ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
beyza57
Dost Üye
Dost Üye
beyza57


Mesaj Sayısı : 567
Kayıt tarihi : 25/08/08
Nerden : hollanda

sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty
MesajKonu: sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez   sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez EmptyC.tesi Eyl. 13 2008, 00:53

Fransız gezgin Brayer’e göre, Osmanlı insanı yabancılara (Türkiye’yi görmeye-gezmeye gelen Avrupalılara) “misafir” gözüyle bakar, onları asla küçümsemez, farklı davranışlarına asla gülmezdi.
O kadar müsamaha gösterirlerdi ki, ibadet konusunda son derece titiz olmalarına rağmen, ibadet esnasında camiye girmelerine bile göz yumarlardı.
Şimdi birbirimize müsamaha göstermiyoruz.
Ezandan ya da başka bir şeyden etkilendiği için ilk kez camiye gelip namaz kılmaya çalışan bir Müslüman’a “Namazın kabul olmadı, çünkü hatalı kıldın” diyecek kadar acımasızız.
Çünkü cahiliz!
Ne Peygamber Efendimiz’in uygulamalarından, ne de Efendimize benzemeye çalışan Osmanlı insanının yaklaşımlarından haberimiz var.
Birkaç bir şey duymuşuz, onların da çoğunu yanlış anlamışız, ama o ölçekte başkalarını yargılıyoruz.
Namaz sonrasında 33’lük tespihimle “sübhanallah” çekerken (aslında 33’lük tespih çekme alışkanlığım yoktur, ama o gün her nasılsa cebimdeydi) camide, yaşlı bir amca elime vurmuş, 33’lük tespih çekmenin “haram” olduğunu söylemişti.
Ben de “sübhanallah” yerine “lahavle” çekmeye başlamıştım.
Helâle haram demenin hükmünü belli ki bilmiyordu...
Birisinden bir şey duymuş, onu da yanlış anlamıştı.
Dışarı çıkınca anlatmayı denedim, ama imkânsızdı: Amca yanlışını “mutlak doğru” sanıyordu.
Bir açmazımız da bu: Bildiklerimizin çoğu kitap yerine duyuma dayandığından, düzeltmek neredeyse imkânsız oluyor.
***
Dinimiz “Sevgi Dini”…
Peygamberimiz, “Rahmet Peygamberi”…
Biz “sevgi dini”ne “nefret gömleği” giydirmişiz!
“Rahmet Peygamberi”ni “kavga adamı” ilân etmişiz.
Cehaletimiz saadetimiz olmuş!
***
Bir bakın kendinize: “Sevgi dini”ne mensup bir Müslüman olarak “sevgi insanı” mısınız?
Farklı dünyaların insanlarını da “Allah için” seviyor, onları ecdadınız gibi, anlamaya çalışıyor musunuz?
“Nazar-ı müsamaha” ile bakıyor musunuz?
Tek soru: Dindaşlarımızı gerçek anlamda bir “kardeş” olarak görüyor musunuz?
Ümmeti olarak, Peygamber-i âlişân Efendimiz gibi merhametli miyiz, hâmiyetli miyiz, şefkatli miyiz, basiretli miyiz, ahlâklı mıyız?
Böyleysek, şu bencilleşmiş, paylaşımsız, acımasız dünya kimin dünyası?
Bu dünyada şefkat yok, merhamet yok, izan yok, idrak yok, ahlâk yok, hakperestlik yok, tevazu yok, yardımlaşma yok!..
Kısacası bu dünyada insan yok, insaf yok, insanlık yok!
Tıpkı kapitalist dünya görüşüne kilitlenmiş tek dünyalılar gibi kendi eksenimize kilitlenmişiz; sırf kendimiz için, kendi ikbalimiz ve istikbalimiz için yaşıyoruz.
Bu da terörü besliyor. Çünkü bir tarafın her şeyi var, bir tarafın hiçbir şeyi yok. Hiçbir şeyi olmayanlar, normal yoldan elde edemedikleri şeylere ulaşmak için, o imkânı sembolize eden ikiz kuleleri berhava ediyorlar.
“Kalb-i insaniden (insan kalbinden) rahmet ve merhamet çıksa, akıl ve zekâvet daha onu durduramaz, anarşist olur, bir semm-i katil (öldürücü zehir) hükmüne geçer” diyen Bediüzzaman bir kez daha haklı çıkıyor:
İnsanın gerçekten insan olması, bir başka deyişle “adam gibi adam” olabilmesi için kalbinde rahmet ve merhamet taşıması lâzım. Rahmet ve merhamet sevgi eksenlidir. Demek ki, insanın gerçek insan olabilmesi için diğer insanları ve tabiî kâinatı sevmesi lâzım.
Ancak durduk yerde insan insanı sevemez. İnsanın insanı sevebilmesi için, önce o mükemmel varlığın Yaratıcısını kavraması lâzım.
Eğer Yaratıcıyı kavrayabilir, idrak edebilirse, “Eşrefi mahlûkat” (yaratılmışların en yücesi) olarak yarattığı en müstesna varlığı da (insanı da) sevebilir.
Yani işin başı yine Allah sevgisi...
Yunus’ça bir deyişle, bu, “Yaradan’dan ötürü, yaradılanı hoş görme” sanatıdır.
Oysa biz hâlâ Yaratıcı Kudreti kavrayamadık. Onu kavrayamadığımız için de insanı sevmeyi öğrenmedik...
Hâlâ “Benim inancım, benim mezhebim, benim milletim, benim tarikatım, benim cemaatim, benim siyasetim, benim partim, benim liderim, benim takımım, benim hemşehrim” mantığındayız...
Farkında olmadan fırkalara bölünüyoruz!
Bir bakıma en büyük bölücülüğü kendi içimizde yapıyoruz!



Yavuz BAHADIROĞLU /
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty
MesajKonu: Geri: sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez   sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez EmptyC.tesi Eyl. 13 2008, 01:20

:mkml:
çiçek7 Allah(c.c)razı olsun. çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty
MesajKonu: s.a   sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez EmptyC.tesi Eyl. 13 2008, 01:45

Dinimiz “Sevgi Dini”…
Peygamberimiz, “Rahmet Peygamberi”…
Biz “sevgi dini”ne “nefret gömleği” giydirmişiz!
“Rahmet Peygamberi”ni “kavga adamı” ilân etmişiz.
Cehaletimiz saadetimiz olmuş!


Hâlâ “Benim inancım, benim mezhebim, benim milletim, benim tarikatım, benim cemaatim, benim siyasetim, benim partim, benim liderim, benim takımım, benim hemşehrim” mantığındayız...
Farkında olmadan fırkalara bölünüyoruz!
Bir bakıma en büyük bölücülüğü kendi içimizde yapıyoruz!




Allah razı olsun beyza kardeş
işte bizi islamdan koparan aramıza nifak tohumları eken zihniyet bu
osmanlı zamanında iki tarikat lideri birbirlerine övgüler yağdırır o onu
üstün tutar o da onu.amaç bu islama hizmette yarış ama din kardeşini
kırmadan irtibatı kopramadan.günümüzde düşman gibi görüyorlar birbirlerini
cemaaatte sokağa çıkıp olur olmaz karalamalara başlıyor.islam düşmanlarıda
bunu iyi kullanıyor.formül basit:böl parçala ve yut
selam ve dua ile

çiçek2 çiçek2
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
beyza57
Dost Üye
Dost Üye
beyza57


Mesaj Sayısı : 567
Kayıt tarihi : 25/08/08
Nerden : hollanda

sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty
MesajKonu: Geri: sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez   sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez EmptyC.tesi Eyl. 13 2008, 02:08

Rabbim cumlemizden razi olsun
selam ve dua ile
:prose: :prose: :prose:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
fatma16
Dost Üye
Dost Üye
fatma16


Mesaj Sayısı : 683
Kayıt tarihi : 23/08/08

sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty
MesajKonu: Geri: sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez   sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez EmptyC.tesi Eyl. 13 2008, 14:01

MaVi_GüL demiş ki:
:mkml:
çiçek7 Allah(c.c)razı olsun. çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Tugb@
Dost Üye
Dost Üye
Tugb@


Mesaj Sayısı : 199
Kayıt tarihi : 31/07/08
Yaş : 38
Nerden : çooooooook uzaklardan.....

sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez Empty
MesajKonu: Geri: sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez   sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez EmptyPaz Eyl. 14 2008, 18:15

Allah razı olsun
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
sevmeyi bilmeyen hosgoruyu bilemez
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sevmeyi Bilmeyen....
» Bilmez, Bilemez…
» Hiç Bir Şeyin Sonunu O'nun Dışında Kimse Bilemez...
» Hasretle beklendiğini bilmeyen çöl kaçkınlarına...
» Aşk Oyuncak Oldu Sevmesini Bilmeyen Yüreklerde

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: Genel İslami Konular-
Buraya geçin: