Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Emanet... Salı Ocak 03 2012, 20:16 | |
| [img] [/img]
Emanet…
Kapının çalmasıyla sofrada oturan hüzünlü aile bireyleri irkildi. Tek lokma yememişlerdi. Anne babanın gözleri kan çanağına dönmüştü ve sessizce fısıldanıyordulardı. Akşam yemeğine makarna yapılmıştı. Tatsız ve tutsuz… Televizyon üç gündür açılmamıştı ve üç gündür kimse uyumamıştı…
Bütün çatallar bırakıldı ve aile bireyleri kapıya döndü. Kapı bir kez daha vuruldu. Hepsi birbirine baktı. Annenim gözlerinde bir umut ışığı… Baba ağır ağır kalktı ve elindeki bastondan destek alarak kapının yanına gitti. Dışarıdan duyulan bir öksürük sesi… Kapı baba tarafından ağır ağır açıldı. Meraklı gözler kapıdakini gördü. Zayıf yakışıklı bir gençti. Temiz bir Türkçe ile konuştu.
“iyi akşamlar.”
Baba soran gözlerle bakmaya devam etti. Genç adam yutkunduktan sonra konuşmaya başladı.
“Ben Ali’nin silah arkadaşı, Kerem.”
Annenin gözlerinden bir damla yaş düştü. Babanın dizleri titredi. Tam yere düşecekken genç adam onu tuttu:
“niye geldin?” diye inledi yaşlı adam.
“bir emanet var” dedi kerem.
İçeri geçtiler. Dışarıdan bir öksürük sesi daha duyuldu. Kerem’i sofraya davet ettiler. Önüne bir tabak soğuk yemek verdiler. O, sadece su içti. Salona geçip oturdular:
“emanet nedir?” dedi anne
“emanet işte” diye kükredi baba. Anne inledi:
“anlat oğlum. O anları anlat.”
Kerem babaya baktı. Onay alınca anlatmaya başladı:
“Ali benim silah arkadaşımdır. Üst ranzamda uyudu. Bizim bölgeyi bilirsiz. Afganistan tehlikeli bir yer. Her gün olaylar olaylar olaylar… Bir gece aniden uyandırdılar bizi. Diğer Türk birliğine saldırı olmuş, yardıma ihtiyaç varmış. Aceleyle giyinip oraya gittik. 2 asker şehit olmuştu. ‘intikam alınmalı’ dedi komutanımız. En iyilerden bir tim oluştular. Ali ve ben de vardık bu timde. Ve dağa çıktık. Aralarda düşmanla çatışmaya gittik. Yaralı verdik ama dönmedik. İntikam alınmalıydı. 2 gün boyunca dağda kaldık. Sonra bir gece o pusuya düştük.. Ben ve Ali bir kayanın arkasına geçtik. Yağmur gibi mermi yağıyordu. Ali bana emaneti verdi:”bunu aileme ulaştır” dedi ve ayrıldık. Saatlere çatışmaya girdik. İntikam alınmıştı. Ali’yi aradım. Ölmek üzereydi. “emaneti ulaştır” dedi ve öldü. Başından vurulmuştu.”
Herkesin gözleri dolmuştu. Kerem ağlıyordu. Ali’nin annesi kalkıp kerem’in gözyaşlarını sildi mendiliyle. Kerem cebinden çıkardığı bir kâğıdı babaya verdi. Ayağı kalktı:
“ben gitmeliyim. Ailemle vedalaşmalıyım. Uzak bir yola gideceğim.”
Kimsenin itiraz etmesine fırsat vermeden kapıya doğru ilerledi. O anda aile bireyleri şoka girdi. Kerem yürümüyordu. Ayakları yerden 3 santim yukarıdaydı. Kapıyı açtı. Giderken mırıldandı. “hoşça kalın.” kapı kapandı. Dışarıdan bir ses duydular:”gidelim mi “dedi bir ses.
“emaneti verdim. Artık gidebiliriz” dedi. Sonra sesler kesildi. Ayak sesleri duyulmadı. Anne elindeki mendile dokundu. Mendil hiç ıslanmamıştı. Baba yavaşça kâğıdı açtı ve şok olmuş gözlerle kâğıda bakmaya başladı…
alıntı | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Emanet... Perş. Ocak 05 2012, 01:22 | |
| | |
|