ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Size Ey Takva Sahipleri Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Size Ey Takva Sahipleri

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Size Ey Takva Sahipleri Empty
MesajKonu: Size Ey Takva Sahipleri   Size Ey Takva Sahipleri EmptyPaz Eyl. 13 2009, 22:31

Size Ey Takva Sahipleri 2nl8ppwk



Selam Size Ey Takva Sahipleri!”



“Takva sahipleri öyle kimselerdir ki; melekler canlarını hoş ve rahat olarak alırlar. ‘Selam size. Yapmış olduğunuz (iyi işlere) karşılık girin cennete’ derler.” (Nahl; 32)


ALLAH Zülcelâl bu ayet-i kerimede, kıyamet günü salih kullarının durumunu bize beyan etmektedir. ALLAH u Zülcelâl'in baki ahiret hayatı için kendisine bu şekilde hitap etmesini kim istemez. ALLAH u Zülcelâl bu şekilde kime hitap ederse, ne mutlu ona!..
ALLAH u Zülcelâl, mümin olan kullarının ruhunu, meleklerine emrederek temiz bir şekilde, günahlardan temizlenmiş olarak, hoş ve rahat olarak alırlar. Yani temiz olması; tamamı ile her şeyden kendini temizleyip, kendisini ALLAH u Zülcelâl'e veren, daima sadece O'nun rızasını isteyen manasındadır. Çünkü kalbin, ruhun, sırrın temizlenmesi ALLAH u Zülcelâl’in yanında çok mühimdir.

Kalbini, ruhunu, sırrını her şeyden çözüp sadece ALLAH u Zülcelâl'i isteyen şahıslara; ALLAH u Zülcelâl meleklerine; “Gidin onlara müjde verin. Deyin ki; sizin üzerinize selamet olsun, ALLAH u Zülcelâl'e halis olarak amel yaptığınızdan dolayı cennete girin” diye emir verir.
Kıyamet günü herkese, ALLAH u Zülcelâl yaptığı muameleye göre makam verir. Bu dünyada ALLAH u Zülcelâl'e karşı nasıl muamelede bulunursak, O da kıyamet günü bize o şekilde muamelede bulunacaktır.

Dünyada amel-i salih yapmak suretiyle, ALLAH u Zülcelâl'i razı eden kimsenin yanına ALLAH u Zülcelâl melekleri gönderdiği zaman, o melekten çok güzel bir koku gelir. O şahıs meleğe;


- Merhaba! Sen kimsin, ne için geldin? Diye sorar. Melek de;
- Ben senin ruhunu almaya geldim, ne şekilde istiyorsan öyle ruhunu olayım, diye cevap verir. O şahsın omzunda bulunan iki tane melek, birbirlerine;
- Bu ne güzel bir arkadaştı bizim için. allahu Zülcelâl ona çok büyük hayırlı mükâfatlar versin, derler ve ona dua ederler.



Nasıl dünyada perişan olmamak için her insana bir sermaye lazım ise ahiret için de bir sermaye lazımdır. Orada perişan olmamak için insanın elinde bir sermayesi olmalıdır. Bu sermaye de ALLAH u Zülcelâl'i sevmektir. ALLAH u Zülcelâl'in sevgisi bir kimsenin yanında olursa, o kişi çok zengindir. Bu sermayeyi dünyada temin etmemiz lazımdır. Ahirete gittikten sonra ALLAH u Zülcelâl'in aşkını, muhabbetini kazanma fırsatı insanın eline bir daha geçmez.

Onun için henüz bu dünyada iken bunu ALLAH u Zülcelâl'den istemek lazımdır. O'ndan istediğimiz zaman, cömerttir, bize isteğimizi inşallah verecektir. ALLAH u Zülcelâl kullarına bakıyor. Kul, nasıl istiyorsa, ALLAH u Zülcelâl ona nasıl istiyorsa o şekilde verir.

. Onun için daima ALLAH u Zülcelâl’e karşı kulluk vazifemizi yapmaya çalışalım ve: "Ya rabbi! Ben senin zayıf bir kulunum. İbadetlerimi yapabilmem ve günahlardan muhafaza olmam için sen bana kuvvet ver" diye ondan talep edelim. Biz kulluk vazifemizi yerine getirdiğimiz zaman, O (cc) kudret ve azamet sahibi olan ALLAH u Zülcelâl de bize kuvvet verecektir.

Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) Ashab-ı Kiram’ın içinde, Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam)'dan en çok Hadis-i Şerif rivayet eden zattır. Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam) ile çok oturup, kalkmıştır. Bir gün Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) çarşıda bir arkadaşını gördü ona dedi ki:

- Nereye gidiyorsun? Arkadaşı:
- Çocuklarıma bir şeyler satın almaya gidiyorum, dedi. Böyle söyleyince Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dedi ki:
- Eğer ölüm satılıyorsa benim için satın al. Bir kişi şiddetli bir sıcakta, çok susadığı zaman soğuk suyu nasıl sever ve isterse, ben de ölüme öyle aşığım ve onun istiyorum. Çünkü ölümle Rabbimin huzuruna gideceğim.

Oysa biz ölümü duyunca, korkudan titriyoruz. Niçin? Çünkü ölüme hazır değiliz. Ölüme hazır olursak, aynı Ebu Hureyre (Raduyallahu Anh) gibi onu isteyeceğiz. Çünkü ölüm, mü'min için istirahattir. Ölüm ile dünyanın meşakkati müminin üzerinden kalkar. Tabii onlar bunu bildikleri için bir an önce allahu Zülcelâl’in huzuruna gitmek istiyorlardı.

Onlar, ALLAH u Zülcelâl'in muhabbetini kazanmışlardı. Nasıl bir kişi, bir dostundan bir süre ayrı kaldığı zaman onu özlüyorsa, bu zatlar da ALLAH u Zülcelâl'e âşık oldukları için O’nun huzuruna bir an önce gitmeyi öyle özlüyorlardı.
Bu her müminin görevidir. Her mü'min kendi derecesine göre, denizden bir damla da olsa bu aşkı, muhabbeti kazanmak için gayret göstermelidir.

Kıyamet günü ALLAH u Zülcelâl bize:

- Ya kulum! Sen dünyada kimi seviyordun? Diye soracaktır. Korku ve hayâdan dolayı;
- Ya rabbi! Sen benim halıkımsın, Rabbimsin. Ben kimi sevecektim ki, Seni seviyordum, diye cevap vereceğiz. O zaman ALLAH u Zülcelâl:
- Yalan söyledin. Sen dünyada benden bahsetmiyordun. Benim zikrimi, ibadetimi yapmıyordun. Aşkla değil, adet olarak insanların içinde bana ibadet yapıyordun, diyecek. azarlayacaktır.

Onun için şimdi ALLAH u Zülcelâl ile aramızı düzeltmemiz lazımdır ki; "Seni seviyordum, Ya Rabbi" sözümüz doğru olsun.

İnşallah, kim ne isterse ALLAH u Zülcelâl verecektir. Yeter ki o isteğimizde samimi olalım. Onun kapısında durup yalvararak "Yarabbi! Sen benim isteğimi verinceye kadar, ben senin kapından ayrılmam" dediğimiz zaman, ALLAH u Zülcelâl öyle cömerttir ki, mutlaka bize isteğimizi verecektir. Ama samimiyetimiz yoktur...
ve sanki ihtiyacımız yokmuş gibi hiç istemiyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Size Ey Takva Sahipleri Empty
MesajKonu: Geri: Size Ey Takva Sahipleri   Size Ey Takva Sahipleri EmptySalı Eyl. 15 2009, 01:51

çiçek7 Allah razı olsun çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Size Ey Takva Sahipleri Empty
MesajKonu: Geri: Size Ey Takva Sahipleri   Size Ey Takva Sahipleri EmptyPaz Şub. 20 2011, 16:12

Kıyamet günü ALLAH u Zülcelâl bize:

- Ya kulum! Sen dünyada kimi seviyordun? Diye soracaktır. Korku ve hayâdan dolayı;
- Ya rabbi! Sen benim halıkımsın, Rabbimsin. Ben kimi sevecektim ki, Seni seviyordum, diye cevap vereceğiz. O zaman ALLAH u Zülcelâl:
- Yalan söyledin. Sen dünyada benden bahsetmiyordun. Benim zikrimi, ibadetimi yapmıyordun. Aşkla değil, adet olarak insanların içinde bana ibadet yapıyordun, diyecek. azarlayacaktır.

Onun için şimdi ALLAH u Zülcelâl ile aramızı düzeltmemiz lazımdır ki; "Seni seviyordum, Ya Rabbi" sözümüz doğru olsun.

İnşALLAH, kim ne isterse ALLAH u Zülcelâl verecektir. Yeter ki o isteğimizde samimi olalım. Onun kapısında durup yalvararak "Yarabbi! Sen benim isteğimi verinceye kadar, ben senin kapından ayrılmam" dediğimiz zaman, ALLAH u Zülcelâl öyle cömerttir ki, mutlaka bize isteğimizi verecektir. Ama samimiyetimiz yoktur...
ve sanki ihtiyacımız yokmuş gibi hiç istemiyoruz.

faydalı paylaşımların için
ALLAH cc razı olsun
mustafa kardeşim
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Size Ey Takva Sahipleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Takva...
» Üstünlük Ölçümüz Takva mı?
» Takva, Evlilikte En Önemli Kriterdir
» size bir mektup var
» Size İnandım...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: ALLAH(c.c)-
Buraya geçin: