ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Düştük Kırıldık...  Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Düştük Kırıldık...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Düştük Kırıldık...  Empty
MesajKonu: Düştük Kırıldık...    Düştük Kırıldık...  EmptyPaz Nis. 20 2014, 21:03

Düştük Kırıldık...

Önce düştüm dudaklardan, el oldum tanıdık bildiğim duraklarda. Dilsizim ve bi o kadar adressiz, gidiyorum karanlığın izdüşümüne saf tutarak, hesabım bitti şimdi infazımı beklemekteyim. Dudaklarımı ısırarak isyan ettiğim yetimliğime bir de öksüzlüğüm eklendi, artık ayaklarım beni aynı yere götürmüyor. Sığındığım yerlerden tek tek kovulan ben şimdi el oldum tanıdık bildiğim yerlerde. Gözlerimin nemi kurumadan yüreğimin adreslerine denk geliyor bulutlar. Soyadımı taşıyan cümlelerden kovulan yüzümü bulamıyorum eski yerinde, ya ben uzaklardayım ya da biz biz olmaktan imtina etmekteyiz galiba. Susuyorum bilmediklerime susarak, boyun büküyorum benden bihaber parçalara ağlamaklı gözyaşlarımı deste yaparak. Elimde dört kişilik bir fotoğraf ve düşündüklerim. En büyük parça dedemdi; bizi ayakta tutan bizi biz yapan, en büyük parçamızı canımız kaybettik sonra da gayri ictimalarımız hep bir eksikti. Dedemiz olmadan sanki o varmışcasına yaşayacak savaşacaktık ama olmadı, bölündük ilk önce sonra da düştük, eksildik birer birer, tesbih tanelerine mi özendik yoksa. Biz bir hayattık dört parçaya ayrılmış, şimdi el olduk birbirimize, oysa biz hep birdik, şimdi her birimiz ayrı saflara düştük. Bir kere düşmüşken içimizdeki canlar kırılmaz mı...

Kırıkları toplamaya çalıştım daha çok kırıldık kendi içimizde. Ben bu savaşı kaybetmeyecektim, düştük diye dağılmayacaktık, kırıklarımızı sarıp yeniden ayağa kalkacaktık. Bensiz kurulan sofralara ses çıkarmadım, bana biçilmiş tüm sıfatlara razı oldum, susmam istendi sustum konuş denildi bana verilen tüm sufleleri söyledim dilimi ısırarak. Bile bile gelen fırtınaya rağmen kırıklarımıza kendimi bastım, her şeyimi benden olmayanlara ayırdım kendimi, isteklerimi öteledim. Acaba sorunlar benden mi kaynaklanıyor diye eksik tuttum içimdekileri. Bilmediğim yüzlere selam vermeye başladım ilk önce, yaralarımıza merhem diye kendimi basacakken gölgesini bile hatırlamadığım yerlerden topladım parçalarımızı. Akşam üstleri yalnızlığa alıştım önce ve bir gece bensiz toplanan umutların yabancı gözlerde yeşerdiğini gördüm bir sokak bankında. Bir yanda canımın canı bir yanda canımın diğer yarısı ve de yabancısı olduğum gözler. Bir ben eksiktim, gözyaşıma tuz bastım o an. Tutuldum, uzadım eksikliğime, ben kırıklarıma bir umut ararken kırıklarım kırıklarına çoktan yamayı vurmuş. Meğer bir ben fazlaymış cümlelere, ayıklandım bizden, kkırıklarımdan düştüm az önce. Dağılmayı bekliyorum aynalara gözlerimin nemi miras bırakarak…

Düştük, kırıldık, dağıldık oysa biz hep birdik; şimdilerde evden işe giderken tertemiz bir yalnızlığını giyiniyorum üzerime. İki oda bir salona sığdırdığım bir umut gökyüzünün altında nüfussuzluğuma isyan ediyorum. Kirpiklerimden birikmiş bulutlara sırlarımı verdikçe eriyor içimdekiler. Yavaş yavaş bükülüyorum cocukluğuma, yeni bir umut yolculuğuna hazır olmayan bu yüreğe yine kefen örmekte ellerim, oysa ben sadece susmayı bilirim. Yapabildiğim en iyi şeyin gitmek olduğunun farkında olsam da kendi içimden kovulmak öyle ağır ki kanatlarım kırık, düşlerim ise düştü kollarımdan...

Sevinebilirsin artık hüzün zafer senindir; önce bizi bana düşürdün sonra da kırıldın bizi, merak etme yakında da dağılırız biz. Sen kalbini ferah tut, dudak payımda bir hayat vardı al o da sana feda olsun, bana dair ne varsa ele geçir. Kazandıklarımdan da feragat ediyorum, düştüğümü kabul ediyor kırıklarımı sana bırakıyor ve dağınıklığımı ilan ediyorum ama tek bir şartım var. Yüreğimdeki gül’e sakın dokunma, gözlerimdeki yeşeren gülü dalından koparma, dudak kenarımdaki umuduma hüzün bulaştırma, ne olur sevdama yalnızlığı yakıştırma...

Ey her nefesi ölüm kokan hüzün; beni sevdamdan ayırma çünkü düştüğümde sadece o ellerimden tuttu, kırıklarıma sadece o dokundu, dağınıklığımda bana sadece o umut oldu. Ey hayat bana ölümleri müjdele ama sakın sevdama gülüme umuduma dokunma. Dokunma diyorum dokunma…  Sad  Sad  Sad 

Selam Sevgi ve Dua ile...  

(Not: İsmail Sarıgene'nin yazısından küçük değişikliklerle uyarlamadır...)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Düştük Kırıldık...  Empty
MesajKonu: Geri: Düştük Kırıldık...    Düştük Kırıldık...  EmptyPtsi Nis. 21 2014, 00:32

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Düştük Kırıldık...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Düştük / Kırıldık / Dağıldık..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: