Tiyatroyu hep beraber izlemekteyiz. Değerlerin nasıl çiğnendiğini. Kutlu evlilik kurumunun hafife alındığını.
Bir boşanma davası.
Gazetelere yansıyansa mal paylaşım kavgası.
Şovmenin ağlanacak hali sahne alıyor.
Kadın: -Eski eşleri para diye ağlıyor.
Adam, ilk eşine otuz yıldır nafaka verdiğini, eski eşlerinin hepsine ev aldığını, anlatıyor.
Kadın: - Gümüş çatalları bile sakladı.
Adam: - 24 tane Louis Vuitton gözlüğü var. Tanesi 2 bin lira. Saklasam onları saklardım.
Şovmen mi suçludur sadece.
Paranın padişahının peşini bırakmayan muhteris kadınlar mı?
Meğer ne krallık bitmiş.
Ne cariyelik, kölelik.
Kimi kadınların kaç kırat olduğunu sezen şovmen de.
Bal kovanının sinekleri çekeceğini bildiği için.
Koleksiyon yapar gibi hep daha genci ile evleniyor.
Farklı yerdeki haremine daha fazla para harcayınca kıyamet kopuyor.
Ağlanacak bir dram.
Kim bilir ne acılar çekmektedir şovmen.
İnsanları güldürürken yalnız kaldığında ne kadar ağlamaktadır.
Hayatını paylaşmak isteyenlerin sevgi, saygı, fedakârlık için değil, paraya koştuklarını görüp, daha fazla tiksinerek belki de daha genç bir eş seçmekte.
Her defasında aynı sonla karşılaşıp, sevgisiz bir evliliği bitirip; bir miktar para ve bir ev ile kadınları başından savmakta.
Bu saatten sonra da zavallı şovmenin sevgi evliliği yapma şansı yok.
Parasının verdiği sıkıntılarla tırnaklarını yiyerek, yumruklarını masalara geçirerek; yüreği yaralanacak.
Yüzlerce kadınla evlense de yalnız yaşamak zorunda.
Çok değerli sevgili bir kalbin kendisi için atışını hiç göremeyecek.
Kadın dünyasında kalın bir oran, bencillikte kötü karne sahibi.
Evlilik, salt para mıdır.
Ya da mülkiyet üzerine kurulan yuva ne kadar sağlıklıdır.
İzdivaç programlarında da aynı trajedi yaşanmakta.
Kadın çıkıp evi olan bir beyle evlenmek istediğini söylemekte.
Başka değerler o kadar da önemli değil.
Ahlak, erdem, güzel huylar olmasa da olur.
İlle de bir evi olsun.
Sıkıntı çekilmesin.
Ya da mal varlığı olan kişiye aşırı talep olmakta.
Yoksul adaylar şanslarını beyhude aramaktalar.
Yaşamı birlikte paylaşmanın, iki gönül birlikte olunca bir dilim ekmeği sevgiyle bölüşmenin fazla da bir önemi olmadığına inananların sayısı ne kadar artmakta.
Üretmeye yanaşmayan tüketen bir kadın, model olarak ne kadar benimsenmekte.
24 marka gözlük ya da gümüş çatalları olmayan ama çok mutlu binlerce kutlu yuvaya selam olsun.
Onlar mutlu bir toplumun teminatı olan mukaddes aileler.
Sevgileri, tevazuları, fedakârlıkları bir güneş gibi aydınlatmakta yeryüzünü.
Mine Alpay