Tecrübeli Tavır...

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Tecrübeli Tavır...

Şu adını tecrübe diye koyduğum şeylerin ne çok adı var aslında. Berrak bir havada yola çıktığını düşün, yol dümdüz, başını göğe çevirip bakıyorsun, bir tane kara bulut yok. Yolun kenarında çiçekler bitmiş, çiçeklerin üzerine kelebekler uçuşuyor, her yer rengarenk. Gitmek istemez mi hiç insan, o yolda yürümek istemez mi, istemez

Adını tecrübe diye koyduğun şeylerden birinin diğer adı duvardır, kendi ellerinle örmüşsündür. Kendi ellerinle ördüğün duvarın üzerinden atlayamazsın, yolun güzelliğini görmezsin, olmayacak ihtimalleri düşünürsün. Ya aynısı olursa korkusu var ya her şey yerli yerindeyken, yerinden oynatır her şeyi. Aynıları yaşamak korkusu aynı kılar durumunu. Bir kelebeğin uçuşunu yakından görmeye, kelebekte kendini izlemeye hasretsindir ama o yola atamazsın o ilk adımı. Her şey o adıma bağlıdır ama sen tecrübelisindir. Kuşandığın tecrübe kılıcını nerede çıkaracağını bilemediğinden, hep elinde gezdirirsin. Çiçeğe de savurursun onu, geceye de, güzele de, çirkine de, dosta da, düşmana da

İyikilere de, keşkelere de, önüne ne geçerse deler geçersin. Zamanında hesapsızca, göz göre göre hibe ettiklerine hasret kalırsın ama iş işten çoktan geçmiştir. Çoktan geçenlerin adına da tecrübe dersin sonra. Kaybettiklerine de dersin, kazanamayacaklarına da. Birini, tutup göğüs kafesine almadan önce iyi düşün. Kafesin parmaklıkları hassastır çocuk, çıkıp gitmesi kolaydır, hasarın telafisi zordur. Orayı, gitse de bıraktığı hasara değecek olanlarla doldur...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08