ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Suda Bittim, Suda Yittim... Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Suda Bittim, Suda Yittim...

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Suda Bittim, Suda Yittim... Empty
MesajKonu: Suda Bittim, Suda Yittim...   Suda Bittim, Suda Yittim... EmptyPtsi Ara. 26 2011, 22:08

Suda Bittim, Suda Yittim... 1d15z

Suda Bittim, Suda Yittim...

Suda bittim
Nereye baksam hangi tarafa aksam
Su küllerinden yeniden dirilen
Ve bana kendimi gösteren bir ayna
Suyun yüzünde yüzüyorum kana-kana
Ve kanayarak içiyorum kendi suretimi suya baka-baka
Su ki alev-alev yanan gönle derviş ibriğinden bir damla
Su ki semâvî bir dönüş
Ve can ipliğini bir ırmak gibi toprağa bağlayan sonsuzluk halka

Suda bittim
Suda yittim ben
Ben ağlayarak kendi suyunda doğan
Ve yine gözyaşıyla kendini boğan
Bir nilüfer sedası
Ben vahdet denizinde kendi suyunu arayan bir kesret damlası
Biraz yağmur sonrası
Belki bir tutam Sonbahar havası
Bulutların gözyaşıyla çoğalan bir inci deryası
Bir tutam yakarış baştan uca arınış bir nebze kaçış
Suyun topraktan havadan ve ateşten inzivası
Bir müridin testisinde çoğalan bereket rahmet muhabbet
Bir yudum çile sevdası ve yine su
Su bataklıkta yapraklarını gökyüzüne açan bir nilüferin en saf en berrak ve en tabii duası

Suda bittim
Suda yittim ben
Bir nilüfer gibi göl yasında yitip gitmenin diğer adı su
Her zaman ırmak gibi çay gibi akıp gitmenin değil
Bazen bir göl gibi durağan kalmanın susmanın lâl olmanın diğer adı
Tadı damağında kalmışken mutluluk
Bir çırpıda hüzün suya dalmanın
Bir ebru teknesinde gül dallı fırçanın ve toprak boyanın ruhuna dokunmanın ya da
Bir abdest sonrasında bedeninden damla-damla dökülürken günahlar
Yahut bir iftar sofrasında ilkin suya uzanırken parmaklar
Huzura gark olmanın diğer adı
Secdede göz kapaklarını ıslatan Subhane’nin ilk adı ilk adımı
İliklerine kadar rahmet yağmuruyla yıkanmanın yıkmanın yakmanın
Yok olmanın ilk harfi su

Suda bittim
Suda yittim ben
Suda yittim
Üstelik kendimi suda bulacağımı ve suda bileceğimi ümit ederken
Su ki şekilsiz benim dairelerce dönen yapraklarımın cismi ne ise su da o
Su ki renksiz benim saf beyazım ve zümrüt yeşilim ne ise su da o
Su ki kokusuz benim bataklığa amber yayan nefesim ne ise su da o
Su benim otağım üstelik bir ayna misali karşımda duran
Ben ne isem su da o
Zira evvelim su ahirim su
Hani doğumdan ve ölümden sonra ilk temasıdır ya insanın
İşte benim de ezelim su ebedîm su
Zerrelerinde yitip kendimi aradığım
Hem ilk adımım hem son durağım
Asırlarca izini mübarek yollarda sürdüğüm su
Nuh’un gemisini bağrında saklayan
Hızır’a ve İlyas’a ölümsüzlük muştulayan
İbrahim’in ateşini donduran
Gül kokulu sevgilinin parmağından çağıldayan su
Oysa kimi zaman da çaresiz
Sevda ateşini söndürmeye mecalsiz
Fuzuli’nin mürekkebinden damla-damla gönüldeki ateşe akan
“Kim bu denli tutuşan otlara kılmaz çare su”

Suda bittim
Suda yittim ben

busegulf:
Dilâ sanki giyâh idim zemîn-i gamda bitdim ben
Bahârı ömrümün geçdi hazâna şimdi yetdim ben
Ne güldüm gül gibi bir dem ne gönlüm hurrem etdim ben
Neye geldim cihâna n’eyledim bilmem ne etdim ben
Hemân ağlayı geldim âleme ağlayı gitdim ben
San ol nîlûferim kim suda bitdim suda yitdim ben
rehayi

Mevlânâ muhibbi:
Çok severim bu dizeleri...

ser-mest:
Etrafı, dünyayı ve hayatı doğru okumaktır bütün mesele. Böyle söylüyor kalem ve kelâm ehli. Israrla, ayrı ayrı açılardan bakarak dünyanın geçiciliğine işaret ediyor. Diyor ki; dünya hayatı bir uykudan ve hayâlden ibarettir. Tut ki hayâlinde sultan oldun, tut ki hayâlinde dilenci oldun. Uyandığın zaman ikisi de geçici olacağına göre ele geçmiş olan her şey sonsuz ve hakiki hayata başladığın zaman rüya hükmüne gireceğine göre ne diye gam çekersin.

Geç gelir tez gider deyû safa çekme keder
Âlemin hâli budur böyle gelir böyle gider

İçinde bulunduğumuz dünya hayatında safa geç gelir tez gider. Hâlbuki elem sıkça uğrar biraz da zor gider. Dünya hayatının tabiatı o, çünkü ta işin başında “çamurumuz karılırken yağan kırk günlük yağmurun otuz dokuzu gam biri neşeydi” diye takviye ederler manayı.

Göz yum cihâna aç gözünü dem gelir geçer
Sen göz yumup açınca bu âlem gelir geçer
ve şöyle devam eder;

Âdem oğlu âleme üryan gelir üryan gider
Nâle vü efgân ile giryân gelir giryân gider

İnsanoğlu dünyaya giyinmemiş olarak gelir ve öylece gider. Ağlaya ağlaya gelir ve yine ağlaya ağlaya gider. Aşağı yukarı aynı anlamda:

Hemân ağlayı geldim âleme ağlayı gittim ben
San ol nilüferim kim suda bittim suda yittim ben

Yani gelirken de giderken de dökülen göz yaşlarına işaret eder ve der ki; hani nilüfer çiçeği vardır ya suyun içinde doğar ve yine oracıkta ölüverir. İşte ben de geldiğimde yıkandım giderken yıkandım, suda bittim suda yittim.

Anlamlarının çözülmesi bir miktar daha zor gibi görünen Sâbit merhum da beytinde şöyle söyler. İçinde bulunduğumuz dünya hayatında sabırlı olmak gerektiğinde çok güzel işaret etmektedir.

Sunar bir câm-ı memlû bin tehî peymâneden sonra
Döner vefk-i murâd üzre felek amma neden sonra

Üst üste belki bin tane boş kadeh gelir. Arkasından bir dolu kadeh sunar şartlar, etraf , hayat. Ve senin mûradına uygun döner felek amma neden sonra. Sabra işaret eder. Güzelce sabretmek lazımdır, beklemek lazımdır. Dünya gamhânedir. Burada talebi çoğaltmamak lazım, emeli çoğaltmamak lazım. Çünkü ecel, emelin önündedir.

Hayati İNANÇ

ser-mest:
Bir hayalden ibâret olan geçici bir dünya hayatını yaşıyoruz sevgili okuyucular. Burada mutluluğu ve kâmil mânâda tam mânâsıyla mutluluğu aramak beyhûde. İnsanı ancak daha derin üzüntülere çaresiz elemlere sevk etmekten başka bir şeye yaramaz. İşte bunu gönül sultanı kalem ehli, kêlam ehli kimseler çok güzel ifadeye koymuşlar. Bir örneği aktarmak istiyorum. Diyor ki şair; (sözlerinden belli ki şair demek yeterli değil kendisi için, bir gönül ehli)

Afet-i gamdan aceb dünyada kim azâdedir
Herkesin bir derdi var mâdem ki âdemzâdedir

Bir hûma-yı zevki bin sayyâd-ı gam takib eder
Böyle bir mevhuma bilmem neden halk üftâdedir

“Afet-i gamdan aceb dünyada kim azâdedir”. Dünyada kimse var mıdır ki; gam üstüne gelmiş olmasın, onun üzerine gam yağmurları yağmış olmasın. “Herkesin bir derdi var madem ki ademzâdedir” diye teyit ediyor. Ademoğlu değil mi bir kere, mutlaka derdi vardır dışarıdan belli olmasa da. “Bir hûma-yı zevki bin sayyâd-ı gam takib eder.”Sayyâd avcı demek hûma da kuş, zevk kuşunu bin gam avcısı takib eder. Kuşun peşinde bin tane avcı düşünün sevgili okurlar. Belki sen bu kuşu ele geçirebilirsin, olabilir. Yakınına filan düşebilirsin belki ama, o avcılardan biri olmazsa, diğeri mutlaka vurur. “Böyle bir mevhuma bilmem neden halk üftâdedir.” Üftâde de düşkün demek. “Mevhûm, vehm edilen, hayal mahsulü olan hakîkat olmayan bir şeye halk, insanlar yani niçin düşkündür? anlayamıyorum” diyor.

Hemân ağlayı geldim âleme ağlayı gittim ben
San ol nilüferim kim suda bittim suda yittim ben

diyor bir başka mühim şair. Bu dünyaya gelirken de giderken de ağladığımıza, bir nilüfer çiçeği gibi suda bitip suda yitip gittiğimize asla şikayetin kokusu dahî olmaksızın arifâne bir bakış, bir hatırlatış ve hatırlayış. İnsan eğer çevresine, yaşadığı hayata bu şekilde bakmayı başarabilirse bütün tavır ve davranışları ona göre şekillenecek. Herkesin aslında yana yakıla aradığı insan tipi; olumlu, enerji yükleyen; etrafına anlamlı, doğru, yapıcı mesajlar gönderen belki bir dert babası; sevmeyi öğrenmiş, seven dolayısıyla sevilen insanlar olmak mümkün hale gelecek sevgili okuyucular. Bütün iş doğru yerden bakmakta. Söz ustadadır, onu hatırlatıyorlar bize. Doğru biçimde bakmak, eski bir deyişle “bir özge temâşâ”

Hayati İNANÇ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Suda Bittim, Suda Yittim... Empty
MesajKonu: Geri: Suda Bittim, Suda Yittim...   Suda Bittim, Suda Yittim... EmptySalı Ara. 27 2011, 01:17

çiçek9 Allah razı olsun 2 çiçek9
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Suda Bittim, Suda Yittim... Empty
MesajKonu: Geri: Suda Bittim, Suda Yittim...   Suda Bittim, Suda Yittim... EmptySalı Ara. 27 2011, 16:52

MaVi_GüL demiş ki:
çiçek9 Allah razı olsun 2 çiçek9
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Suda Bittim, Suda Yittim...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Aynı Suda İkinci Kez Yıkanmak....
» Umut Suda Boğulmuşsa Nehirlerin Suçu Ne...?
» Tuzlu Suda Yaşayan Mucize Orman: Mangrov
» Sen Gittin Masal Bitti Ben Bittim
» Ben Bende Bittim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Şiirler-
Buraya geçin: