Asıl Şimdi Muhasebe Zamanı
Salih Zeki Meriç
Büyük bir değeri bıraktık arkamızda. Kıymetine paha biçilmeyen manevi bir
zaman dilimini. ALLAHın yarattığı her günü, her ayı çok kıymetlidir
şüphesiz. Ancak içerisinde O’nun ifadesi ile ‘’bin aydan daha muteber
bir gece’’ bulunan bir aya kıymet biçmek bizim haddimize değil.
Ramazan ayını geride bıraktık. Olanca coşkunluğu ile ve olanca canlılığı ile.
Öncesinde bir hazırlık dönemi yaşadı bedenlerimiz ve ruhlarımız.
Uzun zamandan beri beklediğimiz bir zaman dilimine; Ramazan ayına
girecektik. O yüzden her yönümüzle hazır olmalıydık. Hazırlandık. Çünkü
bu mübarek ayın bereketini iliklerimize kadar yaşamalıydık. Öyle de
oldu. Hatimler, dualar, teravihler, iftarlar, davetler... kabul olur
umuduyla açtık ellerimizi Yüce Rabbimize. Kabul olur diye bütün
dualarımız.
İftarlara gittik sevinçle. Ve dostlarımızı davet ettik bir tas
çorbayı paylaşmak için. Güzel sesli hocaların, müezzinlerin arkasından
teravihler kıldık, salavatlar getirdik...büyük bir ihtiramla. Başı
rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden azad olmak umudu ile havf
ve reca makamında olmaya çalıştık. Başı sonu derken bin aydan daha
mukaddes kadir gecesini aradık son on gün içinde. Bu gecenin
bereketinden bize de bir kırıntı düşer diye ümitlendik.
Ve bayram geldi... İçimize sürur doldurarak. Gönüllerimizi fethederek.
Evimizde, en yakınlarımızla, dostlarımızla bir bayram aldı bizi
içine. Yumak yumak sevgi ördük bize lutfedilen bu bayramda. Bir ay
ibadetin ardından ne güzel bir ödüldü bizim için. Sevincimize sevinçler
ekledik. Bayram, kendi manası ile hakikaten bayramdı.
Ve bir onbir ayın sultanı daha aramızdan ayrıldı gitti. Bize bir ay
boyunca bir şeyler fısıldadı ve öyle gitti. fedakarlık dedi, infak
dedi, fakirin halinden anlamak dedi, yoksulu gözetmek dedi sınır ötesi
kardeşleriniz de var dedi, gece namazı dedi, evradı ezkar dedi, insanın
ihyası dedi... dedi... dedi...
Bize bundan sonra ne düşüyor? Ne yapmalı bundan sonra? Her şeyi
paketleyip Ramazanla yoksa bu ayda kazandığımız manevi donanımı bir
yıla, bir ömre mi dağıtmalıyız? İşte asıl iş bundan sonra başlıyor.
Asıl şimdi muhasebe zamanı. Şimdi başımızı iki elimizin arasına alıp
bir şeyin daha düzgün gitmesi için tefekkür etme zamanı. Bu güzel ayın,
sadece güzel ay olmaktan öteye geçmesi bu ayda heybemizde
biriktirdiğimiz maneviyat yükümüzü sınamanın, harcamanın zamanı.
Ramazan ayı gelip geçti bu ayı kendisine umut olarak gören fakirler
yine fakir, evsizler yine evsiz, kimsesizler yine kimsesiz. Onlar yine
bir tas sıcak çorbaya muhtaçlar. Artık iftar çadırları da açılmayacak
tam on bir ay boyunca. Biz bir müslüman olarak, iftar çadırları da
olmadan yakınımızdaki fakir fukarayı nasıl doyururuzun derdinde miyiz
acaba? Komşumuzun sadece maddi fakirliği değil, manevi fakirliği de
bizi ilgilendirmeli mi? Etrafımıza karşı duyarlılığımızı ramazanla
birlikte bitirmeli miyiz? İyiliğin tavsiye edeni, kötülüğün men edeni
olma duyarlılığı ile en yakınımızdaki insana bigane kalmalı mıyız?
Bir güzel zamandı bitti ramazan. Şimdi, ilahi emirlere göre
disipline ettiğimiz hayatımızı bu aydan sonra da devam ettirme zamanı.
Özellikle iç dünyamız için elde ettiğimiz manevi kazanımlarımızı
korumanın ve artırarak devam ettirmenin zamanı.