İyiye Güzele Ulaşmak için Tevbe
Mustafa Eriş Rahmet ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açıldığı, ilâhi rahmetle
gönüllerimizin yıkandığı, bin aydan hayırlı Kadir gecesini içinde
barındıran onbir ayın sultanı Ramazan-ı şerif’in sayılı günlerini
tamamlamak üzereyiz.
Tevbe ile yeni bir hayata kavuşmak, iyiye, doğruya ve güzele ulaşmak
İslâm’ın büyük nimetlerindendir. Samimiyetle tevbe edenleri Rabbimiz
asla reddetmez.
Günahlar ne kadar çok ne kadar büyük olursa olsun, onlardan kurtulmanın mutlaka bir yolu vardır.
Bir kimse, ALLAH’ı inkâr etmedikten sonra samimi bir tevbe ile günahını affettirmesi her zaman mümkündür.
Ramazan-ı şerif’in son on günü cehennemden âzâd edilme günleri olarak bildirilir hadislerde.
Ümmet için büyük bir müjde olan bu gerçeği Sevgili Peygamberimiz çarpıcı bir misalle hikâye şeklinde anlatmıştır.
Kulun pişmanlığı karşısında ALLAH Teâlâ’nın geniş merhametini, tevbe
ettikten sonra tekrar geçmişteki kötülüklere düşmemek için kötü
kimselerden uzak durulması gerektiğini, geçmişte işlemiş olduğu
hatâlardan dolayı pişmanlık duyan ve bir çıkış yolu arayan kişinin bu
ibret verici kıssasını Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz
şöyle anlatıyor:
“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zat
yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir rahibi
gösterdiler.
Adam, rahibe giderek:
«– Doksan dokuz adam öldürdüm. Tevbe etsem kabul olur mu?» diye sordu.
Râhibin:
«– Hayır, kabul olmaz!» cevabı üzerine, onu da öldürdü. Böylece
öldürdüğü adamların sayısı yüz’e ulaştı. Sonra yine yeryüzünde en büyük
âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun
yanına giderek, ‘yüz kişiyi öldürdüğünü’ söyledi ve ‘tevbesinin kabul
olup olmayacağını’ sordu.
Âlim:
«– Elbette kabul olur. Insanla tevbe arasına kim girebilir ki!
Sen falan yere git. Orada ALLAH Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen
de onlarla birlikte ALLAH’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira
orası fena bir yerdir.» dedi.
Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yolculuğunu yarıladığında eceli geldi ve vefat etti.
Rahmet melekleri ve azap melekleri, o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.
Rahmet melekleri:
«– O adam tevbe edip kalbiyle ALLAH’a yönelerek yola düştü,» dediler.
Azap melekleri ise:
«– O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki,» dediler.
Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.
Hakem olan melek:
«– Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir.» dedi.
Melekler iki mesafeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha
yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü
(Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48).
Tevbe kapısını can boğaza gelinceye kadar açık bırakarak günahkâr
gönüllere soğuk sular serpen Rabbimiz âyet-i celilelerinde şöyle
buyuruyor:
“Ancak tövbe ve iman edip iyi işler yapanlar başkadır.
ALLAH onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. ALLAH çok
bağışlayıcıdır; engin merhamet sahibidir.” (Furkan sûresi:70)
Bu âyet-i kerîmeyi Zümer sûresinin 53. âyeti pekiştirmekte ve sonsuz
merhamet sahibi ALLAH Teâlâ’dan asla ümit kesilmeyeceğini şöyle ifade
etmektedir:
“Ey kendilerinin aleyhinde çalışarak haddi aşan kullarım!
ALLAH’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü ALLAH bütün günahları
bağışlar.”
Iman ne büyük şeref!.. Tevbe kapısı ne büyük nimet!...
ALLAH’a ve Rasülüne inanmış bir mü’min,
günahım bağışlanmaz diye ümitsiz olamaz. Çünkü günah ne kadar büyük olursa olsun, ALLAH’ın merhameti daha büyüktür.
Cenâb-ı Hakk’ın kendisine tevbe nasip ettiği ve iyiliğe kabiliyetli
olarak yarattığı insan, büyük günahlar da işlemiş olsa, birgün gelir
ALLAH’a yönelir; tevbe ederek günahlarını affettirebilir.
Bu sebebten Islâm’ı tebliğ vazifesini îfâ edenler ve halkın mânevî
önderi durumunda olan kişilerin son derece anlayışlı, ümit verici ve
sevgi dolu kimseler olması gerekir.
Iyilerle dostluk kurup onlarla bir arada olma gayreti, kişinin doğru yolda olduğunun göstergesidir.
Rabbimiz bizleri iyilerden ayırmasın. Salih amellerle hayatımızı bezesin.
www.altinoluk.com © 1997 - 2009 - Bütün hakları sa