mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Kendimize ve Unutulmuş Sevgilerimize... Ptsi Tem. 15 2013, 23:09 | |
| Kendimize ve Unutulmuş Sevgilerimize...
Çoktan ölmüş, beni gömün diye haykıran bedenlerin sevgileri ve yaşamak için hiç bir çocuksu yüzü kalmamış, tüketilmiş sevgiler nasıldır sizce. Tıpkı yok olmaya yüz tutmuş bir çiçeği, dik dursun diye boynunu iple bağlamaya benzer böyle sevgileri ayakta tutmaya çalışmak. İki kişiden çıkıp, birçok kişiye yansımış, yansımaması gereken kayıp sevgiler. Uzun zamanlar ve düşüncelerden sonra yaratılmış, içinden gelen seni seviyorumları yok eden, unutulmuş sevgiler bahsetmek istediğim...
Etrafınıza bakın, ne görüyorsunuz. Yorgun insanlar, daraltıcı sokaklar, gülmeyi bilmeyen çocuklar, anlamsız bir iş, her adımımızın strese bağlı olduğu bir yaşam ve gerilim. Kim yaptı bunları diye düşünmeyin. Hepsi bizim unutulmuş, yok olmuş sevgilerimizde gizli aslında. Neden artık sevgililer eskisi gibi değil, neden yorgunluğun tadı dinlenmekte değil, neden sevgi bizim içimizde değil...
Bazen çevreme baktığımda, o yorgun, sebepsiz kin besleyen suratlara içimden soruyorum. Siz sevdiklerinizle, dostlarınızla da mı böylesiniz diye. Yalancı ruhlar olduk sanki istemeden, sevgimize bir türlü sahip çıkamıyoruz, beceremiyoruz. Arkadaşlık, aile veya doğru, yanlış adına yaptığımız her şeyde, karşımızdakinin sevgimizi elimizden alma çabasına şaşırıyorum. Bu düşünceler, sadece etrafıma baktığımda, dar sokakların bana söylediği basık cümleler oluyor. Sonra, sert bir omuz yürürken bana çarpıyor ve dünyaya geri geliyorum. Başımı kaldırmadan boynumu eğip yürüyorum. Bir pardon, özür dilerim bekliyorum belki de o sert omuzlardan. Sonra ne oluyor hiç bir şey...
Sadece motorlu araçların çıkarttığı seslerin arasından, bir iki kuş sesi duyuyor sanki, yok yok onu da duyamıyorum artık. Ben, aşkı, aileyi, dostluğu, arkadaşlığı doğuran hep sevgidir diye biliyordum. İnsanlar o kadar aç mı ki, başkalarının sevgisine ortak oluyor veya onu yok etmeye çalışıyor. Yeni Türkü'nün bir zamanlar dilimizden düşmeyen şarkısı gibi 'biz büyüdük ve kirlendi dünya' misali aslında, çoğumuzun, bırakın sevgimizi, kendimize bile sahip çıkamadığını anlıyorum...
Bazen kaç tane benden var diye düşünüyorum. Onlarca mı, yüzlerce mi hayır diyorum kendi kendime, belki herkes gibi ben de isyan ediyorum. Kaç tane ben yaşıyorum ben de içimde, sonra yaşadıklarım aklıma geliyor. Değer verdiğim insanlar benimle mutlu oluyor, ben de onlarla. Sonra anlıyorum ki, asıl tutunulması gereken, o unuttuğumuz sevgiler, hep içimizde olan, mızıkçı bir çocuk gibi bizimle saklambaç oynayan sevgiler. Yok olduğunda bizi binlerce yalancı parçaya bölen, bulunduğunda ise bizi bir yapan unutulmuş sevgiler...
Artık, sahip çıkma vakti gelmedi mi unutulmuş kendimize ve unutulmuş sevgilerimize...
Selam Sevgi ve Dua ile...
En son mustafa43 tarafından Salı Tem. 16 2013, 03:49 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Kendimize ve Unutulmuş Sevgilerimize... Salı Tem. 16 2013, 03:38 | |
| | |
|