ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Dilini Kopardığım Sayfalar Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Dilini Kopardığım Sayfalar

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Dilini Kopardığım Sayfalar Empty
MesajKonu: Dilini Kopardığım Sayfalar   Dilini Kopardığım Sayfalar EmptyPerş. Nis. 25 2013, 20:21

Dilini Kopardığım Sayfalar

Sıvaları dökülmüş gibi bedenimin. Sözlerimin çatlayışı ve suskunluğumun çıtırtıları sekiyor duvarlarda. Her yağmur yağışına pencerelerini açarım evin, yatağıma kaçsın diye ıslaklığı. Hüznün aşka iyi geldiğini hissediyorum, belki de benim yakıştırmamdır bilemiyorum. Ayrılıkta en çok sevdiğim yanım, yazabilmeyi söküyorum heceleyerek. Bende bir tuhaflık olduğunu farkındayım ama kalbimin kafa sakatlığı kontrolümün dışında. Anlamlarına çok inanmıyorum kelimelerin, paragrafa başlarken yolu kaybediyorum ,nokta gelecek yerde kendimi siliyorum. İçimde boş boş bakan bir sürü göz birikmiştir. Ben sade çadırlarla bir göç beklerken aşktan yana, hep huyumun suyumun kaygısı mesele olmuştur. Alıştırılmış bir sürü kalbin yaşamsal ukalalıklarını çekiyorum, yetmiyor üstüne edebiyatı kötü yola düşürmek bana kalıyor. En son sayfaları zorlayışımı, dilini koparışını hatırladım şimdi.

Kalp aşka zayıf geldiğinde, kendimden caymam an meselesidir. Bilinmeyen bütün kısık cümleler, beceremediğimi fısıldar. Karalamak isterim saman bir kağıttaki gibi kendime dair her şeyi. Eğilip kendi yakın tarihime baktığında baştan kaybettiğim bir sürü savaş vardır. Bilmem yeterlidir susabildiğini…Sustukça bir çok romandan daha çok sayfa ettiğimi. Beni yaralamakla, iyileşiyor musun? Bir aşkta cümlelerin kendini kaybettiği sınırdır. Bir yağmur toprağa düşerken, bir damlanın yaprakta takılıp kalması gibi aslında. Bir rüzgar bekler silkeleyip yerinden düşürecek ve sabrının sonuna geldiğinde bir talan bekler her şeyi kökünden koparacak.

Tapınak kalıntılarının kaderi aşkın kaybeden akrabalarındandır. Zamanı olmuştur içinde kralları ağırlamıştır ve eskiyen zaman gelmiştir içinde bir çoban çıplak ayaklarını sürtüyordur. İşte hayatı değil seni istiyorum derim ve aşk gider hayatla baş başa kalırım. İstemediğin çocuktan hayırlı olmasını bekler misin ki, hayat adam sayıp yüzüne gülsün artık. Sonra bütün vidaları düşmüş o hayata bir kurtarıcı, bir hayat tamircisi beklerim. Ucu körelmiş bir tornavidayla gelir, çoktan emekli olmuş bir usta gibi marifetli ama titreyen elleriyle yerli yerine koyar her parçayı. Ayağa kalkıp ilk adımımda anlarım ki her parçam yerinde ama eskimişim, yalpalıyorum, zamanın gözünden düşüyorum. Zamana gelince dünyanın en büyük yalancısıdır. Derler ki zamanla her şey unutulur, toparlanır. Halbuki zaman senden benden daha çok parçalanmıştır. Geçmiş, şimdiki, gelecek geçen hiçbir saatini tekrar yaşayamıyor, aynı dakikayı sevip bir ömür sürdüremiyor, zaman ki pişman olup kaldığı yerden devam edemiyor.

Şehrim bir yerde kalır. Pilleri akmış arabam gibi olur aşk. Kırdığın bir şeyi üstüne almamak gibi, saklarım, saklanırım.Matematiğin hesapsızlığını, edebiyatın ukalalığını anlarım. En kolayı felsefe yapmak gelir ve bir müddet sonra delirmeye başladığımı farkına varırım. Sonra ruhuma bir merdiven dayayıp arkasını görmek istediğimde, korkaklığın ördüğü duvarlar keser önümü. Hangi terzinin marifetli parmakları dikebilir ruhunun sökülüşünü. Yaraların, cesaretinin yaramazlıklarıyla acır. Bir dökebilsem kendimi hayata, bir aralığını bulsam zamanın, önce aşktan başlayacağım ilk seri cinayetlerime. Dost, iyilik ya da vefa sıralayacağım arka arkaya. İnsanoğlunun bütün acı soğuk kahkahalarına inattır,bir ölüm besleyeceğim kendi elimle dosdoğru, adam gibi. Daha çok hayıflanırım daha da çok. Ama kurtuluşum avazın çıktığı kadar susmak olacak. Mecbur ve nazik ilk güneş tutulmamdır içimde, serin ve karışık ilk kez yağmurla yağışım, bir yaprak kadar sürülüşümdür suçsuz ve kurak.

Bir beyaza ne karıştırırsan karıştır ne kadar siyah çıkar içinden. Bir siyahı ne kadar açarsan aç ne kadar beyazdır elde kalan.Unutmak böyle olsa gerek; ne tam siyah kadar eyvallah, ne beyaz gibi inat. Yalnızlık önce senden başlar. İpi koparmış kayıklar gibi önce tatlıdır özgürlük,. İlk fırtınada bakarsın ki kaptansız olmaz okyanuslar. Ve o kadar kayıp veririm ki kendimden, O kadar tayfa bırakırım ki derinlere, vaktiyle beğenmediğim şamandıra kurtuluşum olmuştur. Kırık, dökük, eski, çirkin…Anlarsın ki aşktan ne kadar anladığın değil, aşkın senden ne kadar anladığıdır ihtiyaç. Yüzüme bir sürü deniz vurur, bir sürü kayalık çarpar.. Kırılır, ruhum bedenimin içinde. Usulca sever kalbim aşkı. Hatırsız yanımda kendini attığın uçurumlar birikir. Kalır mı bilir misin, içinde aşkın yosunları. Boş ver geçen geçsin de; sen nerde kaldım önce onu bulmalı .

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Dilini Kopardığım Sayfalar Empty
MesajKonu: Geri: Dilini Kopardığım Sayfalar   Dilini Kopardığım Sayfalar EmptyCuma Nis. 26 2013, 01:51

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dilini Kopardığım Sayfalar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dilini Tutan Kurtuldu
» Kestim Yüreğimin Dilini

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: