ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  [Cenazeme Gelir misin? Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 [Cenazeme Gelir misin?

Aşağa gitmek 
+2
MaVi_GüL
beyza57
6 posters
YazarMesaj
beyza57
Dost Üye
Dost Üye
beyza57


Mesaj Sayısı : 567
Kayıt tarihi : 25/08/08
Nerden : hollanda

[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: [Cenazeme Gelir misin?   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 02:13

Cenazeme Gelir misin?

Biliyorum, hiç beklemiyordun bu daveti. Ansızın geliverdi değil mi? Ansızın vurdu şakağına; saçaktan düşen buzdan kılıçlar gibi. Şaşırdın. Huzurunun göbeğine irice bir taş savruldu; halka halka titremede gönlünün düştüğü göl şimdi. Neşesi kaçtı vaktin; sevinçlerini pervane ettiğin mumlar titredi, bitti. Akrep ve yelkovanın ayakları dolandı; beklediğin “az sonra”lar havada asılı kaldı. Hüznün ölü kelebekleri kıpırdadı, sızılandı. Aşinâlığın tadı bozuldu; acının ketum, kekre sütunları devrildi göğsüne. Başını yasladığın uzun saatler, uzanıp uyuduğun bitmez günler vaadlerini yerine getiremeyeceklerini söylediler; yüzleri yerde, mahçup. Oyala(n)dığın ağaç gölgeleri çekildi üzerinden. Avunduğun/avuttuğun haz perdeleri parelendi. Gözlerini ıslatamadan giden yağmurlar elindeki şemsiyeyi uçurdu. Konforunu bozmamak için parmak uçlarına basa basa odana gören, kalbini kanatmadan usulca gidiveren uzak acılar yakana dolandı şimdi.

“Daha dün konuşmuştuk ama...” diyorsun. “Ama nasıl olur!”lar çekip çekiştiriyor iki yakanı. “Hiç beklenmedik bir ölüm!” “Vakitsiz” “Erken!” “Sürpriz!”


İşine ara vereceksin bugün... Kocaman bir pürüz olup çıkıverdim karşına. Hızını kestim hayatının. Üzerine saldım kaygılarını. Köşe bucak kaçtığın korkulara sobelettim seni. Ölümle arana koyduğun duvarı yıktım. “Ölüm bize de yaklaşırmış/yakışırmış” dedin. “Ölmesi kanıksanmış, ölünesi bir yaştayız artık.” “Rahmetli...” sıfatını ismimin üzerine yumuşak bir şal gibi atıvereceksin.
İki yakasında da eksiğim İstanbul’un. Vapurların hiçbiri beklemiyor beni iskelede. Ben öldüm diye şeritleri eksilmedi otoyolların.
Şimdiye kadar hep başkalarıydı ölen. Hayret! Ben öldüm bu defa...
Şimdilerimin hiçbirine dokundurmadığım, yarından sonrasına bile yaklaştırmadığım ölüm şimdi/m oluverdi. Oysa, oysa...Gitsen de bir gitmesen de bir; bir cenaze olurdu camilerden birinin avlusunda. Belki bir kalabalık çıkagelirdi önüne... Bir sokağın başında. Yol kenarında, gözünü sakındığın mezarlığın giriş kapısında. “Nasılsa, ölen biri çıkar bu şehirde her gün!” diye kanıksadığın. Adını bile sormaya zahmet etmediğin. Eksilenin kim olduğuna aldırış etmediğin. Gitti diye üzülmediğin birinin cenazesi işte. Aynı manzara, aynı tabut, aynı üzgün yüzler. Aynı güneş gözlükleri. Ağladığı mı, yoksa ağlayamadığı mı anlaşılmasın diye saklanan gözler. Sanki hayatın ortasında duran ölümü inkâr etmek için göz göze gelmemeler. Sıradan bir cenaze yani.

Seni bilmem ama ben bu cenazeye mutlaka gitmeliyim. Ayıp olur, çok ayıp... Davetlilerin yüzüne bakamam sonra. Dediği gibi şairin, bir musallâlık saltanatım bu benim. Başroldeyim.

Toprağa konulacak adam rolü benim. Ardından ağlanılacak adamı ben oynayacağım. Hiç itirazsız karanlığa uzanmak bana düştü bu defa. Üzerine toprak atılan adamı... Unutulmuşluklar altında yüzü erimeye bırakılan adamı... Hüzünlerin münasebetsiz müsebbibi olacak adamı... Ayakkabısı kendisini beklerken bağları çözülecek adamı.... Elbiseleri evden çıkarılacak adamı... Ben oynayacağım.
Yatağı soğuk kalacak adamı... Akşam eve dönmeyecek adamı... Kapıyı çalması beklenmeyecek adamı... Sofrada yeri olmayacak adamı... Adı telefon rehberinden silinecek adamı... Şehrin dudaklarından yarım ağız çıkmış bir hece gibi önemsizleşecek adamı.... Ben oynayacağım. Sevinçlerin ortasına en fazla bir hıçkırık gibi sokulsa bile hatıraların eşiğinden yüz geri edilecek adamı... Resmine bakıp bakıp da ağlanacak (yoksa ağlanılmayacak mı?) adamı... . “Adı neydi.... Hani....!” diye yokluğu kanıksanacak adamı.... Soluk bir resimde mahzun bir tebessümün ardında aşklarını saklayan, susturan adamı... Ben oynuyorum bugün... Sahnedeyim.
Beklerim.
En öndeki olmalısın ayakta duranların. En dik duranı.
İşte davetiyen:
Canını çok seven, her günün sabahında burada sonsuzca yaşayacağına yeniden kanan, her lezzetin tükenişinde ölümün yanına uğradığını unutan, her hazzın zirvesinde yakasındaki ölümlü etiketini isteyerek düşüren, her yaz sıcağında içi dünyaya iyiden iyiye ısınan, doğduğu yılın rakamının büyüklüğünün kendisini kabirden uzak tuttuğunu sanarak avunan, kalbinin her atışında ölümlerden döndüğünün farkında olmayan, damarlarının bir köşesinde ansızın geliverecek pıhtılardan yapılmış veda haberleri saklayan, ayrılıkların çatlaklarından giren hüzünleri ölümün nefesi gibi yudumlayan, sevenlerinin gözlerinin ışığına sığınarak ısınan, unutulmayı, yok sayılmayı en ürkütücü uçurum bilen, güzelliğini aynaların kırıklarında arayan, toprağa girmeye üşenen, uzun süredir aramızda yaşayan dostumuz, arkadaşımız, sırdaşımız, kardeşimiz, babamız, evladımız, şimdilik unutmayacağımızı umduğumuz, bir süre unutmaktan utanacağımız, sonra unutacağımız, en sonunda unuttuğumuzu da unutacağımız
senai demirci
doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından, uzun süredir yatalak olmasına yol açan “her nefis ölümü tadacaktır!” yarasından, ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır.
Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda, sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak, gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir.

SENAİ DEMİRCİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: Geri: [Cenazeme Gelir misin?   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 02:32

:oflw: Allah(c.c)razı olsun. :oflw:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: s.a   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 04:12

doğduğu gün yakalandığı fanilik hastalığından, uzun süredir yatalak olmasına yol açan “her nefis ölümü tadacaktır!” yarasından, ömür boyu sancısını çektiği amansız yaşama rahatsızlığından kurtulup aramızdan ayrıl[maya ayarlan]mıştır.
Cenazesi -umulur ki- en uzak zamanda, sızılarının köşe başlarında kılınan cenaze namazını takiben kaldırılacak, gözünden (belki gönlünden) uzak bir yerde unutuluş toprağına gömülecektir.



Allah razı olsun beyza kardeş
her ne kadar acı olsada bir gün mutlaka insan onu tadacak
her fani gibi.senai demircinin yüreğine sağlık.güzel bir tefekkürde
bulunmuş.zaman zaman bende düşünmüşümdür bunu.kendimi teneşirde
yıkanırken sonra kefenlenip tabuta konuluşumu ve kabre gitirilişimi
ama ne hikmetse o toprağın altına giremiyor insan.ürperiyor silkiniyor
hemen vaz geçiyor düşünmek istemiyor orasını.şimdi kurtuluyoruz
ama ya o gün geldiğinde itiraz edebilecek miyiz.durun nereye götürüyorsunuz
koymayın toprak altına diye bilecek miyiz.yok işte yok o an dönüşü.
topraktan geldik toprağa döneceğiz yine.ölümün güzelini istemekten başka.
oraya gerekli erzağı hazırlamaktan başka çare yok.gidenlere bakıp umursamadan
geçerken bir gün bizede bakacaklar.ahlarla vahlarla toprağa verecekler çaresiz
acılar duraca, dertler bitecek,çileli bir hayat son bulacak mı acaba?
belkide asıl sorunların başladığı yer olacak...... Sad
inşallah saadete yolculuk edip vuslata ulaşanladan oluruz.amin.
selam ve dua ile

çiçek2 çiçek2
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
fatma16
Dost Üye
Dost Üye
fatma16


Mesaj Sayısı : 683
Kayıt tarihi : 23/08/08

[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: Geri: [Cenazeme Gelir misin?   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 11:45

MaVi_GüL demiş ki:
:oflw: Allah(c.c)razı olsun. :oflw:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
*dost*
Üye
Üye
*dost*


Mesaj Sayısı : 97
Kayıt tarihi : 13/09/08

[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: Geri: [Cenazeme Gelir misin?   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 11:54

her nefis ölümü tadacaktır!” evet çok doğru...Mevlam hayırlı ölümler nasip etsin ona hakkıyla kavuşmak nasip etsin inş..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: Geri: [Cenazeme Gelir misin?   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 14:29

*dost* demiş ki:
her nefis ölümü tadacaktır!” evet çok doğru...Mevlam hayırlı ölümler nasip etsin ona hakkıyla kavuşmak nasip etsin inş..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tugb@
Dost Üye
Dost Üye
Tugb@


Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 31/07/08
Yaş : 38
Nerden : çooooooook uzaklardan.....

[Cenazeme Gelir misin? Empty
MesajKonu: Geri: [Cenazeme Gelir misin?   [Cenazeme Gelir misin? EmptyPtsi Eyl. 15 2008, 22:38

Rabbim hayırlı ölümler versin inş...
Allah razı olsun...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
[Cenazeme Gelir misin?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gelir misin Ey Yar...
» Gelir misin...?
» Yarınla Gelir misin...
» Arkamdan Gelir misin...?
» Gelir misin Efendim...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: Genel İslami Konular-
Buraya geçin: