ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Ey Gönül, “Gönül” Ol!… Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Ey Gönül, “Gönül” Ol!…

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Ey Gönül, “Gönül” Ol!… Empty
MesajKonu: Ey Gönül, “Gönül” Ol!…   Ey Gönül, “Gönül” Ol!… EmptyPtsi Kas. 21 2011, 18:49

"Gönül” ol

Hz. Mevlana “Mesnevi”sinde şöyle diyor:

“Müminlerin müminliklerinin belirtisi, gönüllerinin kırıklığı ve mağlubiyettir, alt oluştur.

Fakat müminlerin alt oluşlarında bile bir güzellik vardır.

Sen miski ve anberi (güzel kokular) kıracak olursan, dünyayı onların güzel kokuları ile doldurmuş olursun.”

Mağlubiyetimi zaferlerin en güzeli belledim. Bildim ki, lginin getirdiği acı, kalbimi saran katılıkları kıracak ve onun içindeki gönül ortaya çıkacaktır. (Gönül, sevgiyi içinde taşıyan kalp demektir.) Ne güzel, bir gönüle sahip olmanın mutluluğunu yaşayacağım. Yenilgime bakıp bana acıyanlar, bilmiyorlar ki, asıl acınması gereken kendileridir.

Kokuların en güzeli gönül kokusudur; çünkü o koku, Rabbin kokusudur. O kokuyu mükellef sofralarda, son model araçlarda, villalarda, yalılarda bulamazsınız. O koku, kırık gönüllerde, mağlup ruhlarda bulunur.

O kokunun izini sürmek için nice canlar düştü yollara. Kimileri çölleri mekan edindi, kimileri de dağları, ovaları.

O koku, kimi zaman bir çöl rüzgarına binerek geldi, kimi de mağaralardan fışkırdı vadilere.

O kokuyu duyanlardan bazıları, misk geyiği gibi, kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Yıllar yılı mağaralarda alnı secdelere çakıldı, kimilerinin de.

Evime geliyorum, belki duyarım o kokuyu diye. Evinin bir köşesinde o kokudan bir kitle bulunuyorsa, ne mutlu sana. “Mutluluk” diyordun, işte mutluluğun sırrı bu kokudur.

Bu koku diriltici kokudur; bu koku, var edici kokudur.

Kır kibir bardağını, çal yere umutsuzluk testini. Katran yürekli insanlardan uzak dur. Yenilgini önemse. Göreceksin ki, gönül miskin çevreyi tutacak, nice canlar o kokuyla dirilecek.

Oysa, kokularımız diriltici değil, bilakis öldürücü. “Zafer”imizi kutlamak için bize yanaşanlar, zift dolu yürekliğimizin iğrenç kokularına maruz kalıyorlar.

Mağlubiyetimize yanaşan yok. Dost, mağlubiyetin doğurduğu çocuktur. Düştüğün zaman kalbine eğil, orda dostun kokusunu duyacaksın..

Ey varlık hapsinde, etrafını altınlarla, gümüşlerle donatmaya çalışan kalp. Sonra sen nasıl kırılacak ve “gönül” olacaksın.

Kimi zirveye tırmanınca mutlu olur, kimi de kuyuya düşünce. Nemrut, “tanrı”yı vurmak için göklere yükselmiş ve “ululuğunu” ilan etmişti. Yusuf ise kuyuda ermişti sonsuzluğun sırrına. Nemrut, bir topal sineğe rezil olmuştu, Yusuf ise Mısır’a sultan. Biri, kırılmayan, taş kalbe k düşmüştü; öbürü kırık kalbinin derinliklerinde manalar devşirmişti. Birinin kokusu “Nemrut” diye kokuyordu, diğerinin kokusunu sabah rüzgarı, “Yusuf Yusuf” diye bütün aleme dağıtıyordu.
Ey gönül, sen hiç kuyuya düşmemişsen, sana “Yusuf” nasıl diyeyim?

Ey gönül, sen hiç secdede miraca vasıl olmamışsan, sana Ahmed’in kokusu nasıl ulaşsın?

Ey gönül, sana sıra sıra çarmıhlar dizilmemişse, İsa nefesinin diriltici kokusunu doya doya içine çekebilir misin?

Ey gönül, başın yere düşmemişse, Hüseyni zaferler seni nasıl selamlasın?

Ey gönül, senden önceki kırık gönüllerin şifresini çözememişsen, cennet kokularını nasıl duyarsın?

Ey gönül, sana deli desinler, divane, mecnun desinler; sana mağlup desinler, lginin zillet içindeki çocuğu desinler. Fakat ey gönül, sana, zaferin sarhoşu demesinler. Sana, “kalbini kıramadı” demesinler.

Ey gönül, haydi yenilgini mübarek kıl. Kır kalbini ve “gönül” ol. Kokular devşir cennetten; hatta daha ötelerden.

Ey gönül, “GÖNÜL” ol!…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Ey Gönül, “Gönül” Ol!… Empty
MesajKonu: Geri: Ey Gönül, “Gönül” Ol!…   Ey Gönül, “Gönül” Ol!… EmptySalı Kas. 22 2011, 00:43

çiçek Allah razı olsun çiçek
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Ey Gönül, “Gönül” Ol!… Empty
MesajKonu: Geri: Ey Gönül, “Gönül” Ol!…   Ey Gönül, “Gönül” Ol!… EmptySalı Kas. 22 2011, 18:15

Kokuların en güzeli gönül kokusudur; çünkü o koku, Rabbin kokusudur. O kokuyu mükellef sofralarda, son model araçlarda, villalarda, yalılarda bulamazsınız. O koku, kırık gönüllerde, mağlup ruhlarda bulunur.


Gönülle ilgili okuduğum çok güzel yazılardan birisi

canım emeğine yüreğine sağlık...


çiçek7 Allah razı olsun çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ey Gönül, “Gönül” Ol!…
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sana “Nasılsın?” Diye <sormayacağım… Çünkü…
» “İyi bir mürşit gönül hırsızıdır.”
» İn“San”......
» “Gönül Yol Geçen Hanı Değil...”
» &#8220;rabbim! Bana &#8220;istememeyi&#8221; Isteyebilmeyi Nasib Et!&#8221;

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: