İnsan Sevgisi....
Kimi insan insanı sever ona değer verir. İnsanın olmadığı bir hayatı benimsemez. Hümanist yaklaşır. İnsanın her şeyin özüne yerleştirir. Bir bakıma güzel olan bu durum insana kendisinde olmayan birçok gücün yüklenmesiyle yanlış sevgi şekilleri ortaya çıkar. Kadınlar erkekleri, erkekler kadınları sevmeye meyilli yaratılmıştır. Neslin devamı, hayatın paylaşılması için bu şarttır. Bazı insanlar bu sevgide yanlış yollara düşer, aşırıya gider bir insan için hayatını heder eder. Bazıları sevdiğine ulaşamadığı için Dinin haram kıldığı cana kıyar, intihar eder, kaybedenlerden olur. Bazen de Mecnun misali kişi Leyla’sını sever ama bu sevgi Leyla’da kalmaz onu geçip Rabbe ulaşır. İşte Rabbe ulaşan bu sevgide fayda vardır. Yüce Rabbimiz Müminlerin Allah’a olan sevgisini şöyle bildirmektedir. “İnsanlar içinde, ALLAH'tan başkasını ‘eş ve ortak' tutanlar vardır ki, onlar (bunları), ALLAH'ı sever gibi severler. İman edenlerin ise ALLAH'a olan sevgileri daha güçlüdür.”[2]
Sevileni ALLAH için sevmek, Sevilenden hiçbir karşılık beklememektir. İyilik yapıldığı zaman artan, kötülük yapıldığı zaman azalan bir sevgi değildir ALLAH için sevmek. ALLAH için seven kişinin dudaklarından şu mısralar dökülür.
...
Gelse celâlinden cefâ,...
Yahut cemâlinden vefâ,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş.
Müminler birbirlerini ALLAH için severler, ALLAH için sevmelidirler. Yüce Rabbimiz Fetih süresinin son ayetinde müminlerin birbirlerine karşı merhametli oldukları şöyle vurgulanmaktadır.
مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ اللَّهِ وَالَّذِينَ مَعَهُ أَشِدَّاء عَلَى الْكُفَّارِ رُحَمَاء بَيْنَهُمْ تَرَاهُمْ رُكَّعاً سُجَّداً يَبْتَغُونَ فَضْلاً مِّنَ اللَّهِ وَرِضْوَاناً سِيمَاهُمْ فِي وُجُوهِهِم مِّنْ أَثَرِ السُّجُودِ
“Muhammed, Allah’ın Resülüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde halinde, Allah’tan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir.”[3]