ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını...

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Menekşe
Özel Üye
Özel Üye



Mesaj Sayısı : 2555
Kayıt tarihi : 30/08/10

Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... Empty
MesajKonu: Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını...   Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... EmptyCuma Ocak 20 2012, 21:43

Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını

Tahta salıncakta sallıyorum geçmişimi Anneanne, sarsılıyorum. Kaç güz birikmiş öykümde, sayamıyorum. Mumlar eritmiş yüreğimle geldim; elimde bir demet çiçek, hani senin verdiğin… Hem çiçeklerin konuşuyor Anneanne! Senin tek tek seçtiğin güzîdelerin, isimlerini söylüyorlar bana. Gül, ”gözyaşı” diyor adına; lâle, ”hasret”; karanfil, ”gece”; zambak, ”gurbet”… Bu çiçekler isim değiştirmiş elimde! Sızım sızım kalmış hâtıraları.

Avlu çiçekleri en çok toprağında mutlu, öğrendim bunu… Ya o erik ağacı, fısıldar mı mâsumluğumu? Elimde küçük süpürgeyle kalakaldım ortada. Görmeyeli dillenmiş her zerre ve üstelik ellerim de büyümüş ve kezâ aynadaki sûretim de… Köşe bucak aradım dedemin siyah taşını, bulamadım. Bulamadıkça ısınamadım Anneanne! Soğuk suyunda yüzünü yıkadım rûhumun, arttı soğukluğum. Mevsim hep kış ve dizlere kadar kar… Oysa, yazı da vardı çocukluğumun!

Çiçekleri hatırlamıyorum o kar soğuğunda. Masal gibiydi dedem, hayâtıma girdi ve gitti… Söylediği son gazeldi… Üşüttüm içimi…

Yaz ve bahar… Dur durak bilmezdin! Güz ve kış… Mevsim dinlemezdin! En çok da miskinliği sevmezdin. Herkesin yapacağı işi olurdu mutlaka…

İşte yine bayram… Geliyorum Anneanne! Düşümde büyütüp büyüyememişliğimi, bahçenin mis kokusuna bırakıyorum kalbimi… Varsın ayaza gelsin bayramlar bundan böyle. Anılar defterinde dipnotumuz olsun yazlar… Ve o büyük portalar… Kendimi önemli hissettiğim kocaman tahta kapı, gıcırtısıyla merhaba diyor bana ve koşuyorum son hız ömrümün düş evine… Düşüveriyorum da, yaralarım kanıyor dizlerimde. Portaların gizemi hâlâ gülüşlerimde. Düşe kalka geldim Anneanne; çocukluğumun çok bilmiş dilliliğiyle değilse de, lâl oldum da geldim…

Yine çok kalamayacağız. Bitmeyen işlerimiz var evde… Ben ise, senin evinin gizinde bir tek enstantenedeyim. Kilitliyim esrârına tavan arasının; yeni yeni süpürgelerden başka neler konur acaba? Sen yine harıl harıl… Kolay gelsin Anneanne! Öyle ya, kırkyama seccâdelerinde rûhunu yamalıyorsun ilâhî buluşma gününe! Benimki lâcivert ve boyuma göre… Niye lâcivert diye sormamışım hiç, almışım elime öylece… Şimdilerde, senin kırkyama parçaların gibi kareler biriktiriyorum ömrümde rengârenk. Zemin, hâlâ lâcivert… Sâhi, tılsımı neydi lâcivertin?

Gün, koyulaşıyor anılar şehrimde… İçime hüzün bulaşıyor Anneanne! Koşuyorum incir ağacı altından son hızla. Koyulanıyor, kıvâma eriyor rengim. Gecede demleniyor sessizliğim…

Bir bakraç eriğin hayâlinde sallanıyorum salıncakta… Bize en güzel ikrâmın, tahta salıncağın ve çiçeklerindi… Yıllar sonra ise, asıl ikrâmın küçük gözlerinde ışıl ışıl mütebessimliğinin olduğunu haykıracakmışım meğerse! Yok, Anneanne; sus gerçekleri!... Acılar gerçek ve gerçekler acıladı içimi… Sus gerçekleri Anneanne! Ben, düşlerimde yine o küçük kız, yine aynı gül kokulu bahçe ve erik ağacımı büyütüyorum… Süpürüyorum küçük ellerime yaraşır küçük süpürgeyle kapı önlerini ve sallıyorum salıncağımda yârelenmemiş c/ismimi… Yaşamak çekiliyor içimden, sus gerçekleri!..

Hem üzülme sen de; gül bahçendeki gübre kokuları, besler belki çiçeklerinin geniş zamandan silinemeyecek râyihalarını. Hem evin… Gençliğin… Gelinliğin… Dört mâsumu cennete gönderişin…Ve refîk-i hayâtın ve hâtıraların harâbeye dönse de, harap etme kalbini! Kırıla kırıla onarılacağız Anneanne; mis kokulu avlun içimizde… Gerçek çekilsin de, biz gönlümüzde yeşertelim verdâlarını aşkın!.. Âh Anneanne! Kim bilir nelere akmada göz pınarların? İnsan, susamaz ki içine! Susturamaz sızılarını…

Ve ben, küçümenliğimle muntazır kaldım ırmak gibi akışında leyl ü nehârın. Hep o tahta salıncakta bıraktım ömrün kalanını…

Zeynep Dilyâre
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... Empty
MesajKonu: Geri: Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını...   Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... EmptyC.tesi Ocak 21 2012, 19:47

çiçek15 Allah razı olsun 2 çiçek15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... Empty
MesajKonu: Geri: Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını...   Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... EmptyPaz Ocak 22 2012, 18:50

Su_Çiçeği demiş ki:
çiçek15 Allah razı olsun 2 çiçek15
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... Empty
MesajKonu: Geri: Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını...   Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını... EmptyPerş. Ocak 26 2012, 00:36

çiçek6 Allah razı olsun çiçek6
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tahta Salıncakta Bırkatım,Ömrün Kalanını...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Neden Beynimizin Geri Kalanını Kullanamıyoruz ?
» Bir Ömrün Hikayesi
» Farzet ki Ömrün Bir Gün...!!
» Ömrün Beş Mevsimi...
» Her gün ömrün eksiliyor!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Denemeler-
Buraya geçin: