mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Sevgiyle Başlar Her Şey... C.tesi Mart 08 2014, 18:18 | |
| Sevgiyle Başlar Her Şey...
Siz hiç sesiniz çıktığı kadar haykırdınız mı; seviyorum, seviyorum diye, sevmediyseniz, sevemediyseniz diyemezsiniz. Çünkü sevgi demek coşku demektir, sınır tanımamaktır, gittiği yere kadardır yani. Ya hiç içine girmeyeceksiniz ya da girdiğiniz zaman geriye dönüp bakmayacaksınız, geriye dönmeyi aklınızdan bile geçirmeyeceksiniz. Sevgiye sınır koyduğunuzda bitmiş, yok olmuş, hiçlik deryasına gömülmüş demektir...
Sevgiye bir çağrıdır her varlık ve her güzellik, gel beni sev der kendi halince, sevgi kâinatın mayasında vardır. Sonsuzluk içinde sadece sevgi hayata bir mana verir, sevgi olmasaydı insan yaşayamazdı bu dünyada öleceğini bile bile. Ne olursa olsun, bir şeyi sevmeden ona inanamazsınız, inanmadığınız şeyi ise asla yapamazsınız. İnsanın sevmediği, inanmadığı bir şeyi isteyerek can-ı gönülden yaptığı görülmemiştir, her şey sevgiyle başlar. Şu anda bizim dünyada oluşumuz, yaşıyor oluşumuz, mücadelemiz, hatta hırs ve gururumuz bile. Sevmeyen çaba göstermez, bir şeyler yapmak, koşuşturmak, mücadele etmek istemez çünkü...
Ya siz, sevginin neresindesiniz, hep başkasının sizi sevmesini bekleyemezsiniz, sevgiyi her zaman başkalarında arayamazsınız, buna hakkınız da yok. Hiç düşündünüz mü dünya neden bu kadar güzeldir, ya da öyle görünür. Niçin sevilir ve sevilmeye layıktır tüm güzeller, niçin şu koca dünya küçücük bir kalbi dolduramayacak kadar küçük kalır. Çünkü sonsuz bir sevgi barınır kalpte, sonsuzun yanında dünya da küçük kalır içindekiler de, insan bir sevdi mi ne dünya kalır ne de içindekiler. Öyleyse bu sonsuz sevgiye layık olan kimdir, ya da sonsuz bir sevgi var mıdır gerçekten. Varsa kaynağı nereden geliyordur, hayat sevgisiz de hayat olmaz mıdır...
Sevgiyi anlatmak için bir değil binlerce dil yetmez, hatta kâinat bile yetmez, çünkü her sevgi O'nun sevgisinden bir iz taşır. O'nun kullarına olan muhabbetini dile getirir, O'nun nasıl bir sevgiyle sevilmeye layık olduğunu anlatmak ister. Fuzuli'ye; çekil önümden Leyla; ben Leyla'ma gidiyorum dedirten bu sevgidir. Fuzuli'ye bunu dedirten ise önce insanı sevmesidir, işe bireyle insanla başlamasıdır, insana insan olduğu için değer vermesidir...
Hz. Muhammed (s.a.v)'e; birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız dedirten şey de farklı değildir. Bizler önce birbirimizi sevmeliyiz, daha sonra asıl sevgiliyi. Yaratılanı sevmeden, Yaratanı asla sevemeyiz, basit bir sevgi değil benim anlatmak istediğim; ne olursa olsun sonuna kadar giden, gidilmeye layık olan sevgi…
Hani klişeleşmiş bir söz vardır; kalp sevmekten yorulmaz diye, kalp sevmekten yorulmaz yorulmasına; ama hangi sevgidir bu sevgi, sahi sevgi deyince ne anlar hale geldik. Sevgisiz insan her şeyini yok etmiş kadar yoksul ve zavallıdır, çünkü onun kendine ve çevresine verecek hiç bir şeyi yoktur ve böyle bir insan, toplumdan uzak yaşamaya mahkûm olmuştur. Sevgi adına alışverişi olmaz insanlarla, bencil duygularıyla baş başadır her zaman. Böyle insanlara acırım ben, sevginin tarifini yapamayan, sevgisiz bir insan, zavallı değil midir. Bu tür insanlar merhamet ve şefkat duygularını da yaşayamaz, geliştiremezler, ön yargısal bir yaşama mahkûm olduğundan, sevgi konusunda insanlarla iletişimleri ya eksik ya bencil ya da riya halindedir...
Sevgisiz bir ortamda büyüyen bir çocuğu ele alalım, bu çocuk anne ve babasından ilgi, sevgi, şefkat görmeyerek geçirmiş olduğu yaşantısında o kadar çok şey kaybeder ki. İlk başta ilgisizliğe ve sevgisizliğe öfke duyarak insanlardan uzaklaşmaya ve onlara değer vermemeye başlar. Bu hâl ile insanlardan nefret edecek, çoğu zaman onlara sebepsiz yere öfkeli olacaktır. En acı tarafı da içsel bir yalnızlıkla çevresindeki insanları bir bir kaybederek kimsesizleşecek veya var olanları silip atacaktır. Bu yaşananlar ise anne ve babanın çocuğuna zulmü, tabiri uygun bulursanız, sevgi katliamı olacaktır...
Rabbimiz kullarının birbirine sevgiyle bakmasını daha da çok sevecek ve böylece sevgi, bizlerin tüm kapılarını açan anahtar olacaktır. İnanın dünya ve ahiret kapılarını, her şeye sevgi gözüyle baktığımızda, sevgiyle yaklaştığımızda, açmak çok daha kolay olacaktır. Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek, temel ve ilk hedefimiz olmakla beraber, her şeye sevgi ile bakmamız gerekir, çünkü her güzel olana sevmekle başlanır...
Sevgi gidebileceğimiz en son kapıların da anahtarıdır; sevgi, sevgi, sevgi. Sevgisiz yürek cehennem, sevgisiz hayat zindan oluyor, Mevlana'yı döndüren, Yunus'u peşinde koşturan sevgi değil de neydi, insan sevebilmeli ve de sevilebilmelidir. Sevgi demek coşku demektir, sınır tanımamaktır, gittiği yere kadardır yani. Ya hiç içine girmeyeceksiniz ya da girdiğiniz zaman geriye dönüp bakmayacaksınız, geriye dönmeyi aklınızdan bile geçirmeyeceksiniz...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Nur_Sultan Moderator
Mesaj Sayısı : 3652 Kayıt tarihi : 21/09/08 Yaş : 55
| Konu: Geri: Sevgiyle Başlar Her Şey... C.tesi Mart 08 2014, 22:17 | |
| Hz. Muhammed (s.a.v)'e; birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız dedirten şey de farklı değildir. Bizler önce birbirimizi sevmeliyiz, daha sonra asıl sevgiliyi. Yaratılanı sevmeden, Yaratanı asla sevemeyiz, basit bir sevgi değil benim anlatmak istediğim; ne olursa olsun sonuna kadar giden, gidilmeye layık olan sevgi
Sevgi gidebileceğimiz en son kapıların da anahtarıdır; sevgi, sevgi, sevgi. Sevgisiz yürek cehennem, sevgisiz hayat zindan oluyor, Mevlana'yı döndüren, Yunus'u peşinde koşturan sevgi değil de neydi, insan sevebilmeli ve de sevilebilmelidir. | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Sevgiyle Başlar Her Şey... Paz Mart 09 2014, 01:54 | |
| | |
|