ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik Empty
MesajKonu: Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik   Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik EmptyPtsi Ağus. 23 2010, 23:24

Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik

… Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. ALLAH bilir de siz bilmezsiniz” (Bakara Suresi, 216)

Ağrı vücudun savunma sisteminin bir parçasıdır. Bu his vücutta sağlığı olumsuz yönde etkileyecek bir durum oluştuğunu işaret eder ve buna karşı önlem alınmasını sağlayarak, vücutta oluşabilecek fiziksel zararın asgariye indirilmesine yardımcı olur. Nitekim bir kişi herhangi bir durumda ağrı duyuyorsa ağrıyı ortadan kaldıracak bir önlem alır ve bu şekilde vücuda verilen zararı ortadan kaldırır. Örneğin eli sıcak suda yanan kişi yanma hissinin oluşturduğu acı ile elini hemen sudan çekerek derisinin zarar görmesini engeller, oluşan acı hissinin devam etmesi durumunda tıbbi yöntemlerle, koruyucu tedbirler alır. Ya da vücudunun herhangi bir yerinde oluşan ani bir ağrı sonucunda doktora giderek ileride ciddi rahatsızlıklara neden olabilecek bir hastalığı henüz tam gelişmemişken tedavi ettirebilir.

Ağrı ve acı hissi insanı çok rahatsız eden duygular olmasına karşın, eğer Yüce ALLAH bu hissi vermemiş olsaydı vücut acı ve ağrı oluşturan durumlara tepki vermez ve çok daha büyük sağlık sorunları oluşabilirdi. Bu hissin büyük bir rahmet olduğunu hatırlatan gerçek ise “konjenital analjezi” adı verilen ve ağrıya karşı duyarsızlık olarak tanımlanan bir rahatsızlıktır. Yüce ALLAH’ın “… Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. ALLAH bilir de siz bilmezsiniz” (Bakara Suresi, 216) ayetinde haber verdiği gibi şer gibi görünen ve insanlar için rahatsız edici bir duygu olan ağrı hissi, gerçekte sanılanın tam aksine insan için büyük bir hayırdır.

Ağrı, her insan için son derece rahatsız edici bir duygudur. Çünkü bu his oluştuğunda günlük işlerimizi yapmakta zorlanabilir veya çalışamaz hale gelebiliriz. Ancak Yüce ALLAH bu duyguyu çok özel bir nimet olarak vermiştir. Çünkü ağrının görevi bizi rahatsız ederek ağrının olduğu bölgeye dikkatimizi çekmek ve vücudumuzda bir şeylerin yolunda gitmediği yönünde bizi uyarmaktır. Bu nedenle “konjenital analjezi” denilen ve doğuştan ağrıya karşı duyarsız olmaya neden olan rahatsızlık, birçok kişi tarafından zannedildiği gibi kişiye avantaj sağlayan değil, aslında birçok konuda kişi için risk oluşturan bir hastalıktır.


Vücudumuzda Herhangi Bir Rahatsızlık Oluştuğunda Ağrı Hissetmeseydik Ne Olurdu?

“Konjenital analjezi” adı verilen ağrıya karşı duyarsızlık hastalığı, doğuştan itibaren dış uyaranlardan gelen fiziksel acıları hissetmeme durumudur. Bu kişiler, dokunma ve hissetme duyularına sahiptirler, fakat beynin sinir sistemi adeta filtrelenmiş bir şekilde bilgi akışında engel oluşturur ve sıcaklık değişimleri ya da ani yaralanma gibi acil reaksiyon gösterilmesi gereken konularda vücudun tepki vererek önlem almasını engeller. Bu durum Yüce ALLAH’ın vücudumuzdaki her sistemi kusursuz olarak yarattığının en güzel örneklerinden biridir.

Sinir sisteminin iletişiminde bir aksaklık olması, çözümü imkansız sorunlara neden olabilmektedir. Nitekim bu rahatsızlıkta ağrı ile ilgili beyne sinyal iletilmediğinden ağrı hissedilmez, bazı durumlarda ise ağrı hissedilir, fakat vücutta ağrının kaynağının neresi olduğu saptanamaz. Kuşkusuz her iki durum da kişi için büyük risk oluşturur. Çünkü ağrının yerinin kişi tarafından saptanamaması da en az ağrıyı hissetmemek kadar hayati bir durumdur. Örneğin kalp krizi geçirmek üzere olan ve vücudunda ağrı hisseden fakat ağrının kaynağının neresi olduğunu bilemeyen bir kişi, belki tıbbi müdahalede bulunulamadığı için hayati bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir.


Konjenital Analjezi Nasıl Oluşuyor?

Bu rahatsızlık “SCN9A” adlı bir gendeki bozulmaya bağlı olarak meydana gelir. Bu gende en ufak bir bozulma bile onu tamamen işlevsiz hale getirmekte ve beyne iletilen sinyallerin sağlıklı olarak yorumlanmasını engellemektedir. Bu tıpkı lambanın yanması için elektrik düğmesine basılmasına benzer. Eğer lambaya elektrik ulaştıran telleri harekete geçirecek olan düğmede bir aksaklık varsa lamba yanmaz. İşte “SCN9A” genindeki bir bozukluk da dış dünyadan gelen ağrı ile ilgili elektrik sinyallerinin beyne ulaşarak burada yorumlanmasına izin vermez. Elbette bu durum her şeyi çok hassas dengeler üzerinde yaratan Yüce ALLAH’ın dilerse bu dengeleri yok edebileceğini ve hiç kimsenin bozulan bu dengeyi yeniden kurmaya güç yetiremeyeceğini gösteren çok önemli bir delildir. Yüce ALLAH dünyadaki büyük küçük her şeyi Kendi kudreti altında tuttuğunu bir ayetle şöyle bildirir:

“Şüphesiz ALLAH, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi'nden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim’dir, bağışlayandır.” (Fatır Suresi, 41)

Herhangi bir nedenden dolayı rahatsızlandığınızda, eliniz yandığında, bir yeriniz kesildiğinde hissettiğiniz acı ve ağrı hissi rahatsız edici olsa da aslında çok büyük bir rahmettir.

Yaralanma Esnasında Acı Hissinin Azalmasının Hikmeti:

Bazı insanlar yaralandıkları anda ve yaralandıktan sonra bir süre acı hissetmezler. Böylece insan, yaralı olduğu halde kendisini koruyacak veya tehlikeden kaçabilecek güç bulur. Acı hissinin iletilmesi de sinir hücreleri aracılığıyla olur. Söz konusu hücreler, acı, sızı, ağrı ve üzüntüyü yok eden, vücudu rahatlatan "endorfin" maddesi içerirler. Endorfin, adeta beynimizin ürettiği bir ağrı kesicidir. Endorfin ağrının ilk hissedildiği anda salgılanır, ama ilk kriz atlatıldığında etkisi geçer. Bu sayede ciddi olarak yaralanan insanlar bile belli bir süre için şiddetli bir ağrı hissetmezler. Ağrı kesici ilaçlar da aynı mantıkla işlev görürler. Pek çoğu hastalıkları ve yaraları tedavi etmezler; bunlar sadece ağrıyı hissetmemizi engelleyen kimyasal maddelerdir. Yaralanma esnasında acı hissinin azalması ALLAH'ın insanlar üzerindeki rahmetinin bir örneğidir.

Bacağımızı masanın kenarına çarptığımızda ya da yerdeki kırık cam parçasına bastığımızda ağrı ya da acı hissederiz. Ağrı ve acı hislerinin hayatımızda çok önemli bir yeri vardır, çünkü bize vücudumuzda bir sorun olduğunu bildirirler. Cildimizdeki alıcı hücreler, bize zarar veren şeylere tepki verdiklerinde -beynimize acil mesajlar gönderdiklerinde- ağrı ve acı hissederiz. Bunun üzerine biz de, bu rahatsızlığı gidermek için birtakım tedbirler alırız.


Ağrı Duyusunu Hissetmemek Neden Tehlikelidir?

Yüzeysel ağrı, derin ağrı (kemik, kas, kiriş, eklemlerin ağrısı), iç organların ağrısı (visceral ağrı) olmak üzere bilinen üç çeşit ağrı tipi vardır. Yüzeysel ağrılar deriye basınç yapıldığı veya 45 dereceden fazla sıcakla karşılaşıldığı takdirde ortaya çıkar. Eğer bu his olmasaydı;

Bir kişi derisi kesildiğinde acıyı hissetmediği için çok büyük ölçüde kan kaybedebilir ve hayati bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilirdi.

Aynı şekilde herhangi bir yeri yandığında acı hissi oluşmasaydı cildindeki yanığa rağmen günlük işlerine rahatça devam edebileceği için bir tedavi uygulama gereği duymayacaktı. Bu da bizi mikroplardan koruyan üst derinin enfeksiyonlara daha açık hale gelmesine neden olacak ve böylece önemli rahatsızlıklara yol açacaktı.

İnsan ağrı duyusunun olmaması durumunda istem dışı olarak kendisine zarar verebilir veya zarar veren bir şeyin şiddetini fark etmeyerek yaralanabilirdi. Örneğin bir kaza sonucu ayak kemiği çatladığında bunu fark etmeyebilir ve çatlayan kemiğinin üzerinde hareket ederek kemiğin daha fazla zedelenmesine dolayısıyla da kalıcı sakatlıklara neden olabilirdi.

Ağrı önceden bizi uyarmasaydı birçok hastalık ilerleyebilir, basit başlayıp karmaşık hale gelerek ciddi sonuçlar doğurabilirdi. Bu nedenle ağrı çok sayıda hastalığın ilk ve tek belirtisidir.

Örneğin karnımız ağrımasaydı apandisitimizde bir rahatsızlık oluştuğunu veya kalbimizde bir ağrı ya da sıkışma hissetmeseydik kalp krizi geçireceğimizi anlamayabilirdik.

Düştüğümüzde, ağır kaldırdığımızda ağrı hissi oluşmasaydı kaslarımızı, eklemlerimizi zorlamaya devam eder, dinlenmeyi ihmal edebilir ve hasar derecesini arttırabilirdik.


Herşeyin Belli Bir Yaratılış Amacı ve Hikmeti Vardır

Yüce ALLAH herşeyi bir hikmet ve hayırla yaratır. Ağrıyı hissetmeme rahatsızlığı da Rabbimiz’in bu mükemmel yaratışının en güzel örneklerinden biridir. Çünkü eğer Yüce ALLAH böyle bir hastalık yaratmamış olsaydı hiç kimse ağrının aslında vücudun korunması için çok büyük bir nimet olduğunu bilemeyecekti. Bu nedenle de bizi kusursuz biçimde yaşatan Rabbimiz’e şükretmemize vesile olacak önemli bir detaydan habersiz olacaktık. Yüce ALLAH’ın her şeyi hayırla yaratmasına örnek oluşturacak özellikler elbette burada sayılanlarla sınırlı değildir. Rabbimiz bazı kişilerin vücutlarında bu aksaklığı oluşturarak geleceğin tıp dünyası için önemli bir ilham kaynağı da yaratmaktadır. Çünkü bu hastalığın nedenlerini araştıran bilim adamları uyarı ve tepki arasındaki bağlantıları ve bu bağlantılar arasındaki küçük detayları anlayıp çözdükçe çok ağrılı hastalıklar ya da savaş durumlarında ağrıyı büyük ölçüde azaltacak ilaçlar yapabileceklerdir.

Yüce Rabbimiz Kuran ayetlerinde yarattığı her şeyin bir sebebi olduğunu şöyle haber vermiştir:

“Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık. Eğer bir 'oyun ve oyalanma' edinmek isteseydik, bunu, Kendi Katımız'dan edinirdik. Yapacak olsaydık, böyle yapardık.” (Enbiya Suresi, 16–17)


ŞİDDETLİ ACI

1.Beyin zarı, acının yerini, özelliklerini ve şiddetini tespit ettikten sonra, beyin bu acıyı dindirmek için sinyalleri bloke eden mesajcılar gönderir.

2.Kimyasal sinir ileticileri, bu acı mesajını sinapslar üzerinden bir sinirden diğerine geçirirler. Böylece sinyal beyne kadar ulaştırılır.

3.Deriye batan çivi, sinir uçlarını uyarır. Sinir uçları yaralanmaya tepki olarak, sinir boyunca alarm sinyali gönderirler. Söz konusu sinyal, omurilikte kimyasal mesaja çevrilir.


KRONİK ACI

1.Kronik acı, acı mesajlarının yok edilmesini engelleyerek kişide kontrol kaybına sebep olabilir. Acıdaki artış hissi de bundan kaynaklanır.

2.Mesajların birikmesi, omurilikteki sinapslarda yeni kimyasal yollar oluşturur. Bu da sinirleri gelecekteki acı mesajlarına karşı çok daha duyarlı hale getirir.

3.Sinir uçları bir yaralanma ile uyarıldığında, omuriliğe ve beyne yalancı bir alarm sinyali gönderilir. Bir sinir köküne veya sinir lifine yapılacak baskı da aynı etkiyi oluşturur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik Empty
MesajKonu: Geri: Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik   Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik EmptySalı Ağus. 24 2010, 01:48

çiçek9 Allah razı olsun 2 çiçek9
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik Empty
MesajKonu: Geri: Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik   Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik EmptySalı Ağus. 24 2010, 10:51

çiçek12 Allah razı olsun 2 çiçek12 [center]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Vücudumuzda Hiç Ağrı Hissetmeseydik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: