Kayıp Gül
Rûhum, yasaklı bir Menekşe''nin gözlerinde
Uzağımda, yakınımda aldığım her nefesimde
Huzuru hissettiğim yüreğimin en kuytu köşesinde
Ufukta batmasına izin veriyorum duygularımın;
Mâtem elbisem, çıkmaz üzerimden hiç...
Yaşama ne zaman sarılsam başladığım yerdeyim
Anlasam da bana yaşatılanları ve yaşattıklarımı
Sana anlatamayacak kadar derin yerdeyim
Ah etmem, yine de susmam mı gerek?
Kalbime binlerce kilit vurmam mı gerek?
Lâl olup ölmeden ölmem mi gerek
Izdırabı yaşayıp tatmam mı gerek?
Boşluğa salınıp düşmem mi gerek?
İstese Yaradan, bunu da yaparım...
Rûhum yasaklı bir menekşenin gözlerinde...
Mutluluğumda, hüzünlerimde, sessizliğimde...
En ufak yüreğinin titremesinde,
Nerede olsam yine duyarım...
Engin denizlere salsam da yarınlarımı
Kıskanırım beni benden alan duygularımı
Soramıyorum hayata artık sorularımı
Elle dokunamadığım sevdalarımı ve hülyalarımı
Nihayet, rüyâ sanıp uyanmam gerek...
İnancım kalmadı kendime ve Aşk''a
Nefes alamıyorum, bu sefer başka...
Göğsümde izinlisin, başını yasla
Özlemlerimi öylece şefkatime saklarım
Zindan olsam seni zindana atamam
Lâl olur sana sessizliği sunamam
Eser yel gibi ama tenine dokunamam
Ruhum yasaklı bir menekşenin gözlerinde
İnceliğinde, nârinliğinde, sadeliğinde
Neydin nesin tanımadığım suretinde
Dans ediyorum esaretime ve esaretine inat...
Ellerim, ellerinde,,,,,,,,,