Süfyan-ı Sevrî hazretleri bir gün şiddetle ağlıyordu. O kadar ki, kendinden geçmişti. Yanındakiler onu kasdederek : «Koskoca bir âlim ağlıyor!» dediler.
O da onlara şu karşılığı verdi: «Biz, bir zamanlar günahlarımız için ağlamıştık. Şimdi ise İslâm için ağlıyoruz. O yüce ve eşsiz nimetin elimizden çıkmasından korkuyoruz! Öyle kul vardır ki, hâlen puta tapmaktadır.
Fakat Allahü teâlânın ilminde ve takdirinde, o kulun akibetinin bahtiyarlık olduğu vardır. Yine öyle kul vardır ki, hâlen ibadet ve tâatle meşguldür.
Fakat Allahü teâlânın ilminde onun akibetinin bedbahtlık olduğu sabit olmuştur. Nitekim Peygamber efendimiz bir hadîslerinde şöyle buyurmuştur :
«Sizden biriniz cennet ehlinin ameli ile amel eder, nihayet cennetle kendisi arasında bir arşınlık bir mesafe kalmışken, cehennemliklerin ameliyle amel eder de cehenneme gider!..» İşte insanı ağlatan ve aklı baştan alan bu korkunç akibettir.
Yine bir hadîs-i şerifte :
«Mü'minlerin iman bakımından en sadık olanları, dünyada en çok tefekkür edenleridir. Cennette ferah ve sürurları en çok olanlar da, dünyada en çok ağlayanlar olacaktır.» buyurulmuştur. Siz bunları bilmez ve düşünmez misiniz?»