ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi Empty
MesajKonu: Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi   Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi EmptyCuma Haz. 07 2013, 19:20

Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi

“Ey sevgili, hasretinin üzerimde bıraktığı şiirleri ölümlülere bırakıp, bir İsra yürüyüşüyle ağır ağır gözlerinin miracına yürüyorum bu gece..”

Şimdi, yakamoz gözlerinin semasından yıldız topluyorum İdris’le. Senin olduğun yerdeki tüm gemileri yakıyor, siyah zambakları, mayısın yedisinde hasretinle bir daha yıkıyorum. Geçen bunca zamana rağmen, yandım, bittim, tükendim demiyorum ben sana. Tükenmedim; büyüdüm, çoğaldım ve teninin terine dokunacak bir sırra eriştim ibadetiyle gözlerinin.

Seni çok sevdim sevgili.

Öyle sevdim ki, ne rengine bir renk katmayı ne de hicretine ihanet demeyi doğru buldum giderken. Gece karanlıklarda buladığım altın saçlarını, Atlantik’te yıkayıp yıldızlarla taradım da, ağlamadım dokunmasın diye sana gözlerimin renkleri. Bir deniz feneri gibi yaktım karanlığa seni ben, şimdi hangi yelkenli sen olmadan aşka yol alabilir söyle? Hangi kaptan sana selam vermeden alaborasında ölmeye niyetlenir bu yorgun denizlerin...

Uyumadım, hayalimden gidersin, uyanmadım düşümden çıkarsın diye. Uçurtması tel örgülere takılan çocuk gibi hilesiz ve umarsız kementler attım düşlerine. Sessiz ağlayıp sesli öldüm. Sana ‘gel’ demedim, sırf gitmeyi seçtiğin için. ‘Dur’ dediğin için durdum azabında bu cehennemin ben. Kubbelerin altında ziyaret edilen tüm yatırlar bana ait şimdi. Hangi boyun bükülürse bükülsün parmaklıklara, bana düşer duası sevdalıların. Hangi hatim yapılırsa yapılsın medreselerde, benim seni okuduğum kadar içten değildir kıraatleri sevgilim.

Sen, şimdi başka iklimlere kokunu döküp soluyorken havasını yosunlu öykülerin, ben, İsrafil’in kirpiklerine tutunmuş gözlerinin kıyametine eğiliyorum yetmiş bin kanadımla. Uhud'un asil direnişinden ayırıp sürgün yemiş başımı, içerisinden denizler geçen alfabelere dokunuyorum, ürperme. Seslenişlerim metropol kentlere sığmıyor, elif miktarı yakamozlar büyütüyor sözlerim meydanlarında bu şehrin, tükenemiyorum. Mitoz bölünmesiyle çoğalıyorum ay ışığının değdiği bu topraklarda, rüzgârım şimdi, eğme başını seni sevmeye geldim biraz.

Ey Huruf-u Mukatta'da gizlenen esrar-ı Mutlak gizli ses. Ey ölçüsüz sevmelerimin kurbanı, hakikat-i burak son nefes.

Önce insanı çıldırtan gözlerine karşı susmayı öğrettim içime. Sustukça çoğaldım, çoğaldıkça yüzünün secedegahlarına not düştüm her gece. Bir Sıdretü’l-Münteha hazzına değerken kirpiklerim, dokunuşlarına adaklar adadım arşın altında. Seni ‘bela’ sırrında kopan kıyametin tam ortasından kaçırarak sevdim ben. O gün yıldızların altında denizlere bırakılan çocuk sen, firavunun sarayında yollarını gözleyen Asiye bendim sevgili.

İflah olmaz bir celladım şimdi arenalarda.

Habire başıma indiriyorum dudaklarımda unuttuğun kaygısız yangınları. Aşikâr bir ahengin intizâr dâşteniyim avlularında bu aşkın. ALLAH aşkına, neden dört harfli bir cennetten alıp kendini, batasıca bir yaşamın cehennemine hapsettin leyli. Anarşist bir yüreğe sahibim şimdi. Terör eylemlerine gebe bir yüreğin militan düşünceleri patlıyor içimin dağlarında. Kana bulanmış cümleler geçiyor zihnimin ırmaklarından. Mavi bir kuş kestane öyküler taşıyor antik çağlardan rüyalarıma. Kadim kitaplarla örüyorum saçlarının enseme dokunan ıslaklığını, sessiz ol yoksa yine uyanacak dizlerinde uyuyan melekler o mavi düşlerinden.

Bu kadar çok sevilme ne olur, bu şehir bu kadar sevilmeyi kaldıramaz sevdiğim.

Şimdi bir iken bin, bin iken milyon oldun sokaklarında ülkemin. Yürüyen sen, konuşan sen, kavuşan sen oldun hicazkâr türkülerin perdelerinde. Otobüs camlarından yollara bakan gözler ne kadarda benziyor öldüren gözlerine! Siyah bir hüzün bakışlarına, bakışların uzaklardan kayan bir yıldıza asılarak ölüyor her gece. Her gece güzelliğinin çığlıklarına yasladım sesimin İstanbul’unu da öyle uyudum koynunda gölgelerinin, elifçe.

Keşke zamanlı zamansız saçlarının rengini sulara dökmeseydin de biraz daha susaydın intihara hükümlü bakışlarınla. Sussaydın, notalarımda çağdan çağa taşınan bir türkü olmak zorunda kalmazdın dillerimde. Ne olur eşkâle gelmez bakışlarını asıp durma şu yıldızlara, benim gözlerim ateş, benim gözlerim gece, benim gözlerim gözlerine saklanmış uzun bir bilmece. Anlayamaz ölümlüler neden yıldızlara bakarak öldüğümü her gece.

Bir dilek tut içinden ve yitir beni kalabalıklarında bu şehrin ki tutuşmasın bir daha yorgun kanatların secde de. Hüzünbaz şarkıları tarihe, şiirleri şairlere ver de beni öyle unut sevdiğim. Ben mavi bir gökyüzüne astım düşlerimizi. Kanatlasın, uçsun, kuş olsun diye. Buram buram peygamber kokusuna sardım da öyle öldüm bedenini ben senin, yeşersin, büyüsün, nur olsun diye.

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi Empty
MesajKonu: Geri: Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi   Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi EmptyC.tesi Haz. 08 2013, 01:36

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi
» Mavi Bir Gökyüzüne Astım Düşlerimizi
» Mavi Mavi Sevdim Seni...
» Kırılınca İnsan Gökyüzüne Bakmalı
» Kırılınca İnsan Gökyüzüne Bakmalı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: