mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Sen Yokken... Paz Nis. 13 2014, 23:32 | |
| Sen Yokken...
Sen yokken çok zengin oldum ben, kimsenin gözü kalmasın babadan kalma değil bu zenginlik, tamamen kendi birikimim. Her şeyi biriktirdim sen yokken ben, değerli, değersiz her şeyi. Hüzünlerimi, gözyaşlarımı, can kırıklarımı ve acısı sağaldıkça yaralarımdan düşen kabuklarımı. Öylesi çoğaldım işte sen yokken, içimde eksilenlere inat. Sen yokken isyankar oldum ben, ayaklanmalar başlattım yüreğimin güvertesinde. Hırçın, asi dalgalar gibi kabarttım öfkemi...
Sen yokken yazar oldum ben, geceler neredeyse şafakla kucaklaşmaya hazırlanırken, uykuyla vuslata erememiş bir çift gözün, fasılasızca yağan yağmurun, çoğul yalnızlığıma konuk olan saatin nihayetsiz sesleri eşliğinde kitaplar dolusu satırlar yazdım sana. Lal oldum ben sen yokken, düğüm üstüne düğüm attım dilime sensiz cümleler kurmasın diye. Şimdi içimde biriken söylenmediği, dile getirilmediği için birleşen binlerce hecenin biraraya gelerek karşıma dizildiği güçlü askerlerden oluşan bir cümle ordusu var. Biliyorum ki; savaşmaktan susmaktan bir vazgeçsem, ihata ile alınmış bir kale kapısı gibi açıversem içimin, dilimin kapaklarını, neler dökülecek kalemin surlarından yüreğimin mazgallarına...
Ayrıca Olimpiyatlara da katıldım sen yokken ben; gözyaşımda serbest yüzmede altın, saçımı, başımı koparmada gümüş, gururla, yüksek atlamada bronz madalya aldım ben. Sayısız dünya rekorunu da egale ettim ama hadi onları söylemeyeyim şimdi. Sonra kim uğraşacak öyle guiness ( filan)...
Sen yokken sanırım büyüdüm ben, yukarıda yazdıklarım gibi acıyla dalga geçmeyi öğrendim. Gözyaşlarıma rağmen gülümseyerek bakabilmeyi hayata. Şimdi dizlerim hiç kanamıyor biliyor musun, düşe kalka ayakta dimdik kalmayı da öğrendim ben...
Ben var ya ben sen yokken hiç doktora gitmedim. Ülserim azdı, migrenim tuttu, tonsilit, faranjit ve bilimum üst solunum yolları enfeksiyonları geçirdim. 40 derece ateşle yatıp, havaleye davetiye çıkartırken dahi bilinçsiz bir hasta olarak tedaviyi reddettim. Yarası kronikleşen bir hastaya hangi doktor çare olacaktı ki, yarası yar olan hastanın ondan gayri devası olur muydu...
Sen yokken çok yoruldum ben; günden güne büyüyen yokluğunu, hasretini, kimsesizliğimi taşımaktan yoruldum. Bir gece ansızın gelebilme, o şiirde ki gibi beni yeniden sevebilme ihtimalini sevdim. Bir çift gözün bakışındaki titremeyi unuttum, zemheride kalan kuru bir dala dönüştüm bir yediverenden. Güneş görmeden, gonca vermeden yaşamaya alıştım. Sabahın taze çiğlerinin yapraklarımda dolaştığı, kokumu sıcak iklimlere götürdüğü o ılık bahar rüzgarlarını da yitirdim...
Ne çok şey yaptım sen yokken ve hiç bir şey yap (a) madım sensizken. Aslında seni, sadece seni sevmekten başka bir şey yapmadım sen yokken. Burada her şey bırakıp gittiğinden beri aynı değişmedi, değişen tek şey takvimdeki günler, haftalar. Ben hala, inatla bütün sabahları seninle başlatıyorum, tıpkı tüm geceleri seninle bitirdiğim gibi. Uykuya dalarken seni mıh gibi aklımda tutuyorum ki; sabah uyandığımda ilk sen gelesin yine aklıma...
Ben size hiç küsmedim ki, hiç kırılmadım size. Ekmek kadar kutsal, su gibi azizdiniz siz bilmezdiniz. Eylülleri sevmezdim ben, bilmezdiniz mahur makamında ağladığımı ve siz hiç bilemezdiniz sol yanımdaki en güzel yar/a olduğunuzu...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Sen Yokken... Ptsi Nis. 14 2014, 01:51 | |
| | |
|