ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih Empty
MesajKonu: Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih   Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih EmptyC.tesi Kas. 16 2013, 18:49

Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih

Fatih Sultan Mehmet yok. Bu yoklama kağıdını bugün Galata Köprüsü’nden denizin saçlarına bıraktım. Bir balıkçının gülümseyerek küreğiyle kurtardığı tek isimdi Fatih Sultan Mehmet. İstanbul’un sokaklarına, sınıflarına, cafe önlerinde çiğ kahkahalar atarak boşluğa düşenlerin mekanlarına, gazeteleri günlük fallarını öğrenmek için lime lime eden aklı sarışınların ve fikri kararmışların takıldığı yerlere seni arayarak girdim bugün yoktun Fatih yoktun...

Konser salonlarından yozluğun nakaratlarıyla ayrılan, seni hayat bilgisi kitaplarında bir kez gördükten sonra bir daha hiç hatırlamayan, çok modern gençliğin içinden istifa ettim bugün. Tek başımayım. İçimde küçük bir atlıyla kalbine siyah batırılmış bir bankın üzerinde sensizliği seyrediyorum. Teneke kutulara tekme atan özgür kızlara, eve bedenleri uyuduktan sonra dönen erkeklere ,modernliği köhnelikle karıştıran tenha kafalara acı acı gülümseyerek yürüyorum...

Mahalle aralarında yakışıklı oğullarının gençliklerine beyhude methiyeler dizen babalardan, kaldırımlara oturup kızlarının kadife sesleriyle övünen annelerden pembe kompozisyonlar dinleyerek kırılıyor kalemdeki kalbim. Ve sana karşı mahcup olmuş bir kağıdın üzerine düşüyor utangaç harflerimin küçük adımları. Otobüs duraklarında saati soran yaşlı adamlara, kulaklarına taktıkları tıpaları işaret ederek cevap vermeyen merhamet iskeleti gençliğin içindeyim ve dışarı çıkmak istiyorum Fatih, dışarı çıkmak istiyorum...

Sınav öncesinde oyalı yazmalar takarak türbe önlerinde test çözenlerden. Bütün şıkları doğru cevaplanmış hurafe problemlerinden, dedeleri gelince odayı terk edenlerden. Vitrinde gördüğü sahteliğin aynısını alamadığı için depresyona giren gençlikten. Asitli içeceklerin yanında estetik çöplüğüne dönmüş hamburgerler yiyerek ekmeğin ve zeytinin olduğu masaya beyin bükenlerden. Üç-beş popüler kitap okuyarak üstad diye çağrılmayı bekleyen entelektüelleri muşambaya dönüştürenlerden hepsinden ama hepsinden dışarı çıkmak istiyorum Fatih...

Sen surların saçlarını kılıcıyla tarayan, şeytanın kasvetine kalbinden tekbir oklarını çıkarıp çıkarıp saplayan, atlıların alnındaki secde izini takip ederek ilk hücumda nefsin kalesini yıktığı Fatih, denizin hırkasından o karanlık gemileri kolay bir düğme gibi çözüp atan, her sözcüğüyle düşman toprağının dizlerini titreten, her duasıyla İstanbul’un gönlünü gülümseten Fatih...

Bugün cebimden çıkardığım kurşun kalemimi uykudan kaldırdım. Vakit cesetlerinin içinde bulmaca çözmekten bıkmış kalemim, sana senin gibi uyandı ve hiç bu kadar düşük yakalamamıştım kendimi. Hiç bu kadar ayakta bekletmemiştim kalemimin damarlarını ve kılıcının değdiği yerlere kalemimle dokunacağım hiç aklıma gelmemişti...

Senin bıraktığın İstanbul'la fethettiğin İstanbul arasındaki 1453 farkı içimi dökeceğim hiç hatırımdan geçmemişti. Gömleğinin kan lekesi değmiş asaletine karşı, gömleklerini konser salonlarında yırtan, tekbir getirmekten yorulmuş yakuti sesine karşı, hit olmuş parçalarla ucuzluğun tezahüratını yapan cırtlak kalabalıklardan sana yazmanın mahcubiyetiyle bu gençlikten uzaklaşıyorum...

Ama sen yine sen yine de bizi ve İstanbul'u bıraktığın gibi hatırla Fatih. Çünkü Cennette fethedilecek yerler seni bekliyor…

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih Empty
MesajKonu: Geri: Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih   Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih EmptyPaz Kas. 17 2013, 01:22

çiçek16Allah razı olsun  çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bu Rezil Gençliğin İçinde Yaşamaktan Utanıyorum Fatih
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hayat Yaşamaktan İbaret
» Gençliğin Sırrı
» Gençliğin Sırrı...
» Gençliğin Manevi İlacı Namaz
» Fatih Sultan Mehmet Han

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: