ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Pervane Misali Sev… Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Pervane Misali Sev…

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Pervane Misali Sev… Empty
MesajKonu: Pervane Misali Sev…   Pervane Misali Sev… EmptyCuma Eyl. 20 2013, 23:06

Pervane Misali Sev…

Sevginin her harfinde kerelerce yanmaktır sevmek. Her yangında biraz daha sevmek ve her seferinde biraz daha yanmak. Muma olan aşkıyla her daim yanmak arzusunda olan pervane hikayesine çıkar nedense yolum. Aşk dersen zaten ben ezelden akın pervanesiyim, paslı kapılar ardında zindanlara emanet kalmışçasına deli bir sevdanın hayalinde ömür sürmekteyim. Kim derdi ki pervane misali olacaksın ey gönül pervane, öyle ya sen pervaneleri bilir misin ey sevgili. Var mıdır gönlünde pervane olmaya yer, yoksa öylece güler geçer misin pervanenin bu haline...

Ne de güzel anlatmış pervaneyi Sadi; hey miniminicik kuş, haydi sen kendine yaraşır bir dost tut, sen nerdesin, mumu sevmek nerde. Hey pervane sana kimse, boşu boşuna mumun uğrunda ölüyorsun, iyi ediyorsun demez. Bir dilenci, padişahın kızını isteyecek olsa yüzüne tokat, kafasına yumruk yer. Bir mecliste mum yandığı vakit, padişahların, bütün büyüklerin yüzü ona dönüyor, hiç böyle olan mum sana ehemmiyet verir mi...

Sen meclislerin yüzü perçemli kızı olsan, ben de meclislerin kapısında bekçi, senden habersiz korusam kollasam seni. Kaldırıp da bakamasam kaşımı, haya örtüleriyle sakınsam seni kendimden; ama bunu sen bilmeden. Bir gün ansızın kovulsam kapından, zamansız ve mekansız sürülsem. Ferman etseler duymasın köleler bir sultanın kokusunu avunur mu yüreğim bilemem. O gün pervane olasım gelir, yanasım gelir kor ateşlerde, sen meclislerin sakınılan kızı, bense kapında senden uzak köle şimdi yansam kim bilir ki söyle...

Ya da nazlı bir kız olsan, haylaz çocuklar misali dalgalansa saçların rüzgarda. Bense hoyrat rüzgarlardan sakınsam her daim gönlümü yakan mumu. Sen ki en güzel şiirlere konuk, sen ki yazılası en güzel şarkılara beste, sen ki aşığın aşka doymadığı yar. Bilir misin sen pervane öyküsünü...

Hiç duydun mu aheste aheste yanarken pervanenin çığlığını, sessiz sedasız sevdanın adı bu olsa gerek. Adeta sultanın kapısında nöbet beklerken sebepsizce sürülmek misali. Ve sen hiç gördün mü pervanenin mum gördüğünde çıldırmadan durabildiğini, sanki anlatılmaya başlanası bir hikaye gibi yer tutmasını. Ben sevdaya tutuklu bir nefer, sen ise gönül sarayının melikesi, tut elimden ey yar, sende yanmaya geldim…

Anlamsız gelmesin sana dediklerim ne olursun, nerden bilsin küçücük kuş sevmeyi deme. Hani sevda ki biz ilmek ilmek dokurduk gönlümüzde, hani sevda ki aşka ulaşırdı usul usul bizde, kimseler duymasın, kimseler görmesin utancı ile. Olur ya bilirlerse hakimin elinde kırılırdı kalem, sarhoş cellada emanet olurdu boynumuz, kaç dilde kaç farklı hikaye olur ama ertesi gün unutulurdu. Kimler gelmiş, kimler geçmiş misali. Bak kapındayım yine, yak mumları sevgili, pervane misali yanmaya geldim...

Bu yanıklar ki sevgilinin armağanı deli bir sevdadan. Hangi tabipte ilaç vardır benim bu halime ve kaç yaralı gönül derman bulmuş bu aşkın derdinden. Zifiri gecelere saklanan yalanlar olmuş belki de en büyük teselli, belki de sonu nereye varan papatya falları, seviyor, sevmiyor misali. Ben bir ozan olsam sen de sazın telleri, bam telinde duysam seni, sonra tellerinde yansam pervane misali. Ardından sesi yanık dillerden ağıtım duyulsa sevdi deli gönül gayrı dönmez geriye diye. Ben aşk derdiyle yanmış bir ozan, tutuştur sevdayı içerde ey sevgili pervane misali tutuşmaya geldim…

Diller perişan olmasın bunca sevgiye ey pervane, nasibimiz belli, yarimiz belli, dostumuz belli ama yanmak kader bize ey sevgili. Ey yar, bin can adansın senin tek bir zülfüne, bin can yakılsın göz değerse hüsnüne, aşkından bin pervane yansın uğruna. Ey sen, minicik kuş, tut ellerimden, tut ki seninle kor ateşte tutuşmaya geldim…

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Pervane Misali Sev… Empty
MesajKonu: Geri: Pervane Misali Sev…   Pervane Misali Sev… EmptyC.tesi Eyl. 21 2013, 03:00

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Pervane Misali Sev…
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Pervane misali...
» Anladı…Ve sustu…Ve ağladı…Dili, yüreği… Hicabından Lal Oldu…
» Sana “Nasılsın?” Diye <sormayacağım… Çünkü…
» Sustum… Öylesine… Bir nefeste… Aheste…
» Hiç Bir Şeyindim… ve Hiçinde Kaybolmak Adına Gittim…

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: