaybolmak ve seni her an izleyebilmekti sorgusuz ve korkusuz.. Çöktü işte..Gözlerime bir sensizlik daha çöktü.. Nereye gidiyorsun böyle ? Alıştıydım ben senin yanında hasret sağnaklamayı.. Yağmuruna merhamet dilenmeyi.. Ve gittin.. Bırakıp gittiğin günden beri esirim yokluğuna..Üzerime örtüyorsun yokluğunu ve bin gidiş daha ekiyorsun gözlerimin boşluğuna.. Dalıp kalıyorum.. Ve bin defa daha ölüyorum İntihar süsü verdiğim acında..
Sessizliği üstlendim üstü kalmış Sensizlikte.. Sessizliğini dinledim attığın her adımda.. Hadi bu defa gidişin geri gelecekmiş gibi olsun.. Çökmesin bütün hayaller , bir harabe bırakma ardınsıra.. Şimdi nasıl büyürüm bu sensizlikte, hadi Bir şarkı daha çalalım yokluğuna attığım oltalarda ve her anı gelecekmişsin gibi var saydığım zaman gibi ekelim anlara.. Akrebin can çekişmesini es geçelim ve sensizliği varlığınla süsleyelim yar..
Susmalımıydım ? Bu hasret dalgasında vurulduğum yüreğinden düşmelimiydim ? Düşüne düşmeden gitmelimiydim ? Susmalıydım.. Ben sensizliği mahremime yalnızlık gibi ekerken , senmiydin acı,yoksa yalnızlıkmıydı varisim.. Senden banamı kaldı bu yalnızlık . Benim adım mı yalnızlıktı ?
Beni en vefalı dost sayan yalnızlıktı tek düşmanım.. Bıraktın beni düşman boşluğuna ve savaş mağduruyum artık hüzzam yangınlarda.. Hadi sensizliği demleyelim gözlerimde içelim efkar saatime yakınken.. Gece 12 yi geçti… Efkar saati çoktan geçti sevgili.. Aksın yüreğime içimin kanayan ızdırabı.. Hadi bu defa bana bir ömür beklemek kalsın.. Gidecekmiş gibi Git Ama dur!! Yanı başımda; varlığına hasret nağmeler yakarken dudaklarımda..
Dur Sevgili.. Hasretinden güneş görmemiş yüzüme bir bak ve öyle git.. Ahh şu gidişler yokmu.. Kalmak nasıl bir şeydi unuttum.. Bir gelişin bin gidişlerin hüznünü tüketir yar..
Söylesene kimim vardı ki bu şehirde sen’den başka ? Yada ney vardı ki bir mey tadında kulağımda mırıldanan senin sesinden öte.. Hangi yüzde , hangi gözde o çoçuk masumiyetindeki eda vardı ? Ve Eylül süslüyor şimdi dilimden dökülen sözcükleri solgun yapraklar gibi.. Dokunsam düşecekler biliyorum.. İçime dokunsam Düşecek sen yanım susuyorum.. Mütessir bir cümle gibi bir sana sususuyorum yar..
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Geri: Bir Yüreğin Anatomisi Paz Ocak 29 2012, 22:25 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Bir Yüreğin Anatomisi Ptsi Ocak 30 2012, 00:56 | |
| | |
|
Nur_Sultan Moderator
Mesaj Sayısı : 3652 Kayıt tarihi : 21/09/08 Yaş : 55
| Konu: Geri: Bir Yüreğin Anatomisi Ptsi Ocak 30 2012, 19:23 | |
| | |
|