ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
miftah
Admin
Admin
miftah


Mesaj Sayısı : 3360
Kayıt tarihi : 26/07/08

İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri Empty
MesajKonu: İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri   İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri EmptyCuma Kas. 15 2013, 13:34

İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri (1)


Evren dört ana unsurdan meydana gelir. “Anasır-ı Erbaa” olarak bilinen ve dört sır manasına gelen bu unsurlar su, toprak, ateş ve havadır.
İnsan bedeninde bu dört unsurun her birinin karşılığı olduğuna inanılır ve bunlara hılt adı verilir. Hıltların karışımından müteşekkil insan bünyesine ise mizaç denmiştir. Her bünyede bu karışımlar değişik oranlarda bulunduğundan, insanların mizaçları da farklı farklıdır. Bir bünyede hangi mizaç hâkimse bünye onunla anılmıştır.

Eski tabipler insanları mizaçlarına göre ayırmışlar ve ona göre tedavi şekilleri uygulamışlardır. Temel mizaçlar; Balgamî mizaç, Demevî mizaç, Safravî mizaç, Sevdavî mizaçtır. Hastalıkların tedavisinde insanların mizacını mutedil ve vasata yakınlaştırmaya çalışılır. Örneğin eğer kişinin mizacı soğuk ve kuru ise ona sıcak ve nemli yiyecekler verilerek vasat ve mutedile yakınlaştırılır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
miftah
Admin
Admin
miftah


Mesaj Sayısı : 3360
Kayıt tarihi : 26/07/08

İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri Empty
MesajKonu: Geri: İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri   İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri EmptyCuma Kas. 15 2013, 13:39

Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- evren dört ana unsurdan meydana gelir. “Anasır-ı Erbaa” olarak bilinen ve dört sır manasına gelen bu unsurlar su, toprak, ateş ve havadır. İnsan bedeninde bu dört unsurun her birinin karşılığı olduğuna inanılır ve bunlara hılt adı verilir. Hıltların karışımından müteşekkil insan bünyesine ise mizaç denmiştir. Her bünyede bu karışımlar değişik oranlarda bulunduğundan, insanların mizaçları da farklı farklıdır. Bir bünyede hangi mizaç hâkimse bünye onunla anılmıştır. Safravi mizaç, sevdavi mizaç, demevi mizaç ve balgami mizaç gibi. Kan grupları da dörttür. Fakat hiç kimse tek başına ve tamamen şu veya bu mizaçtan olmuyor. Herkes, bu mizaçların belli oranda karışımından müteşekkil bir yapı arz ediyor. Bu mizaçların belli orandaki bileşkelerine göre eski hekimler 64 çeşit temel mizaç olduğunu ifade etmişlerdir.

Eski tabipler insanları mizaçlarına göre ayırmışlar ve ona göre tedavi şekilleri uygulamışlardır. Temel mizaçlar; Balgamî mizaç, Demevî mizaç, Safravî mizaç, Sevdavî mizaçtır.

Bu dört hıltın bedende kendine has yerleri vardır. Sevda, dalakta. Safra, safra kesesinde. Kan karaciğerde ve balgam tüm bedende (lenf) saklanır.

Hastalıkların tedavisinde insanların mizacını mutedil ve vasata yakınlaştırmaya çalışılır. Örneğin eğer kişinin mizacı soğuk ve kuru ise ona sıcak ve nemli yiyecekler verilerek vasat ve mutedile yakınlaştırılır. Nemli mizaç, su oranının fazla olması. bunların insanın bünyesine göre denge hâlinde bulunması sağlıklı olmaya ve aksi ise hastalığa delalet eder[1].

Nemli mizaç, su oranının fazla olması. Kuru mizaç ise su oranının az olması demektir.



Bu dört maddenin soğuk, sıcak, kuru, nemli vs. özellikleri de vardır ve eski tıp anlayışına göre,

Evrenin ve insan bünyesinin esasını teşkil eden “anasır-ı Erbaa” nasıl ki sıcak, soğuk, kuru, nemli vs. özellikler taşıyorsa besin maddelerinin, bitkilerin de aynı özelliklere sahip olduğu düşünülmüştür. Böylelikle hekimler her zaman evvela hastanın mizacını teşhis etmişler ve devamında da bu mizaca uygun olan bitki ve ilacı belirlemek ya da terkip hâline getirmek yoluna gitmişlerdir. Tıp imkanları günümüzdeki gibi gelişmiş olmadığından, ilaçlar veya devaların teşkili söz konusu bitkilerin taşıdığı maddelere göre belirlenmeyip daha çok onların sıcaklık, soğukluk, kuruluk vs. özellikleri ile hastalıklı bünye arasında bir münasebet oluşturmak biçiminde olmuştur[2]. Yüzlerce çeşit diğer bazı bitkiler gibi, eskiden hekimler gül’ü ve ondan elde edilen nemli, soğuk mizaca sahip kimi maddeleri, bazı hastalıklı bünyelerin dengesiz mizaçları için tedavi maksatlı olarak kullanmışlardır.

Hz. İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “ALLAH, insanları çeşitli renklerin karışımından, benzer ve uyumlu şeylerle, zıtlarla, farklı ve karışık mizaçlarla, sıcaklık, soğukluk, nemli ve kuru olarak karar kıldı.”


“Mizaçları tanıma” bilimi, İslami tıbbın en önemli konularından biridir. Mizaçları tanımamak, fast food yiyecekler, zararlı ve yanlış beslenmeler el ele vererek ne sadece kendi toplumumuzu hatta tüm dünyanın mizaç dengesinin bozulmasına neden olduk. Öyle ki insanlar artık fiziksel hastalıklar ve ondan daha önemlisi ruhsal ve manevi hastalıklarla can çekişmektedir.


Her mizaç kendisine uygun yiyecekleri, ruhsal olarak da her biri kendine has davranışları gerektirmektedir. Örnek olarak aşağıda Safravi mizaca değiniyoruz:


1- Şiddete eğilimli ve kötü huyludur.


2- Sonbahar ve Yaz ayını severler.


3- Bazen iradeli bazen de gevşektirler.


4- Bazen çok, bazen de az enerjilidirler.


5- Geçici manevi yeteneklere sahiptirler.


6- Sinirli, dikkatli ve kararsızdırlar.


7- Agresiftirler.


8- Huzursuz ve gönülsüzdürler.


9- Bazen başkalarının incinmesine ve dargınlığına sebep olurlar.


10- Bazı yönlerde kesin ve nettirler.


11- İlkelerine bağlı, düzenli ve hassastırlar.


12- Geleceği gören ve bazen de hayalperest olurlar. Karar almada dakiktirler.


13- Hazırcevap ve zekidirler.


14- Bazen cömerttirler.


15- Cinsel arzusu yüksek, cinsel güçleri ise değişkendir.


16- Çok konuşkandırlar.


Buradaki en önemli noktalardan biri farklı insanların, farklı mizaçlarla uyumu konusudur. Bu konu en fazla karı koca arasındaki uyum da kendisini göstermektedir. Eşlerin kendi ve birbirlerinin mizaçlarını tanımamaları, evlilik yaşantısında bir çok yanlış anlamaları beraberinde getirmektedir. Bu da nihayetinde boşanmalara kadar varmaktadır.


“Bunu çok iyi bilmek gerekir ki evlilik yaşantısında her bir mizaç başka bir mizaçla uyumlu değildir.” dolayısıyla evlilik öncesi genetik testlere önem verildiği gibi eşlerin mizaçlarını da araştırmak ileride daha huzurlu bir yaşama sebep olacaktır.


***


Demevi Mizaca Sahip Olduğumuzu Nereden Anlayacağız?



Demevi Mizaçlıların Özellikleri; Davranış ve psikolojik açıdan yansımaları:


1- Edebiyat ve müziğe ilgileri vardır.


2- Şairlik yeteneklerine sahiptirler.


3- Doğaya ilgileri vardır.


4- Aşk ve muhabbet ehlidirler.


5- Gözü yükseklerde, hırslı ve isteklidirler.


6- İleri görüşlüdürler.


7- Hayır ve maneviyat ehlidirler.


8- Güzel ahlaklı ve güler yüzlüdürler.


9- Cesur ve yüreklidirler.


10- Yüksek riske sahiptirler. (riske eğilimlidirler)


11- Yüksek derecede özgüvenleri vardır.


12- Cömerttirler.


13- Çeşitlilik ve yenilik eğilimlidirler, tekrarlanan işlere ilgileri yoktur.


14- Genellikle düzensizdirler.


15- Özgeci, fedakar ve başkalarını düşünürler.


16- Yaz aylarında genellikle kendilerini iyi hissetmez ve halleri iyi olmaz.


17- Zeki ve yüksek hafızaya sahiptirler.


18- Cinsel arzuya ve yeteneğine sahiptirler.


19- Çevik ve enerji doludurlar.


20- Anlık mutsuzluk ve şekavet’e münasiptirler.





Demevi Mizaçların Deri ve Cilt Belirtileri


Yumuşak, nemli ve sıcak derileri vardır. Deri üzerinde büyük ve geniş gözeneklere sahiptirler ki bunun belirtisi iyi bir şekilde terlemeleridir. Ellerindeki damarlar açık ve belirgindir. Deri rengi buğday tenli (esmerimsi) veya pembemsidir. (gül rengine yakın) gözdeki beyaz kısım kırmızıya çalar. Gözbebeği kestaneye çalan koyu ve siyahtır. Saçı, sık ve esnektir. Saç rengi: siyah, koyu, açık ve genellikle sıktır.


Ağız tadı, sabahları tatlı olur. Ağızları az nemli ve az susuzdurlar. İştahları çok ve iyidir. Yemeklerin sindirim ve hazmedilmesi yüksek ve mide şişkinliğine maruz kalmazlar. Kabızlıkları olmaz. Tatlıya meyilleri az, tuzluya ise oldukça azdır. Turşuya istekleri azdır. Kötü ağız kokusu ve kötü dışkı kokuları yoktur. Karınlarından kar kur sesleri gelmez. Soğuğa temayülleri yoktur, ancak sıcağa da istekleri azdır.


Demevi mizaçlar, beden hararetleri normale dönmesi için serin ve soğuk yiyecekler tüketmelidir. Nar, erik, salatalık ve sarıçalı suyu, yoğurt… türü şeyler tüketmelidirler.


Demevi mizaçlar eğer tatlı ve şekerli yiyeceklerin yanında soğuk gıda ve yiyecekler tüketmezlerse bedende kaşıntı, sivilce, sıcak basmalar, huzursuzluk, ürtiker, kurdeşen, döküntü, isilik, yanmalı idrara çıkma, mide ekşimesi ve ağız aftı gibi şeylere maruz kalırlar.


Çoğunlukla demevi mizaçların hastalıkları sıcaklık ve nemin artmasıyla oluşur. Yani genel olarak vücuttaki kanın artmasıyla ortaya çıkmaktadır. Burada en önemli ilaç ve derman hacamattır. Çünkü sıcak ve nemli kana sahiptirler. Demevi mizaçlar için münasip rejim yemekleri soğuk ve kuru rejim yemekleridir. Soğuk ve kuru mizaca sahip olan mercimek gibi.


Demevi mizaçlılar hava, sıcaklık ve nemli olduklarından hücrelere besin ve oksijen ulaştırılması gerekmektedir. Eğer çok olursa ağzın tadı çoğalır –kafa ağırlaşır, uyuklar, duyular dikkatsizleşir, ağız suyu artar- dili nar salçası veya sarıçalı yemiş gibi kırmızı olur. Beden kaşınmaya, yağ bezeleri, sivilce ve içinde irin bulunan küçük deri kabarcıkları daha çok boyun ve kürek kemiği arasında çıkmaya başlar. Damaktan kan gelir, huzursuz ve tedirgin olur.


Sebep: haddinden fazla çok yemek kanı çoğaltır.


İlacı: Arpa, yemeklerden önce zeytin yağlı ve limonlu salata, yeşillik ve meyve tüketmek.


Demevi Mizaçlar İçin Zararlı Yemekler


Kızartmalar, yağlılar, pastane ürünleri ve suni tatlılar, çok yemek, acılı baharatlar, tuzlu yiyecekler, turşu çeşitleri (lahana, salatalık…) çok et, tere yağı ve kaymak, çok yemek, patlıcan, nişastalı yiyecekler, buzlu su, ayran, kola, yumurta, yemek arasında veya hemen sonrası sıvı içecekler, hurma, kuru tut, kuru üzüm, sos, salça, sirke, sarımsak, çay, kahve, neskafe, yoğurt, fast food türü yiyecekler.


Demevi Mizaçlara Faydalı Yiyecekler


Yemeklerden yarım saat önce ve iki buçuk saat sonra günde altı bardak serin su içmek, sarıçalı, marul, salatalık, meyve, özellikle kabuklu elma ve çekirdekleri, nar, yeşillik, arpa çorbası, taze limon, yemek öncesi salata, zeytin yağı, hububat (buğday, maş ve mercimek gibi) az miktarda bal, ham yiyecekler (meyve ve sebze), tut çeşitleri özellikle böğürtlen, kabak kompostosu, kanın doğal ve normal durumuna çabucak gelmesine sebep olan sarıçalı suyundan iki veya üç su bardağı içmek, az yemek, sadece kalorisi az olan yiyecekler tüketmek (haşlanmış ve buharda pişmiş sebzeler gibi) demevi mizaçlara ayrıca egzersiz ve spor tavsiye edilir.


Safravi Mizaca Sahip Olduğumuzu Nereden Anlayacağız?



Safravi Mizaçlıların Özellikleri; Davranış ve psikolojik açıdan yansımaları:


1- Edebiyat ve matematiğe ilgileri vardır.


2- Şiddete eğilimli ve kötü huyludurlar.


3- Sonbahar ve Yaz mevsimini severler.


4- Bazen iradeli bazen de gevşektirler.


5- Bazen çok, bazen de az enerjilidirler.


6- Geçici manevi yeteneklere sahiptirler.


7- Sinirli, dikkatli ve kararsızdırlar.


8- Agresiftirler.


9- Huzursuz ve gönülsüzdürler.


10- Bazen başkalarının incinmesine ve dargınlığına sebep olurlar.


11- Bazı yönlerde kesin ve nettirler.


12- İlkelerine bağlı, düzenli ve hassastırlar.


13- Geleceği gören ve bazen de hayalperest olurlar. Karar almada dakiktirler.


14- Hazırcevap ve zekidirler.


15- Bazen cömerttirler.


16- Cinsel arzusu yüksek, cinsel güçleri ise değişkendir.


17- Çok konuşkandırlar.


18- Bazen cesur, bazen de sakindirler.


19- Bazen aşık, bazen de serbesttirler.


20- Hızlı, çevik ve enerjiktirler.


Safravi mizaçların Deri ve Cilt Belirtileri:


Derileri kuru ve nemsizdir. Deri üzerinde büyük ve geniş gözeneklere sahiptirler. Ellerindeki damarlar bazen açık ve bazen de gizlidir. Deri rengi sarıya çalar. Gözün beyazı, beyazdır ama sarıya çalmaktadır. Gözbebeği kestaneye çalmakta ve eladır. Saçı, kuru, kalın ve belirgindir. Saç rengi, siyah ve hurma rengindedir. Safravi mizaçların genellikle saçları az olur.


Safravi Mizaçların Eğilim Belirtileri:


Sabahları ağızları acı olur. Genellikle ağızları kuru ve susuz olur. Safraviler az iştahlı olurlar. Yemeklerin sindirim ve hazmedilme derecesi yüksektir. Mide şişkinliği yoktur. Tatlı ve tuzluya eğilimleri olmaz. Genellikle turşuya meyillidirler. Kötü ağız ve dışkı kokusu yoktur. karınlarından kar kur sesi gelmez. Soğuğa eğilimli olurlar, sıcaktan kaçarlar.


Safravi mizaçlar için münasip rejim yemekleri, soğuk ve nemli yiyeceklerdir. Bu yiyeceklere örnek sirkeli salata çeşitleri, bitkisel yağlar…


Safravi mizaçlarda, genellikle hacamattan kaynaklanan mizaç düzelmesi ve ayarlanması görülmektedir. Renk ve yüzü öncekine oranla daha açık olur. Hacamatla iştahları artar ve hacamatın tekrarlanmasıyla yağlanarak şişmanlarlar. Safravi mizaçlar için uygun yiyecekler soğuk ve nemli olan maruldur. Safranın defedilmesi için faydalıdır. Balık, yoğurt ve genel olarak süt ürünleri, domates, narenciye, arpa suyu, ekşi mayhoş içecekler, limon suyu gibi yiyecekler faydalı ve gereklidir.


Sevdavi Mizaca Sahip Olduğumuzu Nereden Anlayacağız?



Sevdavi Mizaçlıların Özellikleri; Davranış ve psikolojik açıdan yansımaları:


1- Hesap ve teknik konularına ilgileri vardır.


2- Donuk ve dar görüşlüdürler.


3- Bahar ve Yaz aylarına ilgileri vardır.


4- Duyguları ve mantıkları zayıftır.


5- Vasat ve ihtiyatlıdırlar.


6- Az enerjili ve işleri yerine getirmede istimrarlıdırlar.


7- Az bir oranda maneviyata meyillidirler.


8- Huzursuz ve her zaman düşüncelidirler.


9- Takıntılı, saplantılı, endişeli, kararsız ve gönülsüzdürler.


10- Riske eğilimsizdirler.


11- İntikamcı ve kincidirler.


12- Meczup olmazlar.


13- Cinsel arzuları çok, ama cinsel güçleri azdır.


14- Düşünce ve hayalleri çoktur.


15- Kötümser, hassas ve endişelidirler.


16- Düzenlidirler.


17- İçine kapanıktırlar.


18- Cidal ve tartışma ehlidirler.


19- Kurnaz ve dikkatlidirler.


20- İnatçı ve dik başlıdırlar.


Sevdavi Mizaçların Deri ve Cilt Belirtileri:


Kuru ve nemsiz deri ve ciltleri vardır. Deri üzerinde orta boy gözeneklere sahiptirler. Ellerindeki damarlar gizlidir. Deri rengi koyudur. Göz renginin beyazı, beyaz ve koyudur. Gözbebeği ela ve kahvedir. Saçları, kuru, kalın veya kıvırcıktır. Saç rengi, siyah mat ve buğdayımsıdır. Sevdavi mizaçlar da genellikle az saçlıdırlar.


Sevdavi Mizaçların Eğilim Belirtileri:


Sabahları ağız tatları tuzlu olur. Ağızları kuru ve az sulu olur. İştahları çok, ama az yerler. Yemeklerin sindirilmesi oldukça zayıftır. Mide şişkinliği oldukça fazladır. Kabızlık çekerler. Tuzlu ve tatlı şeylere eğilimlidirler. Turşuya meyilleri yoktur. Ağızları ve dışkıları kötü kokmaz. Karınlarından kar kur sesi gelir. Soğuğa eğilimleri olmaz, ama sıcağa eğilimleri vardır.


Sevdavi Mizaçlar İçin Münasip Rejim Yemekleri:


Sevdavi mizaçlar, soğuk ve kuru oldukları için soğuk ve kuru yiyeceklerden sakınmalıdırlar. Onun yerine bal gibi sıcak ve nemli besinler tüketmelidirler. Soğuk ve kuru besinler nem kaybına sebep olduğundan kabızlığın en önemli sebebidir.


Mevsimler arasında, sonbahar sevdavi mizaçlıların mevsimidir. Hacamat için en münasip ay da sevdaviler için sonbahar ayıdır.


Sağlık ve hijyen konularında tüy dökücülerin kullanılması sevdayı defeder. Elbette arsenik içerikli tüy dökücüler kullanılmalıdır. Bu kişiler için kepekli ekmek en uygun ekmektir.


Sevda’nın anlamı, siyah demektir. Sevda (sevdavi) mizaçlılar patlıcan ve mercimek gibi siyah şeylerin tüketiminden kaçınmalıdır. (az tüketmelidirler) (Sevda kemik üreticidir) başın zonklaması, sevdavi mizaçlıların baş ağrısıdır. Sese duyarlı olmak bedendeki sevdanın artışını göstermektedir ki bu ikisinin (başın zonklaması ve sese hassasiyetin) çaresi kanın incelmesine sebep olan sirke tüketimi ile hacamat yapmaktır.


Buz, sevdayı arttırır, dolayısıyla tüm mizaçlar ondan sakınmalıdır. (su, direk olarak soğutulmamalıdır) İslami tıp kitaplarında şöyle bir ibaret bulunmaktadır: “Eğer tabip sevda mizaçlıları razı edebilmişse, hüner etmiştir.”


Balgami Mizaca Sahip Olduğumuzu Nereden Anlayacağız?



Balgami Mizaçlıların Özellikleri; Davranış ve psikolojik açıdan yansımaları:


1- Rasyonel, akılcı ilimlere ve matematiğe eğilimlidirler.


2- Hesaplayıcı ve ihtiyatlıdırlar.


3- Akıllı ve mantıklıdırlar.


4- Temkinli, ihtiyatlı ve bazen de korkak olurlar.


5- Ticarete yatkındırlar.


6- Pasif, münzevi, izole ve yavaş hareketlidirler.


7- Retrospektif ve geriye dönüktürler.


8- Narin, ince düşünceli ve hassastırlar.


9- Düzenli ve dakiktirler.


10- Depresyona münasip yapıdadırlar.


11- Riske münasip yapıda değildirler.


12- Uyumlu ve iradesizdirler.


13- İçe dönük (kapanık) ve menfi düşüncelidirler.


14- Muhabbet ve sevgiye ihtiyaç duyarlar.


15- Kinci ve hınçlıdırlar.


16- Unutkan ve zihin darlığı vardır.


17- Bir şeyi öğrenmeğe isteksizlikleri vardır.


18- Cinsel arzu ve güçleri oldukça azdır.


19- Bir çok konuda rahat, kaygısız ve tasasızdırlar.


Balgami Mizaçların Deri ve Cilt Belirtileri:


Deri ve ciltleri yumuşak ve nemlidir. Genellikle soğukturlar. Deri ve ciltleri ince gözenekli (az terlerler) ellerindeki damarlar gizlidir. Deri ve cilt renkleri beyazdır. Göz renklerinin beyazı beyaz ve uyuşuk. Gözbebekleri ise (genellikle) açık, renkli ve mavidir. Saçları ince, yumuşak, yalın, açık kahve rengi, sarışın ve sarı renklidirler. Balgami mizaçlıların da saçları genellikle azdır. (Avrupa insanı bu tarife çok yakındır)


Balgami Mizaçların Eğilim Belirtileri:


Ağızları tatsız, nemli ve çok suludur. İştahları çok ve oldukça fazla yerler. Yiyeceklerin sindirim ve hazmedilmesi zayıftır. Mideleri gaz yapar. Bazen kabızlık çekerler. Tatlı ve tuzlu şeylere eğilimleri fazladır. Turşuya meyilleri yoktur. karınlarından kar kur sesleri gelir. Soğuğa temayülleri yoktur. Onun yerine sıcağa oldukça meyillidirler.


Eğer balgam kafada fazlalaşırsa aptallık ve ahmaklık oluşturur. Sebebi ise başta soğukluğun artmasıdır. Hafızanın arttırılmasını sağlayan tüm ilaçlar sıcak besinlerden hazırlanmaktadır. Kafada soğukluk (elbette soğukluk ve kuruluk) zirveye çıkarsa Alzheimer hastalığı oluşur.


Eğer kanda balgam olmazsa teneffüs yapılamaz.


Balgami mizaçlar soğuk şeyleri tek başına tüketmemelidirler. (sıcak yiyeceklerle birlikte tüketmelidirler.)


Bitkisel yağlar, tere yağı, kola, pirinç, inek eti, sosis, salam türü ürünler balgamı arttırır. Dolayısıyla balgami mizaçlar bu tür yiyeceklerden sakınmalıdırlar.


***




Sıcak ve Nemli Besinler: (Demevi, Hava, Kan, Bahar Mevsimi)


Süt ürünleri: yoğurt, tereyağı, taze inek ve koyun sütü. (her üçü de yerli ve köy ürünü olmalı)

Kavunun her çeşidi, acur

Meyveler: Ananas, kuru ve taze incir, üzüm, hurma, kaysı, kiraz, armut, tatlı elma, meviz (siyah kuru üzüm), ağaç kavunu[3], tut çeşitleri ve kuru üzüm.

Turpun her çeşidi, havuç, patates, şalgam.

Hububat olarak buğday ve fasulye çeşitleri.

Et: karides, yerli tavuk, ak ciğer ve kara ciğer, paça, kuzu, hindi, dil.

Badem, fıstık, kavun çekirdeği, susam.

Üzüm pekmezi, susam yağı, acı badem yağı, tahin, inek yağı, kuyruk yağı.

***

Sıcak ve Kuru Besinler: (Safravi, Ateş, Yaz Mevsimi)


Süt ürünleri: eski peynir.

Patlıcan ve yeşil biber.

Mango, ayva, zeytin ve Hindistan cevizi.

Pancar, soğan, sarımsak, arpacık soğanı.

Pancar yaprağı, yarpuz, nane, yeşil soğan, reyhan, tarhun otu, dere otu, çemen otu, ısırgan otu, lahana, tere, maydanoz, rezene, kereviz.

Hububat olarak: çavdar, nohut ve pirinç.

Et olarak: geyik, ördek, bıldırcın, deve, horoz, deve kuşu, serçe, keklik, kebap ve kalp.

Kaju, (Hindistan bademi), acı badem, fıstık, çam fıstığı, kabak çekirdeği, ceviz, fındık.

Kekik, üzerlik, yeşil ve siyah çay, hardal, tarçın, biber, zerdeçal, zencefil, kimyon, kakao, safran, vanilya, çörek otu, tuz, kakule.

Bal, zeytin yağı, kızartma türleri.

***

Soğuk Ve Kuru Besinler: (Sevdavi, Toprak, Sonbahar Mevsimi)


Muşmula, erik, ekşi nar, ekşi elma, limon, greyfurt, ağaç kavunu, iğde, ahududu, sarıçalı, alıç.


Ravent, kişniş.


Hububat türü olarak: darı, kuru bakla, pirinç, arpa, mısır, mercimek.


Et türü olarak: inek eti, keçi eti, böbrek, sakatat.


Kenevir.


Sumak, nişasta ve kahve.


Sirke, kanula, mısır ve bitkisel yağlar.


***


Soğuk ve Nemli Besinler: (Balgami, Su ve Kış Mevsimi)


Süt ürünleri: taze peynir, kaymak, ayran, yoğurt.


Salatalık, kabak türleri, domates, karpuz ve balkabağı.


Çilek, erik, portakal, tatlı nar, zerdali, şeftali, tatlı limon (Türkiye’de pek bulunmayan bir çeşit tatlı limon), mandalina, kivi, nar suyu. Patates.


Ispanak, bamya, mantar, marul, yeşil fasulye, beyaz hindiba ve semizotu.


Hububat türü olarak: taze bakla ve bezelye.


Et türleri: balık çeşitleri ve koyun beyni.


Kabak çekirdeği, haşhaş, karpuz çekirdeği ve gülsuyu.





Devam Edecek…


ABNA.İR




--------------------------------------------------------------------------------


[1] - İslam alimleri İnsan bedeninin temeli olan dört maddeyi (kan, balgam, safra, siyah köpük/sevdâ) saydıktan sonra; vücudun bu maddeleri nasıl ürettiğiyle ilgili görüşler ileri sürer. Mesela kanı, uygun yiyecek ve içeceklerin oluşturduğunu; safrayı sıcak, latif, tatlı ve yağlı gıdaların oluşturduğunu vs. bir bir sayar. Neticede de insan bünyesindeki karışıklıkların, sıcaklık ve soğukluk oranları farklı olan bu maddeler nedeniyle doğabileceğini; hatta kötü düşüncelerin dahi bu dört karışımı harekete geçirebileceğini vurgularlar.



[2] - Bir ilacın sıcak ya da soğuk olduğu söylendiğinde burada, ne o ilacın temelde çok sıcak ya da çok soğuk olduğu, ne de insan vücudundan daha soğuk ya da sıcak olduğu kast edilmektedir. Aksi takdirde, söz konusu edilen istenmeyen bir sonuç ortaya çıkacaktır; ancak burada hazırlanan bir ilacın, kesin olarak insan vücuduyla aynı mizaçta olması gerektiği belirtilmektedir.” (ibn Sina)



[3] - Ağaç kavunu (Citrus medica), sedef otugiller (Rutaceae) familyasından meyvesi yenen bir bitki türü. Kalın ve sert kabuğu ile bilinir. Genelde bir süre saklandıktan sonra ya da hamur işlerinin içine katılarak tüketilir. Bazı kültürlerde meyve çayı yapımında kullanılır. Ağaç kavunlarının en çok yetiştiği yerler Akdeniz çevresi, Hindistan'ın bazı bölgeleri ve Güney ile Orta Amerika'dır. Ağaç kavunu yavaş büyüyen bir ağaçtır. 3 yaşına geldiğinde meyve vermeye başlar. Meyvesinin boyu eninden büyük genelde 12-15 cm arasındadır. Kabuğu kalın, sert ve kokuludur. Dış kabuğu üzerinde pürüz ve çıkıntılar bulunur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
miftah
Admin
Admin
miftah


Mesaj Sayısı : 3360
Kayıt tarihi : 26/07/08

İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri Empty
MesajKonu: Geri: İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri   İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri EmptyPerş. Ara. 19 2013, 16:07

Mizaçlar



İnsanların çeşitli mizaçları:
İnsanlarda esas itibariyle dört mizaç vardır. Bu mizaçlar Demevi, Safravî, Lenfavî ve Sevdavî tabir edilen dört mizaçtır. Bunlardan başka üç de muhtelif mizaç daha vardır ki, onlara da: Demevî ve safravî, asabî demevî, asabî lenfavî denir. Bu mizaçların herkese faydalı olacağım bildiğim için burada dercini münasip gördüm.
Demevî mizaç:
Demevî mizaçlı bir adam, umumiyetle şen, huzuzata meyyal olup cem'iyatı sever. Muhabbete oldukça kolay maruz bulunur. Demevî olanlar kolaylıkla terlerler ki bunun nazım sıhhat olmak münasebetiyle büyük bir ehemmiyet ve kıymeti vardır. Bu terleme, nabzı tanzim ve vücudun dinçliğini temin ve tatlı bir hararet verir. Müz'iç bir uykuyu güzel rüyalarla süsler. Demevî mizaçlı bir insan ikide bir ufak bir hareketle ihtirasat ve şehevatı nefsaniyyeye düşer. Serencamlı bir hayata meyyaldir. Hercai olmakla beraber saffet ve samimiyeti vardır. Demevîler bedenen kuvvetli olurlar. Vücutları dosdoğru, sert ve sağlamdır. Cümle-i akliyesi layıkıyla inkişaf eder. Omuzlan geniş olur. Başı küçük, siması yuvarlak, cildi beyaz, cildinin rengi parlak ve taravetlidir. Saçları kumral veya kestane rengindedir. Ahlak ve tabiatları zayıftır. Sır saklayamaz. Kendini beğenir, mağrurdur. Seyir ve tenezzüh ve eğlencelerin her türlüsünü sever. Kadınlara karşı müdahin ve zendostur, aculdür. Kanı kaynadığı için pek ruhlu, pek hareketlidir. Meyi ve arzularında pek az sebatkârdır. Bir kadın ile mesaili aşıkanede sabit kalamaz. Kelebek gibi uçmak, her zaman başka bir kadın bulmak ve onlarla düşüp kalkmak ister. Zevk ve huzuzatında tenevvü pek sever. Muhabbette nankör olur. Kalbine kıskançlık gelirse de kalbinin derinliklerine kadar
nüfuz edemez. Kuvvet ve şiddetle söz söyler. Demevî olanlarda herhangi bir şeyi unutturmak için birkaç gün kifayet eder. Etrafında her zaman dost ve arkadaşı bulunmasını ister. Kalbine emniyet ve itimad olunabilir,
Demevî mizaçlı kadınlara gelince;
Mülehham, eşkalce zengin, cildi gayet parlak olup zarif ve mizaçça hafif, sevimli muamele-i zevciyeye elverişli ve hassas olurlar. Aşk ve muhabbet mesailinde oynak, şen ve şatır, hanede ve sazendedirler.
Bu mizaçta olan kadınlar İltihabata, her nevi sıtmalara, kan kaybına, nüzul ve felce, kalbin büyümesine müstaittirler. Bu mizaçtaki kadınlar terlemeye pek ziyade ehemmiyet vermelidirler. Terlemedikleri halde pek vahim arızalara yol açmış olurlar. Meşguliyetleri zayıf olmalı, heyecan verici hallerden sakınmalıdırlar.
Demevî mizaçlı erkek veya kadının cümle-i asabiyeleri süratle intibaha gelir. Gözleri, elleri, ayakları, ağızlan mütemadiyen oynar. Yarım saat bir yerde sükut ve sükunetle duramaz. Rahat yürümez. Zıplar, sıçrar, koşar, sık sık güler ve güldüğü zaman can ü gönülden güler. Elleri ve ayaklan, bütün vücudu kahkahasına iştirak eder. Sık sık ve iştiha ile ağlar. Ağlarken aklına bir şey geldi mi hemen gülmeye başlar. Demevî mizaçlı kimselerde bilhassa kızlarda hasselerin faaliyeti ziyade canlıdır. Gözleri her şeyi görür. Kulaklan her şeyi işitir. Nerede görülecek ve işitilecek bir şey var ise oraya gitmek ister. Bununla beraber hasseleri vasıtasıyla hariçten aldıklan intibalan sarilidir. Çünkü hasseleri yani beş hasse duygulan süratle bir şeyden diğer bir şeyin müşahedesine geçer. Demevî kimseler ekseriya eşhasın, eşya ve hadisatın gülünç cihetlerine dikkat ederler. Bu hususta hafızalan sadıktır. Komik cihetlerin taklidinde muvaffak olurlar. Demevî kimselerin muhayyeleleri ekseriya canlı ve taşkın olur. Muhayyele daima faaliyettedir. Muhtelif sahalara nüfuz eder. Konuşurken süratle mevzu değiştirirler. Demevîlerde tedaî çok
gariptir. Bir meseleden bahsolunurken o mevzu ile hiç alakası olmayan bir suali ortaya atıverirler. Söz söylemeye hazırlanırlar. Söze başlayacakları zaman söyleyeceklerini unuturlar. Demevîler açık kalplidirler. Ağzına geleni söyleyiverir. Dilini hiç tutamaz.
Demeviler: Malumat toplamaya, tahsile pek heveslidirler. Kendine lazım olmayanı bile öğrenmek ister. Arzu ve iradenin husulü kolay, fakat tesiri zayıf olduğundan ittihaz eylediği mukarreratı neticeye kadar takip hususunda sebat gösteremez. Yeni bir işe başladığı zaman sevinçten titrer. Fakat sonraları gevşer. Maymun iştahlıdır. Oyun, eğlence, roman, tarih, resim, musiki en hoşuna giden şeylerdir. Zihni ve tahriri hesaptan hazzetmez. İyi ve güzeli bilhassa maddi güzelliği takdir eder. Fakat bunlara karşı merbutiyeti azdır. Her yerden kendini eğlendirecek ve şenlendirecek bir şey bulur. Tab'an nazik ve zariftir. Herkese karşı itimat ve emniyetle muamele eder. Arkadaşlığı iyidir. Şakalarıyla muhitinde sempatik bir hava yaratır. Herkese kendisini sevdirmesini bilir. Başkalannın sürür ve kederine iştirak eder. Hodbin değildir. Yiyeceklerini ahbaplarıyla, arkadaşlarıyla taksim eder. Fukaraya acır. Muavenet etmesini sever. Güzel resimlerden ve güzel manzaralardan hoşlanır. Ev hayvanlarına merbutiyeti vardır. Onlarla meşgul olur. Fakat çabuk bıkar. Birkaç gün sonra tekrar ısınır. Demevî mizaçlı kimseleri tanımak kolaydır. Bünyeleri zarif, adaleleri kuvvetli, fakat ince ve yağızdır. Gözleri parlak ve cevval olur. Tenler beyaz üzerine pembedir. Burunları ufak veya ortadır. Sesleri tatlı ve yumuşaktır. Seyyal bir konuşma tarzları ve hareketleri vardır. Hassastırlar. Hercaidirler.
--------------------
Safravî mizaç:
Safravilerin ciltleri sanmtrak, saçları siyah ve sert, gözleri elâ veya siyah olur. Vücutlarının etleri ve kemikleri kuvvetli olur. Hazım kolaylıkla vuku bulur. Karaciğerleri büyüktür. İşlerinde sebatkâr, ısrar edici ve mahviyetkâr olurlar. Safravî kadınlar, esmer, gözleri kara, koyu siyah ve ateşnâktır. Amal ve ihtirasatı
severler. Sevdikleri şeyler için her türlü fedakarlığı göze alırlar. Ahz ü intikama pek meclupturlar. Çok kıskanç olurlar. Safravî mizaç olanlar: Karaciğer ve hazım yolu hastalıklarına veya basur memelerine müstaittirler.
Çabuk hiddetlenirler. İzzet-i nefslerine pek dikkat ederler. Cüretkâr olurlar. İnatçıdırlar. Ruhlarında büyüklük hissederler. Ahz u intikama, kin ve garaza, kıskançlığa bazen zulüm ve itisafa pek meyyaldirler. Heyecan ve teessürat, ihtilalat ve teşevvüşatı arnika hâsıl ederler. Safravîler daima kanaatkarlığı elden bırakmamalıdır. Yemek cihetinden ve meşrubatı alkoliyye kullanmaktan sakınmalıdırlar. Kabız olmamaya çok dikkat ve itina etmeleri gerekir.
Safravî mizaçlılar ilk nazarda göze çarparlar. Sağlam ve kuvvetli vücutları, kuvvetli adaleleri, kemiklerinin iriliği, göğüslerinin genişliği, sarımtrak tenleri, geniş alınları, koyu ve gür saçları, geniş- ve irice burunları ile derhal tanınırlar. Bu mizaçta olanları ufak tefek şeyler alakalandırmaz. Büyük ve mühim işler karşısında heyecanlanırlar. Cesaret, zeka, sebat, karakteristik vasıflandır faaldirler. Durmadan çalışırlar. Hercaidirler. Hadit mizaçlı, sıcak kanlı ve ateşli olurlar. Kendilerinde büyümek ve yükselmek, diğerine tefevvuk etmek, tahakküm etmek temayülleri vardır.
Safravî erkekler bir gün evvel bey, safravî kızlar da bir gün evvel hanım olmak isterler. Kendilerine siz diye hitap edilince bunu gurur ve iftiharla kabul ederler. Yürüyüşleryle söz söyleyişleriyle kendilerinin arkadaşlarına fayık olduklarını göstermek isterler. Erkek çocuk sert ve büyük erkek sadasını taklid eder. On onbir yaşına giren kız çocuğu artık bebeklerle oynamaya tenezzül etmez. Bebek oyununu çocuklara mahsus bir meşguliyet gibi telakki etmeye başlar. Oyunlar alelumum ve bilhassa safravî çocukları teşhis edebilmeye yarayan bir vasıtadır. Oyun esnasında safravî çocuk derhal kendisini gösterir. İhtirasla ve hevesle oynar, fakat daima oyunda baş olmak ister. Başkalarına kumanda etmekten zevk duyar. Oynanacak oyunu o
tayin eder. Kaideleri izah eder. İhtilaf çıkınca hakem vazifesini görür. Oyunda kumandanlık, başlık kendisine verilmezse darılır kenara çekilir. Türlü türlü izac ve müdahalelerle oyunu bozmaya
uğraşır.
Safravî mizaç olanlarla arkadaş olabilmek, ona mutavaat ve teslimiyetle olur. Safraviler cesur ve atılgandırlar. Müşküllerin ve engellerin karşısında meyus olmazlar. Yılmazlar. Müşkülat arttıkça cesaretleri çoğalır. Onun tırmanmayacağı bir ağaç, atlayamayacağı bir hendek yoktur. Safravî mizaçlı bir kız ata binmek, erkek çocuklarına mahsus oyunları oynamak ister. Vaktinden evvel kadın hukukunun müdafaacısı kesilir.
Safravıler: Sürat, cesaret, faaliyet isteyen işleri, avcılığı, süvariliği sever. Asker olmak ister. Haddi zatında insan için meziyet sayılan cesaret bazı fena huyların iktisabına sebep olabilir. Safravî: Arkadaşlarına karşı hürmetkar değildir. Herkese tahakküm ve tağallüb etmek ister. Hayvanlara karşı zalimdir. Onların önünden taşa tutulmadan bir kedi veya köpek geçemez. Uzvi kuvvetine ve cesaretine mağrur olarak ötekine ve berikine çatar. Kabadayılık eder. Kendisine verilen cezayı kabul etmez. Amirlerine karşı gelir. Muhitini kıyama teşvik eder. Dayak yerken ağlamayı, sızlamayı gururuna yediremez.
Fakat kolayını bulursa dayak atana fiilen mukabelede bulunur. Velhasıl safraviler muhitlerinde birer baş belasıdırlar. İnatçılığı ve aksilikleri kabili tahümmül değildir. Arzu ve taleplerini zorla ebeveynine kabul ettirir. Dediğini yapmazlarsa kendini yerden yere vurur. İntiharla tehdide kadar varır. Safraviler: Yaptıklarını serbestçe itiraf eder. Fakat itizara ve af dilemeye yanaşmaz. Kusurunu af ettirmek için birinin elini öpmeye icbar olunsalar bunu yarım ağızla yaparlar. Kimseye tabi olmazlar. Her zaman müstakil olmak isterler. Yanında kendisine müsavi veya kendisinden yüksek arkadaşların mevcudiyetine tahammül edemez.
Safravî mizaçta olan bir çok zevat müsait muhitlerde ve zamanlarda büyük siyasî ve içtimaî inkılâplar yapmaya muvaffak olmuşlardır.
Beşeriyet bunlardan fayda görmüştür. Fakat terbiyeleri ihmal edildiği zaman veya fena bir muhite düştükleri vakit cezri ihtilalci veya büyük birer cani olmuşlardır.
Fena yollara sapan safravî kızların en hayasız kadınlar sırasına geçtikleri görülmüştür.
Duygulan: Safravîlerin beş hislerinin faaliyeti demevîlerinki kadar geniş değildir.
Safravî, demevî kadar çok şey görmez ve işitmez. Fakat safravînin idrakleri kuvvetli ve esaslıdır. Gördüğü ve işittiği şeyler onlarda daha derin intibalar bırakır. Buna binaen safravîler, demevîlerden daha dikkatlidirler.
Muhayyileleri, demevîlerinki kadar taşlan ve zengin değildir. Hissiyat ve temayülâtı daha mahdut fakat daha şiddetli ve devamlıdır.
Faaliyeti fîkriyyeleri: Daha genç yaşlarında safravîler, hayatı fikriyyede ciddiyet ve fetanat ibraz ederler.
Safravî: îlim tahsiline çalışır. Fakat demevî gibi sathî malumatla iktifa etmez. Genç ve cesur ruhu ile eşyanın künhüne vakıf olmaya gayret eder.
İradesi, kuvvetli, gurur ve nahveti fazla, öfkesi ziyade, intikam hissi galiptir. Sürat ve suhuletle kararını verir ve icra eder. Alelekser şehvetlerine mağlup ve zebun olurlar
--------------------
Mizacı Lenfavî:
Lenfavî mizaçlı kimseler serin kanlı olurlar. Haleti ruhiyyesi çabuk tebeddül etmez, heyecana kapılmaz. Etrafında olup bitenlere karşı lakayttır.
Çabuk hiddetlenmez ve ateşlenmez. Safravînin ve asabinin zıddıdır. Teşebbüs kabiliyeti azdır. Onun mefkuresi sükunettir. Zevk ve safaya, oyuna ve eğlenceye meclup değildir. İstirahatı temin edildikten sonra başka bir şeyle alakadar olmaz. Hiçbir
zaman acele etmez. Her iş ve her şey için kâfi ve muayyen zamanı vardır. Elbisesıle çokluk alakadar olmaz. Sağlam veya yırtık bir elbise giymek onun indinde müsavidir. Tuvaletine de pek ihtimam etmez. Kitaplarını, defterlerini intizama sokmaz. Karma karışık bulundurur. İntizamsızlığını ve nezafetsizliğini ihtar edecek olsanız bunun hakiki manasını anlamak istemez. Sanki ne varmış, ne oluyormuş gibi cevaplar verir. Şiddetle tekdir edildiği zaman bile muallimine veya ebeveynine itiraz etmez. Lanfavî çocuğun sınıf arkadaşlanna karşı takip ettiği siyaset muslihanedir. Kendisinin onlara karşı bir iddiası yoktur. Kimsenin canını sıkmaz.
Şikayeti mucib olabilecek ahvalden ictinab eder. Bizzat arkadaşlarını aramaz. Fakat onlardan kaçmaz da. Lenfaviyi arkadaşları candan sevmezler, fakat ondan nefret de etmezler. Oyundan feragat etmez, fakat rahat ve gölgeli bir yerden oyunun cereyanını seyir etmeyi daha ziyade sever. Bilhassa vücudu çok • yoran oyunlara iştirak etmek istemez. Lenfavinin arzulan mahduttur. Yaz ve kış iyi yiyecek, kafi derecede uyku, yazın serin, kışın sıcak bir mahal... İşte bütün bunlar onun arzu ettiği şeylerdir.
Lenfavi boğazına çok düşkündür. İyi yemekleri ve çok yemesini sever. Yemek esnasında sakindir. Ağırdır. Konuşmaz. Başka çocuklar sofradan kalkarken o hâlâ yemekte devam eder. Yorgunluğu mucip gezintilerden çokluk haz etmez. Beş duygu hassası oldukça mahduttur. Etrafında olup bitenlerle az alakadar olur. Bazen bakar ve görmez. İşitir fakat anlamaz. Lakayttır.
Yenilikten az müteessir olur. Başkalarının dertleri onu alakalandırmaz. Diğerlerin sevinç ve süruruna da az iştirak eder, hayalata da kapılmaz. Efkarı serbest ve müstakildir. Lenfavi kimse ile dost olmaya talip değildir. Zatı için istirahat ve konfora muhtaçtır. Canına cefa etmek istemez. Kendisinde sabır ve sükuneti tabi vardır.
Evsafları: Saçları ince, kumral veya kırmızıdır. Gözleri, mavi veya gri, ciltleri beyaz ve ince, etleri yumuşak, burunları
kulakları, dudakları büyükçe, dişleri alelekser bozuk, yanakları kırmızı, elleri ve ayaklan büyükçe olur. Çocuklarda ve kadınlarda bu mizaca çokça tesadüf olunur. Lenfavilerin göz bebekleri fersiz olur. Ruhsuz gibiymiş gibi bakar. Ağır ağır, yürürler. Sözleri, yemek yiyişleri de ağır ve yavaş olur.
İdareli, alelekser tamahkar olurlar. Tefekküratta bulunamazlar. Lakayt, sabur ve mütevekkil olurlar.
Lenfavi kadınlar: Latif, tatlı ve iyi bir zevce olurlar. Hakiki - valide vasfına layık insanlardır.
Bu mizaca mizacı balgamide derler. Bu mizaçtaki ler maddî ve manevî ağır ve ciddî işler yapamazlar. Şiddetli arzu ve ihtiraslardan uzaktırlar. Mizaçları lenfavi olan kadınlar muhabbete de düşkün olmazlar. Erkeklere pek az meyil ve rağbet ederler.
Gerek erkek ve gerekse kadın olsun, bu mizaçta olanlar emrazı cildiyye ve muhatiyyeye pek müsteiddirler. Göz hastalıkları, nezle, kulak akıntıları, ishal, boğaz ağrıları had ve müzmin bronşit, alelekser kendilerinde tesadüf olunan hastalık ve avanzdendir. Bu mizaçdakiler sıraca, verem, hastalıklarına da çok müsteiddirler. Bunlara herhangi bir hastalık anz olsa az zamanda müzmin bir hale gelir.
--------------------
Mizacı Sevdaî:
Bu mizaçta olanlar: Sükutî, ciddî, mahzun ve asabidir. Dalgın dalgın düşünür. İstikbalden ümitvar değildir. Hayattan zevk alacak az şey bulur. Korkaktır. Ne başkalanna, ne de kendisine itimat eder. Her şeyden şüpheye düşer. Daima mükedder daima vesveselidir. Herkes onu tarassud ediyor, onunla meşgul oluyor zanneder. Kimsenin kendisini samimiyetle seveceğine kani değildir. Arkadaşlarının meserretli oyunlarına iştirak etmez. Mahcuptur, Haşindir. Uzlet ve inzivayı, acı düşünceleri sever. Nefsine soğuk bir hodbinlik hakimdir. Ekseriya kendisini mağdur addeder. Eşyasını kilitli tutmasını sever. Tabiatında hissete meyil vardır. Şüphe ve vesvese
kendisini hiçbir zaman rahat bırakmaz. Kendisine bunu bana ver demeye böyle bir şaka yapmaya gelmez. Bu onun üzerinde derhal menfi tesir yapar. Çok alıngandır. Yanında birisi gülüyor olsa kendisine gülüyor zanneder. Kendisini medh etseler istihza ediliyor zanneder. Şakaya tahammülü yoktur. Çabuk kızar. Fakat içindeki fırtınaları harice hiç vermez. Hep gizler. Nadiren öfkelenir. Fakat kızdığı zaman öfkesi şiddetlidir. Ebeveynine, muallimine itaatsizlik eder. Artık hiç gelmemek üzere haneyi terk eder. Ebeveynini merakta bırakır. Onları merakta görünce içi rahatlar. Kıskanç ve mükedderdir. Kızınca günlerce konuşmaz. Yemek yemez, sofraya oturmaz, küser. Bu esnada daima davet olunmak ve okşanmak ister. Bilhassa ebeveyn bu hususta zaaf gösterirse ısrarını artırır. Üstüne düşmeyince makhur ve münhezim olur.
Hasseleri: Hasselerinin faaliyeti batidir. Fakat eşyayı iyi idrak eder. Gözü az şey görür, fakat gördüklerini düşünür ve tenkit eder.
Sevdavinin ihsası, idraki, tasavvurları, hissiyat ve temayülatı, betaetle husule gelir. Fakat bir kere de ruhunda yer etti mi derin izler bırakır. Mesela bir kimseden nefret etti mi bu nefreti senelerce sürer.
Tefekküratı: Derin ve müsterihtir. Aynı mesele.ile günlerce kafasını yorar. Muhayyileyi tehziz eden şeylerden ziyade, derin düşünmeyi gerektiren maddelerle meşgul olmayı sever.
Umumiyetle sevdaviler: Musiki, edebiyat, şiir ve riyaziyatla ve felsefe ile iştigali severler. Feylesoflar, riyaziyeciler, heyetşinaslar arasında kesretle sevdavî bulunur. Çünkü sevdavîler bir meseleyi uzun müddet enine boyuna düşünmekle incelerler. Deha ile sevdavî mizaç bir araya gelirse fevkalade eserler meydana gelebilir. Fakat sevdavilik artınca melankoli, yani malihulya ve karasevda gibi marazi şekiller alabilir
Sevdavî mizaçlılar bazı hallerde çabuk alevlenirler. Vukuat ve hadisat onları şiddetle sarsar. Fakat çok devam etmez. Arkadaşları arasında temayüz etmeyi severler
--------------------
Mizacı Asabi, Mizacı Malihulyayı:
Asabiler zaif, kuru, böğürleri ince uzun, adaleleri ise az hacimlidir. Simaları da zaif, solgun, gayet mahzun ve kurudur. Gözleri şiddetli, alınları küçük, tavrı hareketleri yaşayışları şiddetli olur. Asabi erkekler gayet hassastırlar. Havadan nem kaparlar.
Mizacı malihulyavi, mizacı asabinin bir başka çeşididir. Bunların evsaf ve tabayii muzlim, sukûti, endişenak, emniyet ve itimad etmez, mahzun ve bazı kere de zalim ve sadist olurlar.
Malihulyavilerin boylan alelekser uzun veya orta, saçları esmer ve siyah, yüzleri uzun olur. Fazla alkol almaya başladıktan sonra gözleri muzlim, mübhem bir hal alır, yanakları kuru, sert, yanmış gibi siyahımtrak olur. Vücutları ince uzun, bacakları ve kalçaları ince ve küçük, kolları ve parmakları ise ince ve uzundur.
Melankolik kadınlara gelince: Cildleri her ne kadar kuru olursa da gayet güzeldirler. Melankolik erkekler tehlikeli birer kandırıcıdırlar. Kadınları en çok iğfal eder ve ikna eden bunlardır. Kadınlara yaranmayı pek iyi bilir ve becerirler. Bunlar alelekser sinir hastalıklarına duçar ve her şeyin kesreti istimalinden müteessir olurlar.
İsteri denilen asabi hastalık, daha ziyade malihulyayı mizaçta olanlarda bulunur. Melankolikler ekseriya uzun boylu, dar cüsseli olurlar. Adaleleri de ufak ve incedir. Başlan yüksektir. Yüzleri ve cildleri soluk, ince ve kurudur.
Ağır' ağır nefes alırlar. Hareketleri konuşmaları sakindir. Sebatlı olurlar. Fikren faal ve cevvaldirler. Kolay kolay heyecanlanmazlar. Kanaatlannda muhafazakardırlar. Maziyi tanırlar, haldeki vaziyete düşmandırlar. İstikbalden ise fena halde korkarlar. Hassas ve zekidirler. Temiz ahlakta olurlar. Fakat ekseriyetle neşesizdirler. İnsanlardan kaçarlar. İnatçıdırlar.
Hayatlanndan da nevmiddirler. İfrat derecede bir melankoli, ruhi bir hastalıktır. Maddî ve manevî bakımdan zararlıdır.
Muhtelif Mizaçlar:
Lenfavî ve safravî mizaçlara bir arada alelekser tesadüf olunur.
Mizacı asabi ve lenfavî ise alelekser müttehiden kadınlarda bulunur.
Ekseriya: Mizaçlar bir insanda müşterek olarak bulunur.
Asabi demevî, en çok erkeklerde tesadüf olunur. Dağda oturanlar arasında çoktur.
Asabi lenfavî: Bu mizaca da en çok kadınlarda rast gelinir.
Demevî lenfavî: Akvamı şimaliyyede ve en çok erkeklerde olur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İslam Tıbbı; İnsanı Teşkil Eden Dört Unsur (Mizaçlar) ve Özellikleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» “Dildir insanı muazzez eden. Dildir insanı muazzeb eden…”
» Dört Soru, Dört Cevap
» Namazın tıbbî sırları bilinmiyor
» Yemek Hakkındaki Birtakım Dinî ve Tıbbî Edepler
» Dört Mum...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Genel :: Sağlık-
Buraya geçin: