ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Kızmak Bir İbadet Çeşididir Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Kızmak Bir İbadet Çeşididir

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Kızmak Bir İbadet Çeşididir Empty
MesajKonu: Kızmak Bir İbadet Çeşididir   Kızmak Bir İbadet Çeşididir EmptyPaz Mayıs 01 2011, 23:44

Kızmak Bir İbadet Çeşididir

ALLAH’ı sevenlerin kızgınlığı da farklıdır. Nefsanî öfkeye asla benzemez. Onlar nefislerinin keyfi için kızmazlar. Zira kızmanın edebini de Efendimiz (s.a.v.) ’den öğrenmişlerdir. ALLAH için kızmak bir ibadet çeşididir. Onu da Yüce ALLAH’ın öğrettiği gibi yapmalıdır.

Yoksa ibadet bozulur, kızmak bir ihanete dönüşür.


Mümin, kötülüğe bulanmış, nefsin esiri olmuş bir kula acımalı, onun günahla kirlenen kalbine üzülmelidir. Aynı zamanda ona bu kötülüğü süslü gösteren şeytana kızmalı ve işlediği kötülükten nefret etmelidir. Bu nefretini de o kötü işleri tamamen terk ederek, onları kalbinden ve hayatından söküp atarak göstermelidir. İnsanın başkasında görünce kızdığı işleri kendisinin yapması ve nefsine hiç kızmaması, münafıklık alametidir.


Kâmil insanlar, şahıslarına karşı yapılan kötülükleri, haksızlıkları sakince karşılarlar, yapanı mazur görür, bağışlar, intikam derdine düşmez, onun ıslahı için hayır dua ederler. Fakat, dine ait bir hakaret yapıldığı, yüksek değerler incitildiği, başkasına zulüm ve haksızlık yapıldığı zaman, gayrete gelir, kızar, sertlik gösterir, bir şekilde müdahele ederler. Bu konuda ALLAH Rasulü (s.a.v) örnek alırlar. O, kendisini taş yağmuruna tutanlar için: “ALLAHım bunları affet, onlar bilmiyorlar” diye hayır dua ederken; başkasının malını çalan birisinin cezasının hafifletilmesi için aracı olanlara: “Bu suçu kızım Fatıma da yapsa affetmem, cezasını veririm” diyerek kızmış ve adaleti çiğnetmemiştir.


Bir mümin, kendisine karşı kusur işleyen kardeşine kızarken, “niçin canımı yaktın, malımı zarara uğrattın” diye nefsi adına değil; neden bu günahla kalp cevherini kirlettin, edebini bozdun, şeytana esir oldun, değerini düşürdün diye iman ve insanlık adına kızmalıdır. Bunda ona karşı gizli bir sevgi vardır.Nefs terbiyesi ile meşgul olan kâmil mürşidler, sorumlu oldukları kimselere karşı bazen sert davranırlar. Fakat bu sertlik içinde gizli bir sevgi ve merhamet vardır. Kamil mürşidlerin halleri çok değişiktir. Bazı velilerde ilâhi bir heybet, ciddiyet ve vakar hali hakimdir. Onları görenler, kendilerini sert zannederler. Kendileriyle muhabbet kurmanın zor olduğunu düşünürler. Şeytan vesvese verip, bu edep ve feyz hazinesinden gönlü soğutmak ister.


Fakat durum hiç de göründüğü gibi değildir. Ariflerin gönlü, sevgi ummanıdır. Kâmil veliler bütün müminleri ve özellikle terbiyesine girenleri ALLAH için çok severler, onları Yüce ALLAH’ın bir emaneti görürler. Kendileri için istedikleri bütün hayırları onlar için de isterler. Onlara anne babalarından ve kendi nefislerinden daha yakın, daha şefkatli, daha sıcak, daha hayırlı ve daha faydalıdırlar. Ama terbiye ve maslahat gereği bazen zahirde ciddi dururlar. Bunu bilmeyenler üzülür, kırılır, tavır alır, zarar görür. Şu örneği iyi düşünelim:


Hz. Ömer r.a. heybet ve ciddiyeti ile tanınırdı. Halife olunca insanlar kendisinden daha fazla çekinmeye başladılar. Bir ara kendisine Abdurrahman b. Avf r.a.’ı gönderdiler. Kendisini sevdiklerini, fakat ondan korktuklarını, biraz yumuşak olmasını istediler. Abdurrahman b. Avf, Hz. Ömer’e durumu açınca, şu cevabı aldı:


“Ben onların iyiliği için bundan daha iyi bir davranış bulamıyorum. Eğer onlar benim kendilerini ne kadar sevdiğimi, içimdeki şefkat ve merhameti bilselerdi, değil benden çekinmek, üzerime saldırır, omuzumdaki elbiseyi çekip alırlardı.” (Kandehlevî, Hayatu’s-Sahabe)


İşte ALLAH için seven insan böyle olur. Onun sertliği de yumuşaklığı da insanlara ilaçtır. Çünkü onun gönlü, ALLAH sevgisi ile ilacını bulmuştur. Artık ALLAH’ın kullarına bu ilaçtan başka vereceği bir şeyi yoktur. Doktor, hastanın keyfine göre değil, tedavinin gereğine göre davranır. Sonuçta, hem hasta hem doktor kazanır.

Alıntı..


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kızmak Bir İbadet Çeşididir Empty
MesajKonu: Geri: Kızmak Bir İbadet Çeşididir   Kızmak Bir İbadet Çeşididir EmptyPtsi Mayıs 02 2011, 00:06

çiçek5 Allah razı olsun çiçek5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kızmak Bir İbadet Çeşididir Empty
MesajKonu: Geri: Kızmak Bir İbadet Çeşididir   Kızmak Bir İbadet Çeşididir EmptyPtsi Ekim 03 2011, 04:04

Hz. Ömer r.a. heybet ve ciddiyeti ile tanınırdı. Halife olunca insanlar kendisinden daha fazla çekinmeye başladılar. Bir ara kendisine Abdurrahman b. Avf r.a.’ı gönderdiler. Kendisini sevdiklerini, fakat ondan korktuklarını, biraz yumuşak olmasını istediler. Abdurrahman b. Avf, Hz. Ömer’e durumu açınca, şu cevabı aldı:


“Ben onların iyiliği için bundan daha iyi bir davranış bulamıyorum. Eğer onlar benim kendilerini ne kadar sevdiğimi, içimdeki şefkat ve merhameti bilselerdi, değil benden çekinmek, üzerime saldırır, omuzumdaki elbiseyi çekip alırlardı.” (Kandehlevî, Hayatu’s-Sahabe)


ALLAH razı olsun nursan...

Öfkenin nerde ibadet nerde nedamet olduğunu gösteren en güzel hadise
Hz.Ali (r.a.)'ın yaşamış olduğu olaydır.Bir savaş esnasın bir kafiri tutmuş yere yıkmış
tam onu öldüreceği esnada kafir Hz. Alin (r.a.)'ın yüzüne tükürür.O an Hz.Ali (r.a.) adamı
bırakır kafir şaşkındır ne olduğunu anlamaya çalışır ve sebebini sorar.Hz.Ali (r.a.)
eğer yüzüme tükürmeseydin seni orda öldürürdüm ama yüzüme tükürdüğün an seni ALLAH için değil kendi nefsim için öldürmüş olacaktım der.

Çünkü o an Hz Ali (r.a.) cihattaydı ve İslama karşı olanlarla savaşıyordu bu durumda o öfkesi celalliğiyle sevap işliyordu,Rabbini hoşnut ediyordu ama yüzüne tükürdüğü an kendi onuruna dokunmuştu ve kendisi için öldürmüş olacaktı o insanı.Böyle bir anda
kendine hakim olabilmek sabrı cemil ile davranabilmek ne güzel.

İnsanı en çok üzen öfklendiren malına canına kasıttan ziyade,manen yani sevgi saygı
güven ve sözden cayma yaralar öfkelendirir.İnsan o kadar güven duyar sevgi beslerki birine o insanın tam aksine bu sevgiyi hor kullanması güvenini boşa çıkarması mahveder
bu bir kul hakkıdır.Kul hakkına girende kulun hakkını ancak Rabbi katında kulun huzurunda ödeyecektir.Kulun hakkı kuldan sorulacak hakkı alınacaktır.Sanmayın ki ben iyi bir müslüman Hakka karşı görevlerimi yapıyorum gerisi benim durumuma bakar.İnsan gerekirse sözü ve güveni zedelememesi açısından muhatabını üzüp kahretmemeli riske girmeyi hatta ölmeyi bile göze almasını bilmelidir.


MaVi_GüL demiş ki:
çiçek5 Allah razı olsun çiçek5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kızmak Bir İbadet Çeşididir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İbadet
» Din sadece namaz, oruç, hac değildir... İman-İbadet-Ahlâk
» Beraat Gecesi
» İslam ibadet Amel Felah...
» İbadet Etmemenin Mazereti Olur mu?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: Genel İslami Konular-
Buraya geçin: