ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Yoruldum Yar...  Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Yoruldum Yar...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yoruldum Yar...  Empty
MesajKonu: Yoruldum Yar...    Yoruldum Yar...  EmptyCuma Mayıs 31 2013, 21:43

Yoruldum Yar...

Bitiyor zaman tüm saatler kum saatinin içinde birbiri üstüne yığılıyor, sahte mutluluklar giyiniyor sözcükler. Sen ben savaşında imtiyazsız yarınlara bugünden açıyorum gözlerimi, savaşacak kadar bile yakın olmayışımızı bilirim. Bilirim, acı verişindir bu kadar sözcük dizdiren, ömrümü ömrünün ardında sürüyen, aynaları kırıldı mutluluğumun. Söz dinlemeyen yanımı artık çok iyi tanıyorum, ayağım takılıyor bir acıya ve yokluğunun üstüne düşüyorum. Hala üşüyorum, iğne deliğinden geçiriyorum sevdayı, sen oluyor nakışımın adı, bir an sen oluyorum anlayışsız, vurdumduymaz. Sonra bana dönüyorum bak hala ağlıyorum harf harf işlerken kelimelerimi, şimdiden yerleştiriyorum acılarımı parmaklarımın ucuna. Son düşen cemreyi de ayırıyorum payıma.

Kapatıyorum gözlerimi hadi git yâr, geldiğin gibi, acıttığın yerden tüm acılarımı da topla git hadi. Anlamadım yâr sen mi yâr olmadın yoksa ben mi yarenlikten uzaktım. Hangi kıyıya vurmuştu aramızdaki eksik o taş, hangi şarkıda yarım kalmıştı notamız, hangi satır içine sığdırabilmişti de seni; sen bulunmazım olmuştun. Ah yâr sana bağlamazsam sözcüklerimi, hep anlamsızlık oluyor yüreğimin dili. Sana bağlandığında da gözyaşına paralel oluyor, yok mu önümde senden gayri gidecek bir yol, içim yine aynı mısraları tekrarlıyor...

Yamaçlarımda senli güzel düşerim var
Ama düşlerime damlayan zehir de sensin yâr

Bulamadım yâr, seni bu kadar ararken kendime bir mutluluğu da bulamadım. Zamandan bir bir çalıp saatleri sızlayan yanlarıma kattım, ben acıyı aşka yama yaptım. Hafife almadım duyuları, kuytu köşelerde ölümüne besledim sevdayı, acıydı bildiğim aşkın ön adı. Hiçbir şehre sığmadı yüreğim. Memleketim sen de yüreğimi ayaklarına doladın ve sen düştün ben kanadım, ezildim, yarama yine koskoca bir seni bastım. Büyük bir uykudan ibaret sandım satırlarda yaşamayı, kelimeleri vurdum kumsallara. Canımı ağrıttım ardında ve bir taş daha attım içimin karanlık dehlizine. Hüzün meskenine kilitli aşk hangi makamı kabul ediyordu ki sözlerine, hangi yaram düşlerimi sana vurduğumda acı damlatmıyordu...

Gerçeğimde olmayan yâr gönlümden git, hadi git ben sarsılan bir şehrin enkazı olmaya razıyım. Ben, yine kâbuslar saklarım yatak başlarımda ve sana şiirler biriktirmekten vazgeçerim, sessizliğimin sesini dinlerim bir sonbahar sabahında. Hadi git yâr daha fazla sen yüklenemiyor kalbim, daha derin düşleri kaldıramıyor bedenim. Kalmadı lügatimde içimi yakmayan bir söz...

Yâr ekseni değişti artık dünyamın ne geceleri uykuya teslim ediyorum düşüncelerimi, ne de sabahları gündoğumlarıyla yeni bir yelken açabiliyorum kurtuluşuma. Her benle başlayıp senle devam etmek zorunda olan gün, dikenli bir dal oluyor bana. Hadi gönlüm defalarca düş uçurumlardan, kan revan ol ve boşalt içini. Damarlarından ansızın geçen ve yarı anlamlı kılan ezinci katlet, bitir bu sonsuz şiiri, son bulsun ağıt tadındaki sevgi söylemleri. Yâr yüreğimdeki isini başka bir yere sevk et hadi...

Ah yâr gün gün mısralar döktün içime, yüreğimi sana dair söylenmiş mısralarımla yıkadın, ben hep sana uzaktım. Yollarda kaybolsam sen önüme çıkan tuzaktın, ben her gece gözyaşlarımla yıkadığım masallarımı saçlarına yolladım. Saçlarından kulaklarına musalla taşı gibi bir soğuklukla inip, beni sana anlatır sandım. Yanıldım hicran yağmurlarından sıyrılıp ötelerde kendimi aradım, bulamadım. Hayatımın her satırında adı geçen yâr, sırtımı her döndüğümde bir can yitirdim bu bahar. İdama giderken hislerim, güneşim yüzünü görmeyi bekledim hep, kalemi kırık bir aşkı mühürledim yüreğime. Unuttum diye haykırırken bile unutmadığımı ispatlıyordum kendime...

Yoruldum yâr bütün kapılarımı kapatmaya hazırlanıyorum gönlümün. Kimliğimi hediye edip bu şehre, her bir adımımda anıları sürükleyip ardımdan ve rotamı da ekleyip nabzıma gidiyorum. Mutlu günlerin gelmesini bekleyen çehremdeki çizgileri siliyorum, ceplerimi dolduruyorum yedekteki acılarla. Her sabah yüzümü yıkadığım tavana asıyorum hayallerimi. Ansızın içime düştüğün günden beri ayakları burkuldu ömrümün ve ben her gün bir daha ölmek için uyanır oldum uykumdan. Paslandı gözlerim sen kendin için kal yâr ben senin için giderim bu defa sürgünlere giden yüreğime bedenimi de eklerim. Bağdat olurum yıkılırım kurşunlara, Filistin olurum kalırım duvarlar arasında ama yine de şehrini saklarım alınyazımda...

Nerde olursam olayım unutma yâr; yarın yeni bir gün ve her yeni günde olduğu gibi senli ölüme hazırlanıyor gönlüm. Sureti kirlenmiş, şeceresi katil bir aynanın içindeyim hayaletimi arıyorum. Mükellef bir kedere hariçten gazel değil yüreğim, yolum uçurumdan geçerken mevsimsiz gülüşlerde, keskin harfler kesiyor adımın yolunu. Yüzümü aşka saklayıp ağlıyorum, manasızlığım kapıların ardında esefle hıçkırıyor, bütün intizarları intihar ederken kuşlar, ben kendi yokluğuma kefensiz duruşlar uyduruyorum. Seni sensizlikten ekliyorum düşlerime, ahın sürüncemesinde kalıyor kalbim; bizarım...

Ey Aşk sonrasızlığımın ıslak saçlarına tutunup dururken dizeler ve kapkara bir karabasan tenimin kuruluğunda yıkanırken, kaosuna uzanamayan bakışlarımdan başlıyorum kendimi aşkın gamzelerine gömmeye. Geceye muhtacım, yastığımın kenarında tutuşan muamma uykusuzluk için. Bu yüzden uykusuzluğumla perişan uykulara dalıp rüyalarımı paramparça ediyorum. Hayatta kalan yanlarımı zülfikarla kesiyorum sevdiğim görüyor musun, kanla karışık ağlama şölenlerindeyim iki ucu boşlukta gezinen alfabenin dolaylarında. Kötürüm bir düşüm, sesimi kovulmuşluğumla karalıyorum. Hadi düş gel ardıma saat başı yokluk çekerken zaman. Sen yağmurlarda ölmenin bedeli misin sevdiğim...

Sancılı şiir tutanaklarında omuz başlarından asılıyor benim kentlerim. İz taşıyan her acıya maske oluyor yüzüm, ki; diz üstü çöküyorum içime, bağışlanmaz nehirlerde ıslanıyor adanmışlığımın kasvetli iniltisi. Faille meçhulün arasını ben bozuyorum şimdi neye dokunsam cinayete münhasır isim olacak ellerin. Bu yalnızlık çok fazla geliyor sensizliğime al senin olsun cinnete sığmayan korkulu bekleyişler....

En kestirme yoluyum leyl-i Leyla gözlerinin bu yüzden hep sebep kalıyorsun aşka şimdi hangi aşk aralığında susuyorsun benli kaderinin. Yüzünü saçlarının arasındaki cam kırıklarıyla tarumar edip şiir mi bekletiyorsun mısra sonlarında avazının inkarı için. Ey Aşk yırtılmış yanlarına şarkılarımdan nakaratlar giydiriyorum Arafta kalmışlığında kanıyor gizli yaram. Bu yara mahrem yara, bu yara kurtlu yara, bu yara iyileşmesin dünyada...

Gidersem gelir misin benimle ayrılık için demiştim, geldin ismin kaldı bende. Kalbime sunulan sevmek kadar sevsem de seni, saymıyorum bu imlasız vedayı. Gideceksen ölüm gibi git ama gel ne olur, yüzüm sana açık ruhuma kadar...

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yoruldum Yar...  Empty
MesajKonu: Geri: Yoruldum Yar...    Yoruldum Yar...  EmptyC.tesi Haz. 01 2013, 01:58

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yoruldum Yar...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yoruldum...
» yoruldum
» Yoruldum...
» Yoruldum Ey Yar
» Yoruldum

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: